Avrupa Birliği, küreselleşen dünya gerçeğinden yola çıkarak, özgürlük, zenginlik ve güvenlik üçlemiyle kendi vatandaşına yeni bir ufuk açarken, futbolun patronu UEFA da kendi kriterlerini çoktan hayata geçirdi. Şimdi ülkemizdeki yarı feodal yönetim anlayışının Türk Futbolu üzerindeki gölgesi yavaş yavaş kalkıyor. Çünkü UEFA, kendi kriterlerine uymayan takımlara Avrupa Kupaları'na kabul etmeyecegini açıkladı. Sonra da, "Kendi kulüplerinizi bu kriterlere göre yeniden düzenleyin" uyarısında bulundu.Sn. Süleyman Alasya'nın Haberekspres'teki yazısının Futbol yaşamımız tam beş ayrı dosya ile yeniden düzenlenecek. Gerekçe: Gelecek nesillere sağlıklı kulüpler bırakmak. Demek ki bu ülkede kulüpler gelecek nesillere ulaşabilecek sağlıkta değil. Artık, a) Sportif, b) Alt yapı, c) İdari-personel, d) Hukuki, e) Mali konularda zorunlu uygulamalar getirilecek."Türkiye'de şampiyon olabilirsiniz ama bu kriterleri uygulamadığınız sürece Avrupa Kupaları'nda yer alamazsınız" demek, bir anlamda "Ayağını denk al" demektir.Anadolu Kulüpleri bu kriterlerin uygulanmasıyla bambaşka bir görüntüye bürünecek. Örneğin, naklen yayın gelirlerinin oluşturduğu havuzdan her kulüp eşit pay alacak. Kupa kuralarının çekiminde en zayıf takıma öncelik tanınacak. Kulüplerde yapılan her türlü uygulama şeffaf olacak. Hiç bir kulübün gelirinden çok gideri olamayacak.
Mali yapılar dengelenecek. Örneğin, Beşiktaş şampiyon olacak ama 50 milyon dolar borcu olamayacak. Varsa şampiyon olamayacak.Yönetici bu borcu cebinden dahi ödeyemeyecek. Her kulübün havuzdan aldığı gelir ve bütçesinin önemli bir bölümü alt yapı çalışmalarına aktarılacak. Her kulüp hukuktaki eşitlik ilkesine göre, sorunların çözümünde eşit haklara sahip olacak. Büyük kulüp, güçlü takım olacak ama sadece yeşil sahalardaki beyaz çizgilerin arasında kalarak. Federasyon ve Merkez Hakem Komitesi üzerindeki büyük kulüp baskısı ortadan kalkacak. Hakemlerin aleyhine konuşma yasağı getirilecek. Türk Futbolu'nda bir devrim anlamını taşıyan bu gelişme tabi ki bazılarının işine hiç gelmeyecek. Emekli hakemler işsiz kalabilir, reyting uğruna ona buna bulaşan yorumcular yargılanabilir, hesaplarını doğru dürüst tutamayan kulüpler ligden düşürülebilir, reklama yönelik palavrayla iş yapmaya çalışanlar, futbolcunun sırtından para kazananlar, kulüpleri rant kapısı gibi görenler bu günlerde şikayetlere başlayabilir. Bence sevinin önce futbolda Avrupalı olacağız.