Yazık.. Türk Futbol Tarihi'nin önemli bir bölümüne damgasını vurmuş olan Göztepe 1'inci lig, 2'nci lig derken 3'üncü lige kadar düştükten sonra bir darbe de geçen hafta yedi ve kayyuma devredildi..

Olay geçen hafta bizde tek sütun haber olurken, diğerlerinin sayfalarında yer bile bulamadı.. Göztepe gibi bir devin tek sütun haber olarak sayfamızda yer alması bizim ayıbımız.. Başkalarının ayıbı ise onları ilgilendirir.. O Göztepe ki, bırak tek sütun haber olmayı hakkında yüzlerce kitap yazılacak, günler boyu sürecek diziler yapılacak bir kulüp..

Bugün bir çoğu kimse bilmez.. Eğer Türkiye'nin gerçek anlamda bir Avrupa Fatihi varsa o da Göztepe'dir.. Ali, K.Mehmet, Çağlayan, Hüseyin, B.Mehmet, Ali İhsan, Ertan, Nihat, Fevzi, Gürsel ve Halil'li kadrosuyla o zamanki adıyla Fuar Şehirleri, sonraki adıyla Kupa Galipleri Kupası'nda fırtına gibi esen Sarı-Kırmızılılar sırasıyla O.Marsilya, A.Piteşti, OFK Beograd ve Hamburg'u eleyerek yarı finale kadar yükselmişti..

Bahsettiğim yılların 1968-69 ve o tarihteki olanakların kısıtlı olduğu düşünülürse Göztepe'nin o zor şartlar altında ne büyük bir başarı elde ettiği daha da iyi anlaşılır.. Elalem Dandik United UEFA Kupası'nı aldı diye o kulübü yıllarca korumayı başarıyor biz el birliği ile Göztepe'nin ipini çekiyoruz.. Vallahi Bravo hepimize.. Bravo (!) yıllarca İzmir'i, dolayısıyla da, Göztepe'yi, Altay'ı, Karşıyaka'yı, Altınordu'yu, İzmirspor'u ve ismini sayamadığım nice kulübü sömüren İstanbul'un 3 büyüklerine...

Bravo (!) Metin Oktaylar'ı, Mustafa Denizliler'i, Nihatlar'ı, Boralar'ı, Piç Arifler'i, Erdiler'i, Topraklar'ı, Mithatlar'ı, Ümitler'i, Yusuflar'ı, Cevdetler'i, Sinanlar'ı, Muratlar'ı, İbrahim Akınlar'ı ve ismini unuttuğum yüzlerce futbolcuyu üç otuz paraya kapatan, işi bittikten sonra da Altaylar'ı, Göztepeler'i, Karşıyakalar'ı bir mendil gibi buruşturup atan Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a, Beşiktaş'a..

Bravo (!) Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın peşinde koşmaktan ve ona "Kur'' yapmaktan çekinmeyip, Göztepe'yi görmezden gelen Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'a..

Bravo (!) gerçekten de Göztepe'ye yardım elini uzatan birkaç İzmirli işadamını usandırıp, kaçırtan öteki İzmirliler'e..

Siz bilir misiniz ki bugün "İmparator'' diye göklere çıkarıp, bağrımıza bastığımız Fatih Terim bile antrenörlük hayatına ilk olarak Göztepe kulübünde başlamıştı.. Bence "Kayyum''a devredilmesi gereken Göztepe değil, yukarıda saydığım zihniyet.. Kabahat bu şehrin sırtından para kazanıp, onu İstanbul'da yiyen işadamlarında. İzmir'e bol bol market açmayı biliyorsunuz da, 300'er, 500'er bin dolar verip bir Göztepe'ye mi sahip çıkamıyorsunuz?.

"Türkiye'nin en büyük üçüncü iliyim'' diyerek her fırsatta övünen ve Avrupa Fatihi bir kulübünün çöküşünü izleyen 2 milyonluk bir şehir, böyle bir düzende üçüncü olsa ne yazar, olmasa ne yazar..

Sanki İzmir, Los Angeles ve New York'tan sonra gelen Miami...

Gün gelir Göztepe şimdi bulunduğu 3'üncü ligden bir şekilde kurtulur ama sen üçüncülükten ömrü billah kurtulamazsın..

Adam olun da değerinize sahip çıkın..   14.02.2007