Bir film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden Antalya'daki o büyük gece...Hani turlar atmıştık sahilde...Taraftarların tribünde dediği gibi bir elimizde kupamız vardı, bir elimizde de biramız. Öyle ya; Biraz da kıyak olmuştu o gece kafamız...Günlerce kutlanmıştı o şampiyonluk. Güzelyalı hiç o kadar renkli, o kadar coşkulu olmamıştı. Her yerde şarkılar çalınıyordu GÖztepe'ye dair... Yıllar süren hasret coşkuyla kutlandı İzmir'in her köşesinde. Efsane geri dönmüştü Süper Lig'e... Sevgililer kavuşmuştu birbirine...Milyonlar alkışlamıştı o son efsane Göztepe'yi...Dostlar sevinmiş, düşmanlar çatlamıştı... Üç büyükler bile İzmir'de küçülmüştü, çünkü gerçek büyük Göztepe dönmüştü gerçek yeri Süper Lig'e...Sn. Sinan Genç'in yazısının
Ceyhun'lar, Hasan Çelik'ler, Ramazan'lar, Kurthan'lar, Hazreti Deniz'ler, Erdoğan Arıca'lar, Ümit Kayıhan'lar, Ümit İnal'lar yazmışlardı o tarihi...
Sonra...
Sonrasını hiç sormayın.
Lale devri geçti, çökme devri başladı Göztepe imparatorluğunda...
Ümit ektik, hüzün bitçik yıllarca...
Üst üste kabuslar gördük. Bir o tarafa döndük, bir bu tarafa... Gözümüzü amatörde açtık.
Kulübün her tarafı zapdedilmiş, iç ve dış mihraklar tarafından sömürülmüş, cebren ve hile ile efsane takım yok edilmeye çalışılmıştı.
Neyseki "birkaç iyi adam" çıkmış onların girişimleri sonucunda TMSF ile sorun çözülmüş kulüp bataktan kurtarılmıştı.
Göztepe Altınbaş Holding gibi bir devi arkasına alarak yelken açtı Avrupa'ya... İzmir'dekiler yıllarca farkemededi burnunun ucundaki bu parlayan yıldızı. İstanbullular farketti o büyük sevgiyi...
Öyle ya;
"Kimin vardı öyle şanlı bir tarihi. Kim oynamıştı yarı finali"
Kimler dünya rekorları kırmıştı tribünlerde.
Kimler İzmir'de silmişti üç büyükler hikayesini kitaptan.
En büyük Göztepeydi ve Göztepe Altınbaş Holding ile yelken açmıştı dünyaya...
Ne varki amatöre de düşse Göztepe Göztepe'ydi. Göztepe sevgisi hiç bir zaman küçülmedi bilakis arttı. Binler, onbinler yine peşinden "inadına" çıktı yollara...
Göz-Göz amatörden çıkamadı. Zaten çıkması da zaten kadro kalitesi, sistem ve yeni oluşum nedeniyle mümkün değildi. Seyircinin havasıyla yarı finale kadar yükseldi takım ama şansta terkedince Eskişehir'de Göztepe'yi efsane buruk döndü yine İzmir'e...
Sonra...
Sonrası süper. Lafla değil, icraatla yapılan girişimler sonucunda Göztepe Aliağa Belediyespor'un yarışmacı hakkını satın alıp yeniden 3.Lig'e çıktı. Burada Futbol Federasyonu'nun İzmirli üyesi Mahmut Özgener'in emeklerini unutmamak lazım. Özgener, en has Göztepeliyim diyenlerden bile daha Göztepeli gibi çalışıp bu işin olumuşunu sağladı. Babası rahmetli Esin Özgener Altay'ın sembol ismiydi. Kendisi de yıllarca Altay'a hem başkan hem yönetici olarak hizmet etti. Amca tarafından Göztepe'ye de sempatisi vardı Özgener'in... Özgener babadan Ataylıydı ama Göztepe ile de ilginç anıları vardı. Efsane takımın futbolcuları İngiliz Nevzat, Kestane Gürsel, Buldozer Fevzi, Bombacı Halil'lerin kucağında büyümüştü...
Göztepelilerin Altınbaş Holding'e ve Mahmut Özgener'e kocaman bir teşekkür borcu vardır...
Neyse Göztepe 3.Lig'e alındığında Güzelyalı ayağa kalkmadı, sabahlara kadar şampiyonluk kutlamaları yapılmadı ama o coşku, o mutluluk dünyanın her yerindeki Göztepelileri sevince boğdu.
Şimdi "Keşke bileğinin gücüyle çıksaydı" diyenler, "Göztepeliler nasıl hazmeder" diyenler var. Ben aslanlar gibi hazmediyorum.
Ankaraspor'un, Oftaş'ın, İstanbul BŞB'nin Süper Lig'de bin kişiye oynadığı maçları insanlar nasıl hazmediyorsa ben de ediyorum.
"İzmir'de futbol bitti" deyip böylesine büyük bir takımın amatöre düşüşünü seyredenleri baktıkça daha da sindiriyorum. Boş tribünlerden bıktım.
Çünkü özledim;
Ebedi dost, ezeli rakip Karşıyaka ile Göztepe'nin maçlarını özledim.
Dolu tribünleri, tezahuratları ve şovları özledim.
Göztepeliler ile Karşıyakalıların, Altaylıların tatlı sohbetlerini ve atışmalarını özledim.
Göztepeli büyüklerin gençlere efsaneyi anlatırken gözlerindeki ışıltıyı özledim.
Her zafer sonrası Güzelyalı'daki coşkuyu özledim.
Sokaklarda Göztepe formalarıyla, atkılarıyla dolaşanları, duvarlardaki Göztepe yazılarını, sahildeki gençlerin Göztepe'ye dair yaptıkları şarkıları dinlemeyi özledim.
Evet, Altınbaş Holding ile bütünleşen Göztepe yeni rotasıyla yeni bir yola çıktı.
"Hedef Avrupa" diyorlar...
Daha yolun başındalar... Gidilecek çok yol var.
Ben şuana kadar yapılanları görünce inanıyorum.
Ama hepimizin inanması lazım.
Bu da yetmez.
Desteklemeliyiz.
Ne olur bu işi yapanları yalnış bile yapmış olsalar ağır şekilde eleştirip bu işten soğutmayalım. Para verip kulübe üye olalım. Göztepe'nin ürünlerini kendi mağalarından alalım. Maçlara gelelim tribünleri yine dolduralım. Kombineler alalım. Yapılacak kampanyalara katılalım. Göztepelilik sevgisini her yere yayalım.
Küfürlerle değil şarkılarla, olaylarla değil dostluklarla anılalım.
Ne için;
Ümit ekip hüzün bitmemek için.
Birbirimize küsmemek için
Göztepe'nin şaha kalkması için
İzmir için Türkiye için futbolun renklenmesi için.
Gelin kardeşler hepimiz bir olalım...
Bu defa daha farklı bir uslüpla...
İnanıda dostluk, inadına zafer...