Yeni Göztepenin îzmir için üstlendiği misyonu burada tekrar ele almayacağım. Çünkü bunları son bir aydır hep yazıp çizdik. Düzce maçındaki ilk provada da, Yeni Asırın Göztepe ile ne yapmak istediği ve neler yapacağını bütün İzmirliler çıplak gözlerle de gördü.
Ben bugün bu görülenleri değil, bunları görmeyenleri, daha doğrusu görmek istemeyenleri yazacağım. Sağda solda Yeni Asırı eleştirip, "çıkarcılıkla" suçlayanları hatırlatmak istiyorum. Bu kişiler, şirketleşme önerisinin yapıldığı ilk günden itibaren, karşımıza birer "Nazi Subayı" gibi dikildiler. Bazıları sözümona Göztepeliydi, bazıları dışarıdandı. Ama hepsinin fikri aynıydı:"Yeni Asır Göztepeye birşey veremez. Kulüp ne yazık ki satılıyor. Yeni Asır Göztepeden menfaat bekliyor. Şirketleşme filan palavra. Ne yapacaklarını bile bilmiyorlar..."Böyle diyenlerden bir kısmı pazar günü Düzce maçındaydılar. Göztepe golleri attıkça seviniyor gibi yaptılarsa da, içleri belli ki kan ağlıyordu. "Gitti bizim oyuncağımız elden" diye için için yakmıyorlardı.
Daha geçen haftaya kadar televizyonlara çıkıp, küçük beyinleriyle Yeni Asıra sataşmaya çalışanlar da, baktım, Göztepenin golleri sanki "kendi kalelerine" girmiş gibi rahatsızlanıyorlardı.
Maça gelmeyenler ise telefonla gelişmeleri öğrenip, o muhteşem, tabloyu öğrenince kah-roluyorlardı. Biz bu kişilerin kimler olduğunu gayet iyi biliyoruz. Fakat bildiğimiz bir şey daha var; Yeni Asır ve Göztepe kıskançlığı onları her gün biraz daha eritecek, içlerini biraz daha yakacak. Göztepe belli ki daha ilerilere gidecek. Ama onlar nereye gidecekler, nereye kaçacaklar, orasını kestiremiyoruz. Biraz da takımdan sözedelim. Yücel, başımızda taşıyacağımız tipte bir futbolcu. Göztepeye büyük bir yıldız, büyük bir golcü geldi. Ona tutulacağız.
Keza Kurthan da öyle. Onu zaten tanıyoruz. Gol toplarının hepsinde o var. Daha iyi pas alırsa, çok büyüyecek. Kazım, benim için olağanüstü bir futbolcu. Ama sorumluluk alması şart. Göztepe kurgusunda en önemli adam diye düşünüyorum. Düzce maçındaki performansı bize yetmez. Ben Kazımı, Göztepe için alınmış bütün oyuncuların daha ötesinde bir futbolcu olarak düşünüyorum.
Kuraldan libero olmaz. Denemek bile hata. Oysa elde Aykut var. Bu görev onun olmalı.Burak, hakikaten çok iyi niyetli ve takım içinde değerlendirilmesi gereken bir oyuncu. Ancak yeri orta saha değil. Teknik kapasitesi buna izin vermiyor. Topu oyuna sokma mecburiyeti olan bölgelerin dışında görev almalı. Mesela stoper olarak oynayabilir.Çanın istikrar kazanması, hep iyi oynaması lazım. Ben onu 1. Ligde oynayacak adam olarak diye düşünüyordum hep. Fakat o bir iyi, bir kötü. Sakatlanması ise büyük şanssızlık tabii. Ceyhun, Galatasarayda Tugayın veliahtı olarak düşünülüyorsa, ondan da büyük ister bekliyorum.
Yıldıray da kalitesini kanıtlamış bir oyuncu, önümüzdeki haftalar daha etkili olacağı kesin. Giray Bulaktan ayrıca Harun, Erkan ve Tacettini de takıma kazandırmak gibi bir çalışma bekliyorum. Onlar da bu ekipte yerlerini almalılar.