Türkiye’de spor kültürünün oluşturulamamasında iktidarların spora yaklaşımlarının büyük etkisi olmuştur. Geçen hafta özellikle 1980 sonrası futbolun ön plana geçirilerek seyre dayalı bir insan tipolojisinin yaratıldığından söz etmiştim. Ülkemizde özellikle okulla spor ilişkisinin sağlıklı bir mecrada yürütülmüyor olması, bu soruna yönelik her türlü girişimin daha baştan itibaren sonuçsuz kalmasına yol açacaktır.
Sn. Ahmet Talimciler'in yazısının devamı için
Bu açıdan Futbol Federasyonu’nun lisanslı futbolcu sayısını arttırma girişimleri umut vericidir.
Ancak bu girişimin başarılı olabilmesinin yolu okul-futbol birlikteliğini sağlayacak adımları atmaktan geçecektir.
Çünkü var olan eğitim sistemimiz içerisinde çocuklarımızın, gençlerimizin spor yapabilmeleri; ne yazık ki mümkün değildir. Hatta aileleri de özellikle sınav döneminde çocuklarının spor yapmalarını istememektedirler.
* * *
Aileler çocuklarını ilköğretimin başından itibaren dershanelerle, özel hocalarla sınavlara hazırlamakta ve çocuklarının başarılı olabilmesi için her türlü fedakarlığı yapmaktadırlar.
Ancak unuttukları çok önemli bir gerçek, bütün bunları yaparken çocuklarının sporla yaşadıkları stresi atabilecekleridir. Çocukları üniversite sınavına girecek olan bazı aileler, okul müdürlüklerine giderek beden eğitimi derslerinin yapılmamasını talep edebilmektedirler. Çocuklarının üşütüp, hastalanacaklarını ve soru çözmekten geri kalacağını hesap eden zihniyetin spor kültürünün oluşturulamamasında doğrudan etkisi vardır.
Kendileri de aynı şekilde yetiştirildikleri için, onlardan farklı bir yaklaşım beklemek de insafsızlık olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde okul döneminde spor yapan çocukların, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde de spor yapma eğiliminde oldukları, yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yani spor yapan bireyin, almış olduğu spor kültürü hayatının ilerleyen evrelerinde de sürmektedir. Okul döneminde sporla ilgilenmeyen bireylerin, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde de sporla ilgilenmedikleri kanıtlanmıştır.
Spor yapan, sporla hayatını iç içe geçiren bir kuşak yaratmak daha sağlıklı nesiller oluşturulabilmesinin anahtarıdır. Sevgili anne babalar lütfen çocuklarınızın sağlıklı ve başarılı olabilmesi için onların küçük yaşlardan itibaren sporun içinde yer almasını sağlayın. Bunu gerçekleştiren ailelerin çocuklarının sadece günü değil geleceği de kazandıklarını göreceksiniz.
Spor, günümüzde çağdaş eğitimin bir parçası haline gelmiştir. Sportif etkinliklere bir ekip üyesi olarak katılan çocuklarda; yardımlaşma, beraber bir şeyleri paylaşma, diğer ekip üyelerine ve var olan oyun kurallarına riayet etme duyguları gelişmektedir.
Spor, fiziksel kapasitenin gelişmesine katkıda bulunmak suretiyle çocuklarımızın kendine güvenlerinin artmasını sağlamanın yanı sıra enerjilerinin de olumlu yönde kanalize edilmesine yardımcı olmaktadır.
Milliyet-6.02.09