Sn Ahmet Kur un Cumhuriyet gazetesindeki yazısından alıntı Alkışlarla... 27/12/2002 Yaşasın! Bir yıl daha geride kaldı. ''Yirmi on'' (2010) yılına bir yıl daha yaklaştık... Yok, hayır! 2010 yılında Avrupa Birliği'ne kabul edilmeyeceğiz. Biz, basketbol ailesi bireyleri olarak, apartman yöneticimiz Sabri Bey'den o tarihte kurtulabileceğimizi umuyoruz: Turgay Demirel ''yirmi-on'' da görevi bırakacakmış... Normal koşullarda 2004 yılında Federasyon Başkanlığı seçimleri var, ama Turgay hedefini açıklamış: Yirmi on! İki seçim daha kazanacağına garanti gözüyle baktığına göre, bizim yöneticinin bir bildiği olmalı. Eh! Ben de basketbolun bütün kaynaklarına el koymuş, satılık oylara ulaşmanın(!) maddi ve siyasi yolunu bulmuş olsam, ben de kendime bu kadar güvenirdim. İşi gücü basketbol basınını tehdit, şantaj ve rüşvetle susturmak (bunların anlamı için bkz 6.12. 2002 tarihli Basket Yorum) olan bir başkan neden seçim yitirmekten korksun ki? Genç basketbolcuların ve tüyü bitmemiş yetimlerin haklarını Basketbol Vakfı'na transfer edip, o paralarla ''icraatın içinden'' dergileri yayımlayan, internet siteleri kurduran bir başkanı kim yerinden oynatabilir ki? Ne zaman isterse o zaman gider Turgay! Neyse! Şunun şurasında yedi yıl kaldı ''yirmi-on'' a. İdare ederiz. Ama.. Turgay Demirel yine de doymayabilir Federasyon Başkanlığı'na. O zaman da hep birlikte ''Shell Rotella yirmi elli'' ya da ''Pazara kadar değil mezara kadar'' şarkılarını söyleriz Demirel (Ah! rastlantıya bakın) Turgay için... Şaka bir yana, on yıldır bu görevi sürdüren Turgay' ın, on yıl daha orada kalmak istemesi için geçerli bir nedeni olmalı. Belki basketbolu kendisinden daha iyi yönetebilecek ikinci bir kişinin varlığına inanamıyordur, belki Osman Solakoğlu 'nun rekorunu kırmak istiyordur, belki de zamanaşımı peşindedir... Ne bilelim biz! Bazılarının vakıfta ve Basketbol Yönetim Kurulu'nda görev almalarının nedenini biliyoruz artık.. ama Turgay'ı çözemedik. Belki de alkışlanacak bir hizmet sevdalısıdır bu çocuk. Biliyorsunuz: Federasyon Başkanlığı fahri bir görevdir. Yani beleş! Genç bir işadamının para kazanabileceği yılların büyük bölümünü basketbol için harcaması alkışlanacak bir davranıştır. Haydi hep beraber Turgay'ı alkışlayalım. Şak, şak, şak! ''Şak şak'' sesini duyunca, bizi de Turgay'ın ''şakşakçı'' larından sanmayın sakın. Biz onlardan değiliz. ''Onlar ve onlar'' ın (11.10.2002 Basket Yorum) dışında kalanlardanız biz. Ve.. İnanın bize çok kalabalığız... Basketbolda her şeye karşın tarafsızlıklarını koruyan basketbol yazarları ve basketbol adamlarının varlığını geçen yılın 1 Nisan toplantısında kanıtladık. TSYD'nin de destek verdiği bu toplantıdan sonra (veya önce) ruhunu satanlar oldu elbette ama ''iktidar'' ın nimetlerinden yararlanmak isteyenlere ne diyebiliriz ki? Bize yapışmasınlar yeter. Bizimle karıştırılmasınlar yeter... Neyse! Yeni yıla, yeni umutlarla girmek âdettendir. Biz de yeni yılda basketbol ailesinin birlik ve beraberlik içinde başarılara imza atmasını diliyor; buna katkısı olacaklara şimdiden teşekkür ediyoruz... Ve.. şimdilik.. eski yılı alkışlarla uğurluyoruz: Şak, Şak, Şak! NOT: Eski tarihli ''Basket Yorum'' lara Cumhuriyet gazetesi arşivinden veya turkbasket.com adresinden ulaşabilirsiniz. E-Posta: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.