Antalya’dan iki , Denizli’den dört , Aydın’dan dört = 10 Taraftar.
9 oyuncu . Antrenörümüz , cezalı kalecimiz , arabanın şöförü , Mustafa Dizdar ve Deniz Durmaz.
Sahada 10 kişi , tribünde 13. Sahada amatör ruhla , hırsla , tutkuyla ve arma sevgisiyle mücadele eden oyuncular. Dile kolay kaleci Mete’nin kurtardığı sayısız top. Hatta aynı dakika içerisinde kurtarılan iki tane 7 metre atışı. Şimdi düşünün : Kaleci Sinan iki dakika içerisinde iki penaltı kurtarıyor. Neler yapardınız ? Mümkün değil mi ? Mümkün değilse bile çok zor değil mi? Ama senin bünyenden çıkıp maç sonunda haykıra haykıra isyan marşını söyleyecek ruha sahip Hentbol Takımının kalecisi Mete bunu başarabiliyor.
Tek tek anlatmak isterdim hentbolcülerimizin mücadelesini. 13 numaralı Gökhan’ın akıllara zarar , her fizik kuralını alt üst ederek attığı goller sonrası yumruğu havada tribünlerdeki bizlere bakışını. Ve bizim tribündeki coşkumuzu. Gol yedikçe sesini yükselten tribünler. Daha bir coşan 13 kişi. Fark kapandıkça hadi daha çok bağırın hadiiii diye tribünlere dönen oyuncular. Tek vücut olmuş bir hentbol şubesi.
SONUÇ : Kendi evimizde 5 farkla yenildiğimiz bir takımı el birliği ile 34-33 yenmek.
Hiçbir şeyi abartmıyorum. Sadece olan biteni yazıyorum. Bizim olanı anlatıyorum sizlere. Sadece ve sadece her şeyiyle , yırtık formaları , yetersiz malzemeleri , hiç olmayan takım doktoru , hiç olmayan sağlık malzemeleri , hiç olmayan sponsoru , bir avuç seveni ile ligin bitiminden bir önceki Aydın deplasmanına gidemeyen ama son maçında Nazilli Belediyespor’u yenerek 5.sırada sezonu bitiren takımımızı anlatıyorum.
Taraftarın takımı diyerek övündüğümüz , göğsümüzü şişire şişire anlattığımız takımımızı anlatıyorum sizlere. Hani hep söylüyoruz ya : Göztepe bu hemşerim. Mahalle maçı olsa kaldırıma çıkar göz-göz çekerim. Koca bir sezon mahallede hentbolcüler armayı temsil etti. KAÇ KİŞİ GİDİP GÖZ GÖZ ÇEKTİ ? Her şeyleri bir tamam olan ama başarıyı protesto ile yakalamaya çalışan , ittire kaktıra giden futbolcularımız ile Göz-göz çektik. Ya hentbolcülerimiz ?
Önümüzdeki sezon bir şey değişecek mi? Sanmıyorum. 2003 yılından bu güne kadar hiçbir şey değişmedi. Ama her şeye rağmen arma temsil edildi. Borç harç yok çok şükür. Gönül ister di ki hocamıza oyuncularımıza sezon sonunda 3-5 bi şeyler verebilelim. Gönüllerini alalım. Akıttıkları terin karşılığı değil ama yarım elma gönül elma misali. Hani armamızı çok seviyoruz ya. Hani ardından kilometreler yapıyoruz ya. Hani canlar feda ya armaya. O bakımdan yani.
Allah nasip etsin inşallah bu sezon futbol takımımız bir üst lige çıksın. Benim yönetimden buradan bir ricam olacak . 150 lira ücretle Hiltonda şampiyonluk balosu düzenlemeyin. Şampiyonluk kutlamasını Gürsel Aksel’de yapalım. Saha içi ve tribünlerle iyi bir organizasyonla 5000 kişilik pek güzel bir organizasyon olur. Herkes en güzel kıyafetleri ile gelsin. Eşlerimiz ve bayan arkadaşlarımız da en güzel gece kıyafetleri ile. Her hangi bir ikram olmasın. A takımından başlayarak hentbolcülerimiz , U-18 , U-15 , U-14 ve diğer tüm armayı temsil edip ter döken kardeşlerimiz isim isim anons edilerek onurlandırılsın. Bu geceye giriş için herkes 10 TL ödesin. Elde edilen 50.000.-TL ile sizden ricam hentbol takımının sağa sola el açmasını önleyin. Koskoca Altınbaş Holding’in bünyesindeki bir şube için hiç hoş olmayan bir durum bu. Hele hele armayı temsil edenlerin bir lig maçına gidememesi. Hele ki bu deplasmanın ismi Aydın’sa. Yani İzmir’e en yakın il. Komşu il.
Ve son söz bizlere , taraftara. Önümüzdeki sezon çıkacak kaldırım aramayalım. Hentbol şubemiz Gürsel Aksel’de bizleri bekliyor olacak.
Teşekkürler Mustafa Dizdar , Deniz Durmaz , Özkan Yılmazer , teşekkürler hocam teşekkürler arkadaşlar. Emeği geçenlere bir kez daha binlerce kez teşekkür.
SAYGILARIMLA…
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE’MİZE BİR ŞEY OLMASIN…
MUSTAFA DALYANOĞLU