Demirel’in Türkiye Futbol Federasyonuna özenerek amatör vasıflı TBF’nu özerk birim şeklinde yönetme istek ve uygulamasına girdiğinin vurgulanması ve görevi suistimal suçunun işlediğinin belirtilmesi gündemi sarsacak gibi görünüyor. Demirel’in bu yüzden TCK’nın 240 ve suçun birden fazla işlenmesi nedeniyle cezanın altıda birden yarı oranına kadar artırılmasını düzenleyen 80. maddeleri uyarınca, 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Mehmet PALABIYIK Kaynak:Fanatik Basket Gazetesi 319. Sayı Geçen hafta ilginç gelişmeler yaşandı. Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel hakkında, GSGM’ye aktarması gereken gelirleri federasyona ait vakıfta tutarak görevini kötüye kullandığı iddiasıyla, 4.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Genel Müdürlüğün Teftiş Kurulu Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma tamamlandı. 19/12/2002 tarih ve 2002/78332 hazırlık ve 49612 esas sayılı iddianameye istinaden 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki 2003/5 esasla açılan davada Basketbol Vakfı ile ilgili herkesin bildiği iddialar var. İddianamede yer alan Demirel’in Türkiye Futbol Federasyonuna özenerek amatör vasıflı TBF’nu özerk birim şeklinde yönetme istek ve uygulamasına girdiğinin vurgulanması ve görevi suistimal suçunun işlediğinin belirtilmesi gündemi sarsacak gibi görünüyor. Demirel’in bu yüzden TCK’nın 240 ve suçun birden fazla işlenmesi nedeniyle cezanın altıda birden yarı oranına kadar artırılmasını düzenleyen 80. maddeleri uyarınca, 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. ÖNCE KÖSTEK SONRA DESTEK Bir gün sonra GSGM Kemal Mutlu, Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’e sahip çıkıyor. Mutlu, “Demirel’in yaptığı herhangi bir yolsuzluk olayı yok. Sorun mevzuatların çözülememesinde yatıyor” diyor. Mutlu, özerklik konusundaki çalışmaların sona erdirilmesinin ardından, bugün hatalı gibi gözüken çalışmaların, yasal zemine oturtulacağını bildiriyor. Basketbol Federasyonu’nun sık sık özerkleşme talebiyle karşılarına geldiğini hatırlatan Mutlu, “Ancak ilgili yasal zeminimiz bulunmadığı için mevzuatı bir türlü aşamıyoruz. Durum böyle olunca da Federasyon’un vakıf sistemini geliştirmesi kadar doğal bir durum söz konusu olamaz” diye konuşuyor. Sayın Genel Müdür hakkında yapılan bir şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı talebi üzerine Devlet Bakanlığınca hazırlanan raporda iş sıkıya gelince bizzat kendi imzası ile Basketbol Federasyonuna yanlış ve hatalı uygulamalara son verilmesi hususunda yazılar yazdığını, bu tür hatalı ve mevzuata aykırı işlemlerde sorumluluğun tamamen Federasyona ait olacağının belirttiğini, buna rağmen yanlış uygulamanın tüm sonuçları bilinerek TBF inisiyatifinde devam ettirildiğinin GSGM Müfettişlerince tespit edilmesi durumunda Turgay Demirel hakkında soruşturma başlatıldığını ifade edilmesi iddiası karşısında insan söyleyecek çok fazla bir şey bulamıyor. Sayın Genel Müdür şarkıdaki gibi, bu ne yaman çelişki böyle. ÇÖZÜM YETKİ PAYLAŞIMI Aylar önce yazdık, defalarca yazdık, tekrar yazıyoruz. Bu sistem şimdiki haliyle devam ettiği sürece ülke basketbolunu yönetmek için kim gelirse gelsin bir şeyin değişmeyeceği açıkça görünüyor. Bir kere Basketbolu yönetmek için devletin verdiği destek şart, bütçeden ayrılan parayı alacağız. Bu yıl için bu rakam 2,537,550,000,000 Türk lirası ve bunun çok büyük bir kısmı kullanılmış durumda. Al bu parayı alt yapıyı, bölge maçlarını ve bölgesel ligi nereyi istersen finanse et. Salonları ve gerekli personeli bize sağlayan Devletimize hep beraber teşekkür edelim. İşte Abdi İpekçinin son durumu ortada kiralar ödenemediği için açılan tahliye ve haciz davaları herkesi zor durumda bıraktı. Büyüyen basketbolun, artan masraflarını karşılamak için ilgili talimatlar üzere kulüplerin ödediği lige katılım bedelleri, oyuncu harçları, disiplin kurulu cezaları, havuz naklen yayın gelirleri gibi paraları Genel Müdürlük fon hesapları üzerinden kullanmadaki zorlukları aşmak yerine kurulan Basketbol Vakfına direkt aktarılması olayının sonuçları her gün mahkeme, her gün yeni dava, her gün yeni iddia, her gün hapis cezası korkusu ile yaşamak zorluğu. Şu andaki derdimiz bu paraların Vakıf üzerinden kullanılması, eğer bir “Kulüpler Birliği" oluşturulur ve kendilerine ligi organize etmek gibi bir yetki verilirse, bu sorun kendiliğinden halledilecek, ne dava kalacak, nede mahkeme. Örneğin TBL’ye katılım bedeli 40 milyar lira olarak belirlenmiş olsun, bunu talimatta 2 milyar olarak yaparsınız ve bu parayı yasal olarak Genel Müdürlük fon hesabına bırakırsınız, kalan 38 milyarı da kulüpler birliği yönetimindeki ve denetimindeki hesaplara yatırılmasını sağlarsınız. Böylece herkes basketboldan ne kadar gelir elde edildiğini, nerelere nasıl harcandığını, naklen yayın gelirlerinin nasıl paylaştırıldığını bilir ve gerekli “şeffaflık” sağlanır.