Baştan sona bir tarih olan bir camianın önder kuruluşu Göztepe A.Ş.'nin, olağanüstü genel kurulu bugün yapılacak. Bu kongre, ya kurtuluşun, ya sona erişin hikayesini yazacak. Şirkete kayyum olarak atanan kulübün eski yelken sporcusu Prof.Dr.Gündüz Balkan, eski öğrencisi Yaşar Aksoy'a içini döktü, tüm Göztepelileri mücadeleye çağırdı. ’İNADINA GÖZTEPE’ diyorum. Çok zor günler yaşayan "Göztepe"yi tanıtan bir kitap var.. İletişim Yayınları'ndan çıkan Serkan Boyacıoğlu'nun derlediği bu değerli kitabın ismi "İnadına Göztepe" dir.. Bu sloganı söylemenin tam zamanıdır. (Hürriyet Ege)
Göztepe, 1925 yılında iç huzursuzluk nedeniyle parçalanan Altay'dan ayrılan Nebil ve Vedat kardeşler, Ferit Simsaroğlu, Necati, Nüzhet ve Muzaffer, Hoca Ahmet, Muammer, Nadir, Kenan, Cevat, Orhan, Naci, Ahmet, Kenan gibi futbolcular ve semtin ileri gelenleri tarafından kuruldu. Tarih sahnesine çıkan Göztepe'nin ilk döneminde sembolleşen oyuncusu, Soyadı Kanunu çıktığında Göztepe soyadını alan, "Fuad Göztepe" dir.
Karataş'tan İnciraltı'na kadar olan sahil şeridini ve Hatay semtinin eteklerine kadar olan bölgelerin efsanevi takımı olan Göztepe, centilmenliği, İzmirliliği ve sükseli büyüsü ile aynı zamanda İzmir'in önde gelen bir prestij takımı oldu.
ZAFERDEN ZAFERE
İzmir Mahalli Amatör Ligi'nde fırtına gibi esen Göztepe, 1941-42-43-49 ve 1952 yıllarında şampiyon oldu. 1950 yılında "Türkiye Şampiyonu" olarak, bu payeyi ilk olarak İzmir'e taşıdı. 1968-69 ve 1969-70 yıllarında iki kez arka arkaya "Türkiye Kupası"nı evine taşıdı. 1969-70 dönemi "Cumhurbaşkanlığı Kupası" nı da kazandı.
1968-69 sezonunda Avrupa Fuar Şehirleri Kupası adı altında oynanan, bugünkü UEFA Kupası'nda yarı finale çıkan ilk Türk takımı oldu. Böylece Avrupa Kupaları'nda ilk dörde girebilen ilk Türk takımı ünvanını kazandı. İki kez Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda, beş UEFA Kupası'nda Türkiye'yi temsil etti.
GÜNDÜZ BALKAN'IN ÇAĞRISI
Şu anda, Göztepe büyük bir çıkmaza girerek, yönetim boşluğu ve cömertçe harcanan başıboş yıllar sebebiyle 4. Asliye Ticaret Mahkemesi kararı ile kayyuma teslim edildi. Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde okurken Üretim Sistemleri hocam olan, saygı ve sevgi duyduğum Prof. Gündüz Balkan, kulübe kayyum tayin edildi. Eski hocamla buluştum ve çağrısını hiç vakit geçirmeden yayınlıyorum:
19 Mart 2007 günü, saat 14.00'te kulüp binamızda Göztepe A.Ş.'nin olağanüstü genel kurul yapılacaktır.
Tüm hissedarlara çağrı yapıyorum. Genel Kurul'da şirketin başkanı ve yönetim kurulunun seçilmesini amaçladık. Şu anda şirketin yüzde 96 hissesi Bilgin Holding A.Ş.'ye, kalan hisseler ise Gazete Matbaacılık A.Ş. ile Mustafa Kocaoğlu başkanlığındaki Göztepe Derneği arasında pay edilmiştir. Seçimlerin yapılabilmesi için hissedarın genel kurula acilen gelmesi gerekir. Dörtte bir oranında kitılım olmaz ise, ayın 24'üne ertelenir. O tarihte gelen olmaz ise, kayyum olarak organların oluşmaması sebebi ile tasfiye kararı için mahkemeye giderim. O zaman iflasımız istenir. Kulüp kapanmaya doğru yol alır..
Şirketin 15 milyon TL'lik borcu var. Göreve geldiğimde, şirkete ait hiçbir defter ve kayıt yoktu. Sorumlulular yoktu. 1 Şubat 2007'den bu yana, kendimi tescil ettim, imza sirküleri aldım, karar ve yevmiye defteri tutuyorum. Görevim, hisseleri belirleyip, onlara çağrı yapmak, genel kurul kararı almaktı. Buraya kadar işi getirdim. Gerisi, camianın acil görevidir.
Bütün kırgınlıklar yok edilmeli. Herkes taşın altına elini koymalı. Ben, fedakar Fuad Göztepe zamanında yetiştim. O zamanki çilekeş yöneticileri arıyorum.
Herkesi yardıma çağırıyor
1933 Göztepe doğumlu, 1954'te Göztepe'nin yelken sporcusu, Prof. Dr. Gündüz Balkan Göztepe A.Ş.'nin 19 Mart'ta saat 14.00'te, kulüp binasında yapılacak olağanüstü genel kurulu için tüm Göztepelileri yardıma çağırdı.
Tarihin en büyük Göztepesi..
İşte gelmiş geçmiş en büyük Göztepe'yi sunuyoruz, 1964-65 Yılı Kupası'nda Avrupa takımlarını perişan eden ve çeyrek finale çıkan Göztepe'yi, bu resme bakarak hatırlayalım: Ayaktakiler, Antrenör Ahmet Cücen, kaleci Güngör, Hüseyin, Fevzi, Dursun, Sabahattin, Tireli Büyük Mehmet, Nevzat, Halil, kaleci Ali Artuner, efsanevi Teknik Direktör Adnan Süvari. Oturanlar: Çağlayan, Ertan, Gürsel, İdareci Muhittin Ekiz, Nihat, Küçük Mehmet ve Cenap. Heyyy gidi günler heyyy!...(Bu isimlerin yazılışında bize yardımını esirgemeyen emektar gazeteci Gazanfer Karpat'a şükranlarımı sunarım. Yukardaki kadroya Özer, Nielsen, Cudi, Kamil, Ekrem, Sedat, Cengiz, İzzet, Ceyhan, Ali İhsan gibi büyük futbolcuları da ilave edebiliriz.)
Aşık ettin bizleri, sarı kırmızı rengine..
Meşhur ’Kemik Emcet’
Sevgili eniştem, 1950'lerin Göztepe'sinin ünlü santforu "Kemik Emcet" (Emcet Sayar, diğer ismiyle "Geberik Emcet") müthiş bir futbolcuydu. Golleri ile fileleri havalandıran, milli maçımızda Yunanistan'a gol atan, maçlardan sonra Güzelyalı'da tramvaydan inince omuzlarda evine taşınan, en sükseli döneminde ayağının maçta kırılmasıyla Göztepe sahillerini yasa boğan Kemik Emcet, dünyanın en iyi insanlarından, yardımsever, çok sevimli bir insandı. Güzelyalı'ya anneannemi ziyarete gittiğimizde, arsada yüzlerce çocuk arasında top oynayışını ve topu kaptırmayışını hayretle izlerdim. Öz akrabalarımdan görmediğim insanlığı, eniştemden gördüm. Gümrük Muhafaza Memuru iken, genç yaşında kaybettik. Göztepe renklerini kuşanmış halde sonsuzluğa uçtu.
Haşmet Baba, Hüseyin’i omuzlamıştı
İzmir'in gece alemlerinin ve hemşehrilik destanlarının baş oyuncusu rahmetli "Haşmet Baba", Çeşme'de Ertan Oteli'nin köşesine koltuğunu koyar, gelip geçeni bol argolu cümlelerle yanına çağırırdı. Bir yanına Arap Osman (Karşıyakalı kabadayı rahmetli Osman Ateş), öte yanına ben oturduğumda, "İki dev Karşıyakalı, beni kıskaca aldı" diye espri yapardı. Yukardaki resimde, Hüseyin'i omuzlayan Haşmet Uslu, aslında Göztepe'sini almıştı omuzlarına. Saha kenarında o geniş yüreği, ağzıyla göğsü arasında mekik dokurdu. Bu haşmetli Göztepeli, bir Eskişehir zaferinden sonra sahaya koşmuş ve Hüseyin'i omuzlarına alıp, tam bir tur yaparak Alsancak'ı dolduran Göztepelilerin kalbini fethetmişti. "Büyük Göztepelilik", takımı ve kulübü omuzlarında taşımaktı!..