Sen değil misin Antalya sokaklarında bağıra bağıra şarkılar söyleyen adam , sen değil misin Mustafa Özkanın UEFA şampiyonuna attığı 2.golden sonra tribünün bir ucundan diğer ucuna savrulan adam , sen değil misin 18 yıl sıkılmadan O anı bekleyen , bir daha gelmeyeceğim dediğin onlarca maçın 1 hafta sonrasında koşa koşa maça giden , karanlık ve soğuk sabahlarda Güzelyalı parkında buluşup deplasmanlara giden… , iyi günde kötü günde yenilsende yensende biz buradayız diye bağıran... bütün bunlardan sonra Pazartesi günü saat 20:00’de evde,yazlıkta, kordonda yani Alsancak stadı dışında bir yerlerde olmaktan zevk alabilecek misin… üstelik de tek umutları sen olan 18 tane genç kardeşin seni sahada beklerken… , biz boşuna almadık Türkiye’nin en büyük 5 taraftar grubundan biri rütbesini…. Böyle günlerde sen ,ben , o olmadığımız , BİZ olduğumuz için bugün herkes bizden en büyüklerden biri diye bahsediyor… , takım sana çok güçsüz geliyor olabilir , baktığın her yerde belirsizlik ve kaos görüyor olabilirsin , bunların hepsi zamanla geçer ama sahadaki o çocuk yaştaki kardeşlerinin taşıdığı sarı-kırmızı formanın sahipsiz kalmış bir görüntü içine girmesi sana hiç koymuyor mu… buna yüreğin ne diyor , o forma için döktüğün gözyaşların aklına gelmiyor mu.. , o forma uğruna girdiğin kavgalar , aldığın yaralar , isyanların , öfken… bu kadar çabuk vazgeçilebilir mi bunca şeyden…, vazgeçmeyeceğini biliyorum , sen o gün orada olacaksın , çünkü sen güçsün , çünkü sen umutsun , çünkü sen İNADINA DEDİN , çünkü sen ALAYINA İSYAN DEDİN çünkü sen ÖLÜMÜNE DEDİN çünkü sen ona GÖZTEPEM dedin….. ve şuna inanın eğer o gün orada olursanız son zamanlarda gördüğünüz en hırslı , en istekli ve bu formanın hakkını layıkıyla veren 18 tane gerçek Göztepeliyi göreceksiniz...