İlk yazımda son dönemde Göztepe taraftarları ile kulüp yönetimi arasında yaşanan olayların, taraftarlar ile Anonim Şirkete(A.Ş.) dönüştürülen kulüpler arasındaki ilişkide nerede durduğunu ve bu sürecin ülke futbolu açısından nasıl bir yöne doğru gittiğini irdeleyeceğim.
Sn. Ahmet Talimciler'in 25. Aralık 2008 tarihli Milliyet'teki yazısı için
Bundan böyle her perşembe günü sizlerle ‘Ters Köşe’ adını taşıyan bu sütunlarda birlikte olacağım için çok mutluyum. Spor ve özellikle de futbolun toplumsal boyutları üzerinde çalışan bir akademisyen olarak Türkiye’de ve dünyada olup biten spor olaylarını farklı bir pencereden sizlere aktarmaya çalışacağım.
İlk yazımda son dönemde Göztepe taraftarları ile kulüp yönetimi arasında yaşanan olayların, taraftarlar ile Anonim Şirkete(A.Ş.) dönüştürülen kulüpler arasındaki ilişkide nerede durduğunu ve bu sürecin ülke futbolu açısından nasıl bir yöne doğru gittiğini irdeleyeceğim.
İlginç süreç başladı
1997 yılında şirketleşmesi için medyadan yoğun bir ilgi gören Göztepe için ilk yıllar bir hayli parlak geçmesine karşın, uygulanan yanlış yönetim politikaları sonrasında kulüp her yıl küme düşerek kendisini ve taraftarlarını hiç umulmadık bir yerde ve borç batağı içerisinde bulmuştur.
Altınbaş holdingin Göztepe kulübünü geçtiğimiz yıl satın almasından sonra ise hem kulüp hem de taraftarlar için yepyeni bir dönem başlamıştır. Kulübün bulunduğu konumdan bir an önce kurtulmasını isteyen taraftarlar için, yönetimin uygulamaları yeterince hızlı ve etkin görünmemektedir.
Elde edilen başarısız sonuçlar ya da karşılaşılan uygulamalara yönetimin, taraftarların beklediği tepkileri vermekte gecikmesi sonucunda; kulüp yönetimi ve taraftarlar arasında ilginç bir süreç başlamıştır.
Tablo çok farklı
Türkiye’deki futbol kulüplerinin Anonim Şirket haline getirildiği durumlarda taraftarların etkinliği söz konusu değildir. Göztepe örneğinde ise taraftarın gücü ve etkinliği kulübün geçmişindeki zaferlerle bir hayli yüksektir.
Bu durum bize Türk futbolunda yaşanan Anonim şirket deneyimlerinin dışında ve bu süreci farklı bir yöne kanalize edecek bir takım ve taraftarı ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
Bu olup bitenleri oldukça önemsiyorum çünkü Göztepe taraftarları ile kulüp yönetimi arasında yaşananlar önümüzdeki dönemde ülkemizde endüstriyel futbolun yapı taşlarının daha iyi anlaşılabilmesi açısından adeta bir laboratuar niteliğine sahiptir.
Ahmet Talimciler kimdir?
1970 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun oldu. 1998 yılında ‘Türkiye’de Futbol Fanatizmi ve Medya İlişkisi’ başlıklı tezini vererek yüksek lisansını tamamladı. Bu çalışmasının genişletilmiş hali ile 2000 yılı Milliyet Gazetesi Sosyal Bilimler ödülünü kazandı. Türkiye’nin ilk spor sosyologlarından biri olan Talimciler’in aynı adı taşıyan kitabı 2003 yılında Bağlam yayınları tarafından yayımlandı. 2005 yılında ‘Türkiye’de Futbol ve İdeoloji İlişkisi’ başlıklı tezini vererek Doktor unvanını aldı, 2007 yılında ise Yardımcı Doçent oldu.
Önemli Not: Sn. Talimcilerin yazısının başlığı kendi uyarısı üzerine düzeltilmiştir.