Resim: Camı kırılan Göztepe kafilesi otobüslerinden...
Ahmet Talimciler - Milliyet - 3 Eylül 2009
Başlıkta sıraladığım ve dünya barış günü yazdığım bu satırların spor / futbol üzerinden gerçekten değerli olduğuna inananlardanım. Fakat gelin görün ki ülkemizde pek çok alanda olduğu gibi spor/futbol alanında da söylemlerle eylemler ne yazık ki birbiriyle örtüşmüyor. Yöneticilerin kalplerinde hissettikleri ile söyledikleri neredeyse taban tabana zıt cümleler oluyor.
Mikrofonların ve kameraların büyüsüne kapılıp çoğu zaman kafalarının arkasında yatan gerçekleri söylemekten imtina ediyorlar. Ancak bu durumun da kendisini ele verdiği yerler yok değil. Yazılı olarak duyurulan basın açıklamalarının içerisi biraz farklı bir gözle incelendiğinde niyetler daha net olarak ortaya çıkabiliyor. Tıpkı Fethiyespor kulübünün yaptığı açıklamada olduğu gibi. Geçtiğimiz Pazar günü Fethiyespor ile Göztepe arasında oynanan karşılaşma öncesi ve sonrası yaşanan olaylar konusunda Fethiyespor kulübünün açıklamasının satır araları bir hayli doyurucu malzemeye sahip.
Yönetici ve bazı taraftarları kınıyoruz
“Göztepe Spor Kulübü taraftarlarının bilinen özellikleri dikkate alınarak hafta boyunca duyulan endişeler şehrimizin mülki ve idari amirlerine önlem alınması maksadıyla sözlü ve yazılı gerekli başvurular yapılmıştır. Amacımız camiamıza ve futbol severlere serin bir Akdeniz akşamında güzel ve seyrine doyum olmayan bir karşılaşma sergilemekti. Zira sporun önemli bir dalı olan futbolun, kitlesel bir etkinlik olduğu bilinciyle hareket edilmiş; karşılıklı anlayış ve hoşgörü çerçevesinde icra edilmiş güzel bir futbol ve iyi bir sonuçla camiamız sevindirilmek istenmiştir. Karşılaşmadan saatler önce şehir merkezinde sorumsuzca yaklaşımlar sergileyip; yöremiz insanının, esnafının ve ülkemizde konuk olarak bulunan turistlerin can ve mal güvenliğine yönelen eylemleri vuku bulmuş ve bu durum güvenlik kuvvetlerine intikal etmiştir. Karşılaşma başlamadan şehir stadının yanında bulunan Fethiye Spor Kulübü sosyal tesislerine ve futbolcularına Göztepe Spor Kulübü formasını giymiş, adına holigan denilen sözde taraftarlarca taşlı sopalı saldırılarda bulunulmuştur. Gün boyu şehrimizin muhtelif yerlerinde, alkol veya çeşitli maddelerin tesiriyle de olsa; taşkınlık ve saldırganlıklarıyla yöremize ve Türk turizmine büyük zararlar vermiş olan Göztepe Spor Kulübü yöneticileri ve bazı taraftarlarını esefle kınıyoruz. Taraftarına saha içinde ve dışında hiçbir şekilde hâkim olamayan ve olmak istemeyen sporun centilmenliğine aykırı yaklaşımlarıyla bilinen Göztepe Spor Kulübü yöneticilerine; spor adamlığının da ahlaklı olması gerektiğini hatırlatıyoruz.”
Türkiye’de insanların kafası karışık
Yazılı metinden yapılacak alıntı miktarını arttırmak mümkün. Şimdi metni analiz edebiliriz; Göztepe spor kulübü taraftarlarının bilinen özellikleri dikkate alınarak deniyor! Acaba kulüp yetkililerinin bildiği ancak Göztepe taraftarlarının ve spor kamuoyunun bilmediği farklı özellikler mi mevcut? Bütün taraftarları yaftalamak ne kadar gerçekçi bir yaklaşımdır. Bunu yazan zihniyet biraz ileride kendisiyle çelişerek karşılıklı anlayış ve hoşgörüden söz ediyor. Yukarıda belirttiğim gibi Türkiye’de insanların kafası fazlasıyla karışık ve bu karışıklık ne yazık ki spor/futbol sahalarında da kendisini gösteriyor. Üzerine Göztepe forması giyen holigan nitelemesini yapabilecek kadar kendisini yetkin gören zihniyet spor adamlığının da ahlaklı olması gerektiğini ileri sürerken pek de dürüst davranmayarak topu hemen taca atacak cümleleri ardı arkasına sıralayı veriyor.
Sporun dostluk, kardeşlik ve barış içeren yapısını gerçekten idrak edecek zihniyet kalıpları üretmediğimiz sürece bu ve buna benzer olaylarla karşılaşmaya ne yazık ki devam edeceğiz.