Yıllardır bir atımlık barutla dünyayı fethediyormuşuz gibi böbürlenip durduk. Sıfırı tüketmeye mahkum politikaların mimarlığını kimseye bırakmadan, attığımız nutuklarla kandırdık önce kendimizi. "Spor" dedik kıvırdık, "futbol" dedik sıyırdık, "barış" dedik savaştık, "dostluk" edik sataştık. Ve adına futbol denen paranoyanın esiri olup fırtınada yaprak misali savrulup durduk. Koskoca bir yüzyılı geride bıraktığımız halde, her gün elimizdekilerin üzerine bir şeyler koyacağımıza, eritip, tüketip Akdeniz'in incisi İzmir'i futbol adına bir sefalet kent haline getirdik...Sn. Süleyman Alasya'nın yazısının Demokrasinin beşiği İzmir'de önce demokrasinin canına okuduk. Kulüpleri, babasının çiftliği gibi kullananlarla, iktidarı ne olursa olsun ele geçirmek isteyenlerin kavgasına biz demokrasi dedik. Pohpohlayıp göklere çıkardığımız zenginlerin servetini çaktırmadan sömürmeyi, onların kulüp aşkını ranta dönüştürüp kişisel çıkarlarımıza alet etmeyi yöneticilik sandık. Profesyonellikten dem vurup, kulüplerin geleceği üzerine kendimizi iflastan kurtarma politikaları oluşturduk. Gerçek kulüp sevgisiyle dolu insanları küstürdük. Onlar, "Biz onurumuzu kaybettik" diyen ihtiyar delikanlıydılar ki, seslerini kimseye duyuramadılar...Yarınımız yoktu, beş yılların on yılların hedefini aklımıza getirmedik. "Yarına Allah kerim" felsefesiyle yürüdük taşlı, tozlu yollarda, tökezlenerek. En tepedekini, "Mesih" gibi görüp sürüklendik peşinden. Hiç bir zaman kulübün değil kişilerin taraftarı olduk. Ahmet'in adamı, Mehmet'in adamı olmayı, o takımın taraftarı olmaya tercih ettik. Tribünlere bedava girip, yöneticilere küfür etmeyi öğrendik sadece. Kulübe cebinden para veren yönetici modelinden, kulübü borca sokup temlik koyan yönetici tipleri yarattık. Üstelik kulüpleri bu batağa sokanlardan hesap sormayı aklımıza bile getirmeden, hırsızları saklayıp, kulübü geçim kapısı gibi görenleri ört bas ettik...
Bize yiğitlik gibi gelen borçla kamçılandık durduk hep ama bir ara herkesin elinde kamçı ve sırtımız kan içinde kalınca bile akıllanmadık. Yetiştirdik, satamadık ya da yetiştirirken olgunlaşmadan sattık. Biz meyvaların turfanda ya da içi geçmiş zamanlarını kestiremedik. Sonunda herkese, belediyelere, devlete, vilayete el avuç açarak kulüp yönetme devrini de geçmişte bırakıp iflasın göbeğinde kıvranmaya başladık. Yani kısacası batıyoruz arkadaşlar. (Haberekspres)

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter