Göztepe dosyasında 2.sayfa Ligtv.com.tr'de açılıyor. Taraftardan sonra şimdi sıra Göztepe'yi yakından takip eden gazetecilerde. Bu sayfalarda takımlarını asla yalnız bırakmayacaklarını belirten taraftarlar şirketleşmeden sonra gelen iş bilmez yöneticilere ateş püskürüyor.
Hepsinin hala umudu var, güzel günlere, güneşli günlere... Aklıma ise bir anda Lüleburgazspor geliyor. 34 yıl birinci ligde oynayan ve bir dönem ard arda Türkiye Kupası'nda hem Fenerbahçe'yi hem de Trabzonspor'u yenerek büyük yankı uyandıran Lüleburgazspor bu güzel günlerin ardından bir çöküş dönemi yaşamış ve 2001-02 sezonunda kendini amatör kümede bulmuştu. 6 yıl boyunca didindi, çırpındı bu küçük kentin takımı. Özkan Sümer'e teklif götürüldü, bazı spor adamlarından yardım istendi ve Hasan Al yönetiminde Lüleburgazspor bu sezon yeniden 3.lige çıkmayı başardı. Bu Göztepe taraftarlarının umutlarını yitirmemeleri açısından son derece iyi bir örnek. Futbolun amatör ruhtan, endüstriyel hale geçişinin en ağır faturasını yaşayan ve senelerden beri cefa çektiklerini belirten Göztepe taraftarları bir gün mutlaka sefa da süreceklerine inanıyor.
İzmir'de yerel medya ve Göztepe taraftar grupları arasında neredeyse büyük bir savaş var. Göztepe'nin zamanında şirketleşmesi ve Ege'nin en önde gelen gazetesi olan Yeni Asır grubuna devredilmesinin ardından yaşanan sorunlar ve bir takım problemler sonrası Göztepe taraftarları medyadan gittikçe uzaklaştı. Bazı yazarlara büyük tepki gösterdi. Fakat ne taraftarlar o yazarları okumayı bırakabildi ne de o yazarlar Göztepe'nin yararı için reçeteler yazmayı, perde arkası gerçekleri yazmayı bırakabildi.
Ligtv.com.tr Editörü Ahmet Sivaslı'nın sorularını yanıtlayan yazarlar Göztepe'nin neden bu hale geldiğini masaya yatırırlarken farklı kurtuluş reçeteleri ortaya koydular. Şansal Büyüka bunu İzmir'in bir ayıbı olarak nitelerken, İzmir'in Mustafa Denizli'yi, Ümit Kayıhan'ı geri çağırmalarını davet ederken Mutlu Yılmaz devletin bu olaya el atmasını gerektiğini savundu.
Ligtv.com.tr Editörü Ahmet Sivaslı'nın sorularını yanıtlayan yazarlar Göztepe'nin neden bu hale geldiğini masaya yatırırlarken farklı kurtuluş reçeteleri ortaya koydular. Şansal Büyüka bunu İzmir'in bir ayıbı olarak nitelerken, İzmir'in Mustafa Denizli'yi, Ümit Kayıhan'ı geri çağırmalarını davet ederken Mutlu Yılmaz devletin bu olaya el atmasını gerektiğini savundu.
İşte spor adamlarının Göztepe yorumları:
ŞANSAL BÜYÜKA (LİG TV GENEL YAYIN YÖNETMENİ)
"ÇAĞIRIN MUSTAFA DENİZLİ'Yİ, ÜMİT KAYIHAN'I"
"İzmirli futbol dünyası, İzmir'i yönetenler, ekonomiye egemen olanlar... Bu iş topluca İzmir'in ayıbıdır. İzmir'de inanılmaz bir bölgecilik, bir kapışma var. Karşıyaka, Altay... Bunlar birbirlerini dibe doğru itiyorlar. Rekabet duygusunu abartmamak lazım. Bu İzmir'de sosyal bir yara. Bu vurdumduymazlığın sonucu Göztepe amatör kümede. Baktığında tarih yazmış. İzmir, Türk Futbolu'na damgasını vurmuş yetiştirdikleriyle. İzmir ekonomide de son dönemlerde atak. Önemli markalar çıkardılar.
Ekonomi dirilirken bu beyinler, işadamları ciddi organizasyon yapsalar ciddi kaynaklar yaratabilirler. Rekabet sınırları aşan bir yarış var. Her geçen gün daha kötü oluyor. Puan cetveline baktım. Altay kıvranıyor playoff için. Karşıyaka'dan haber yok. Her yıl İzmir'de bir takımı pilot takım yapın. Bu sezon bunu çıkaracağız deyin. Onu çıkarın. Göztepe'yi amatör kümeden hemen çıkarın"
İzmir'de bu akıl var. Ben 30 senelik gazetecilik yaşamımdaki uluslararası maçlar hariç en kalabalık maçı Göztepe-Karşıyaka maçında izledim. Fotoğraf çekiyordum. 80 bin kişi izledi. Ne oldu o seyirci, nerede o dinamizim. Zekatını verseniz 1.lig düzeyine gelir bu takımlar. Mustafa Denizli İran'da geziyor. Çağırın İzmirliler Mustafa Denizli'yi. Hani nerede Ümit Kayıhan? Çağırın. Şimdi ikisini çağırsan Altaylı bu derler. İzmir'e yakışmıyor bu olay. Dünyayı kazanıyorsunuz ya... Biraz buraya dönün. Organizasyon yap, kaynak yarat. Ben olsam tepki koyarım. İki tane stat duruyor, yatıyor. İzmir'in futbol keyfi köreldi.
SERDAR KIZIK ( CUMHURİYET GAZETESİ İZMİR TEMSİLCİSİ)
Göztepe gibi bir efsane çöktü. Zamanında Avrupa Kupaları’nda tarih yazan bir takımın bu hale düşmesi gerçekten inanılmaz acı veren bir durum. Göztepe 7-8 yıldan beri ekonomik ve yönetimsel olarak büyük bir açmazın içerisindeydi. Göztepe’nin bu halinden tüm yönetimler sorumlu. Zamanında şirketleşmişlerdi. Bu şirketleşme olumlu anlamda yansımadı takıma. Çöküş burada başladı.
"PARÇALI BİR REKABET VAR"
Göztepe bir kent takımı ve biliyorsunuz ki İzmir’de büyük bir rekabet var. Altay, Karşıyaka, İzmirspor, Buca, Altınordu... Parçalı bir rekabet bu. Eğer bu güç bu kadar bölünmeseydi herşey İzmir için daha güzel olabilirdi. İzmir’de bir kent dayanışması yok. Ankara’da Melih Gökçek şehrin parasıyla bir kulüp kurdu. Ben bunu tasvip etmiyorum. Spora yapılan bir destek bu. Bunun yapılması da İzmir’e yansımadı. Belediyeler bu işe yanaşmadı. İzmir’in sermayesi İstanbul’a akıyor zaten. O yüzden iş adamları da İzmir’e yatırım yapmıyorlar.
"BU REKABET ANLAYIŞIYLA DAYANIŞMA OLMAZ"
İzmir’in bütün kulüpleri kötü durumda. Gönül istemez ama onlar da Göztepe’nin bu durumu yaşayabilirler... Onun için İzmir’de bir dayanışma lazım. Ama başta Karşıyaka-Göztepe olmak üzere kulüpler arasında böyle bir rekabetin olduğu yerde bu tarz bir dayanışmanın zor olduğu kanısındayım.
HALUK GÜNEY (YENİ ASIR GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ)
"İŞ YAPANLARA ENGEL OLUYORLAR"
Göztepe’nin asıl sıkıntısı camiadaki çekişmeler. Gelen yönetimler eski yönetimler nedeniyle iş yapamadı. İş yapmaya kalkışan yönetimin faaliyetleri de engellendi. Kulüp üzerindeki borçlar nedeniyle mahkemelik oldu. Göztepe’ye hizmet etmek isteyenleri de bu olaylar neredeyse bıktırdı. Yani sorun tamamen içerden kaynaklandı. Yaklaşık olarak 5 ay önce Göztepe Kurtuluş Platformu oluşturuldu. Ama bu da çekişmeler nedeniyle önemli bir faaliyet gerçekleştiremedi. 1.lig zamanında Peter Kabat’ın transferdeki parasının ödenmemesiyle verilen transfer cezası belki Futbol Federasyonu ile anlaşılarak çözülebilirdi. Öncelikli hedef buydu. Bülent Ataman, Tayfun gibi futbolcular da özveri yaparak alacaklarını kulübe hibe edebilirlerdi ama karşılarında görüşecek insanlar bulamadılar. Muhattap bulamadılar. Göztepe’nin bu borçları amatörde de yakasını bırakmayacak. Göztepe artık geçmiş dönemlerde yaşanan olaylardan ders almalı. Takımda ve camiada birlik beraberlik olmalı. İş yapanlara veya yapmak isteyenlere başkaları engel olmamalı.
"HERKES VİTRİNDE OLMAK İSTİYORDU"
İzmir Göztepe’nin rengiydi. İzmir’de futbol anlamında zaten sıkıntı vardı. Bundan sonra diğer kulüpler de bu sıkıntıları yaşayabilirler. Eminim ki Karşıyakalılar da bu olaya çok üzüldü. Çünkü Karşıyaka’sız Göztepe, Göztepe’siz Karşıyaka olmaz. Zamanında her ne kadar iki üç kendini bilmez taraftarın çıkışlarıyla farklı görüntüler yaşansa da arada her zaman farklı ve güzel bir rekabet vardı. İzmir bu durumlardan mutlaka dersini almalı. Malatya şehrinin kurduğu takımı İzmir kuramıyor. İş adamları ilgi göstermediler. Futbola yatırım yapanlar da önemli miktarlarda yardım etmediler. Yardım etmek isteyenler de her zaman vitrinde olmak istedi. Ama vitrine kaç kişiyi koyabileceksiniz ki..."
MUTLU YILMAZ ( YENİ GÜN GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ)
"DEVLET OLAYA EL ATMALI"
Suçlu şu anki yönetim olarak algılanıyor ama Göztepe’nin bu hale gelmesi uzun yıllara dayanıyor. Gerek Belediye gerekse İzmir’in kalburüstü şirketleri buna zamanında önlem alabilseydi herşey şu an farklı olabilirdi. Fakat düşmesine 2 maç kala herkesin aklı başına geldi. Daha önce Peter Kabat’tan oluşan transfer yasağı da bunda önemli oldu. Bu yasağın kalkması için önemli şartlar vardı. Diğer futbolcuların da borçlarının ödenmesi gibi... Ama bunların yapılması gerçekten çok zordu. Çünkü gerçekten hatırı sayılrı bir meblağ tutuyor bu alacaklar. Şu an sahaya çıkan futbolcuların hepsi çocuk. İstekliler, hırslılar ama bir yere kadar... Tribünlerdeki Göztepe taraftarları da aynı şekilde... Onların da yaş ortalaması 18. Yani bir okul maçı havasında oynanıyor maçlar. Futbolculara asla tepki olmadı çünkü herkes bu kadroyla bu sonucun doğacağını biliyordu.
Öncelikle İzmir’deki zihniyet yanlış. Herkes takıma destek vereceğim diyor ama primlerle bunları geçiştiriyorlar. Kimse sezon başında güçlü bir takım yaratmaya yanaşmıyor. Anonim Şirketi olduktan sonra birilerinin borçları devralması gerekiyordu ama kimse buna yanaşmadı. Borçsuz alıp borçsuz devretmek istediler ama borçları da kimse silemedi.
Göztepe’nin kurtuluşu devletin buna el atmasıyla gerçekleşir. İstanbulspor gibi satılıp TMSF gibi bir durumla kurtuluş gerçekleşebilir.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Ceyhan Yazar'ın Bir Göztepe Masalı adlı kitabının kapağından bir görüntü...