...
Temmuz ayının sonlarıydı…
Bir sezon iyisiyle kötüsüyle geçilmiş, yeni bir takımla önceki sezon başarılamayan hedefe doğru tekrar yola koyulmuştu. Ancak yeni hedefe giderken değişen çok şey vardı takımda. Mesela futbolcular. Ekonomik sıkıntılar sebebiyle takımı protesto eden, maça çıkmamakla tehdit eden ve play-off grubu ilk maçı öncesi kampı terk eden futbolcular istenmeyen adam ilan edilmiş ve kendileriyle ilişkiler kesilip atılmıştı. Sonuç olarak yeni isimlerle yola devam edileceği söylenmişti. Ve bu doğrultuda transferler yapıldı yeni futbolcularla anlaşıldı. “Önceki seneden beş gömlek üstün takım kurduk” nidalarıyla yeni sezona girildi.
İyi başlanmayan klasman grubu toparlama döneminin ardından ligin sonuna doğru yine bir düşüş evresine girmişti. Bugsaşspor’un çıkmak istememe azmi galip gelmiş ve yükselme grubuna zor da olsa Çorumspor çıkmayı başarmıştı. Daha sonra yükselme grubuna hazırlık dönemi başlamıştı. Bu esnada takımda ilk çatırtılar başlamış, federasyona verilen dilekçe sayıları çoğalmıştı. Hazırlık döneminin sonunda ise para bulunup bir şekilde futbolcularla tekrar anlaşma yoluna gidildi. İki futbolcu harici bütün takımla dilekçelerin geri alınması hususunda anlaşma sağlandı ve yapılan takviyelerle yükselme grubuna başlandı.
Yükselme grubu ilk maçında iç sahada alınan beraberlik ve sonrasında deplasmanda alınan İskenderun mağlubiyeti sonrası Cevdet Uzunköprü’nün görevine son verildi ve Ali Güneş ile anlaşma sağlandı. Yeni gelen hoca da kendi oyun stilimi kuruyordum, sistemi oturtmaya çalışıyordum vs derken yükselme grubu Çorumspor için yine önceki sezonda ifade ettiği anlamı kazanmış ve “yükselememe aksine geriye gidiş” grubu olmuştu.
İlk iki şansı kaybolduktan sonra umutlar playofflara bağlanmış, hedef olarak playofflar gösterilmişti. Bunun neticesinde Akhisar ve Şekerspor galibiyetleri alındı ve playoff yolunda çok büyük iki adım atıldı. Üstüne bir de bay geçtiği haftada playoff yolundaki rakibi Göztepe yenilince işi daha da kolaylaştı ve playofflar yüzde 80 ihtimal oldu.
Ancak;
İki sezondur dönüp dolaşıp sahneye konulan oyun yine taraftarların önüne temcit pilavı gibi yine sürüldü. Nedir bu sahne? Maddi kriz... Bir takımda her şey değişiyor herkes gidiyor ama değişmeyen şey yönetim ve taraftara reva görülen, adeta dalga geçilen bu tablo. Bir takım sürekli hedefe oynadığını söyleyecek ve hep aynı şeyleri yaşayacak. Bu insanlar Çorumspor’u 3.ligde iken de destekliyordu. Ama kampı terk eden, önemli maç öncesi sabah gelip maça çıkan futbolcuları görmedi. Burada suç kimde diye soracak olursak! Suçlu olduğu önceki yıl söylenen takım değişti, yükselme grubunda suçlu olduğu söylenen hoca değişti ama ne hikmetse bunları değiştiren yönetim bir türlü değişmedi. Değişmediği gibi gelişmedi de. Daha da kötüsü gelişmek için çaba sarf etmedi. Para ödenecek, Belediye Başkanına gidelim. Para ödenecek iş adamlarına gidelim anlayışı ile bu takım yönetilmeye çalışıldı ve sonuç da ortada…
Yine parasını alamayan ve protesto eden futbolcular,
Yine paramız yok diye yakınan yöneticiler,
Yine koca bir sezon Bank Asya hayali kurup umut bağlayan taraftarlar…
Ve daha neler neler…
Playoff artık garanti gibi ama playoff da neler olur, maçlara çıkacak bir takım olur mu? Maçlar kazanılır mı? Bank Asya’ya çıkılır mı? Bunlar şimdilik belirsiz. Bekleyip göreceğiz fakat korkulan şu ki bu filmi önceden izlemiştik ve sonu iyi bitmiyordu. Umarız filmin aktörleri bir değişiklik yapar ve izleyenleri ters köşe yapıp sevindirirler...
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.