SAVUN MA!
Tarihe mal olmuş çok önemli savunma savaşları vardır. Nice kahramanlar vardır ki yaptıkları siper ya da şehir savunmaları ile dillere destan olmuşlardır. Bunlardan bizim en iyi bildiğimiz Çanakkale Destanıdır. Hatta şu sözü hangimiz bilmez : “Hatt-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır. O satıh ise bütün bir vatandır.” O halde hiç başka örnek aramayalım ve bu muhteşem söz üzerinden devam edelim.
Savunmaları ikiye ayırır bu cümle. 1 - Tek bir çizgi ya da alan üzerinde savunma yapmak. 2 – Sorumluluğunda bulunan , senin olan bütün bir birimi savunmak. Atatürk ikincisini tercih eder. Bu konu ile ilgili olarak bir başka düşünür de şunu ifade eder : “Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir. “ Birleştirirsek : Herkes sorumlu olduğu bölgeyi , alanı kendisinden başka savunacak hiç kimse kalmamış gibi savunursa başarı kendiliğinden gelir. Tek başına bir millet gibi davranmayı başarabilenler dünyaya bedel olmak şerefine nail olurlar.
O satıh bütün bir vatandır. Yani savunmayı yapacağın yer insanının bulunduğu her yerdir. Sen üzerinde yaşadığın , ter dökerek yaşattığın ve mücadelen ile sevenlerini , seni kazançları ile besleyen , bir yerlere getiren insanlara karşı sorumluluğun , karşındakinden korkup elindekini muhafaza ile yetinmeyip , her yerde ölümüne saldırmaktır. Sanki senden başka hiç kimse yokmuş gibi. Elindeki ile yetinmeyip daha fazlası için saldırmak. Dosta güven düşmana korku salmak için. Sadece bu gün için değil, seni görenlerin ; “Bunlar geçmişte de böylesi destanları hep bu ruh ile yazdılar. Zaten bunun için bunlara efsane diyorlar. Gelecekte de bu hiç değişmez” demeleri için saldırmalısın.
Kapasite nedir ? Kapasite ; Göztepe sevdalılarının gözünde ; etrafına aydınlık ve sıcaklık vererek eriyip bitmektir. Yanıp yanıp sönmek değildir. Seni sevenler için sonuna kadar aydınlatacak ve ısıtacaksın. Bunu yaparsan zaten hiç tükenmezsin. Tükenirsin diyenler sana yalan söylüyordur. O halde tükenene kadar saldıracak ve hiç geri çekilmeyeceksin.
Bu noktada sayın hocam Nurettin Yılmaz Beye soruyorum : “Koskoca 45 dakika rakibini pas pas gibi ezip skor üstünlüğünü yakalamışken , ikinci 45 dakikada savunma adı altında onur kırıcı bir oyun sergileyip deplasmandan aldığınız 1 (BİRRRR) puan biz arma tutkunlarını mutlu etmiş midir ? ELCEVAP : HAYIR HAYIR HAYIR. İlk maçta çok harika bir oyunla yendiğiniz , ilk yarıda sahadan silebilecek kadar üstün olduğunuz bir takım karşısında , futbolun hangi değişmez ilkesi ile hareket ettiniz ki böyle bir durum ortaya çıktı ? Bu oyunu gördükten sonra verdiğiniz ilk demeçteki BİLE kelimesini neden kullandığınızı artık anlayabiliyorum.
Köln akademisinde öğretilen savunma sistemleri dersini biz almak istemiyoruz. Biz o dersleri sanırım taraftarlar olarak çoktan başarı ile geçtik. Hem de yıldızlı pekiyi ile. İsyan marşını da bitirme tezi olarak yazdık. Biz artık arkasına bakmadan ve geriye dönmeyi düşünmeden oynayan ileri atılan kahramanları görmek istiyoruz.
SON SÖZ : BİZ KÖTÜ GÜNÜNDE KAVGAYI SEÇTİK
ÖLÜM VIZ GELİR
SEN SALDIR GÖZTEPE’M
BU TARAFTARIN SENİ YÜCELTİR.
SAYGILARIMLA...
NE OLURSA ÖLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...
MUSTAFA DALYANOĞLU...