‘’’Hayatta beklentilerle elinde sahip olduklarınız farklılıklar gösterebiliyor. Özellikle taraftarın beklentisi çok yüksek ama gerçekçiliği yok. Şöyle düşünün, siz çocuğunuzu özel okulda okutuyorsunuz. Size teşekkür etmiyor Ferrari'm nerde diye soruyor. Ama realite ile beklentiler her zaman örtüşmez.’’’
Dün itibarı ile sona eren ve bizim hiç eğlenmediğimiz bu sirkin kapanışı da çoğumuzu hayli sinirlendiren çoğumuzu da oldukça üzen şekilde oldu.
Peki ama Sn. Mehmet Sepil’in de son demecinde belirttiği gibi bizler Ferrari mi istedik? Ve bizlerin gerçekçiliği olmayan ‘hayalleri’ ile Sn. Mehmet Sepil’in realitesi nelerdi?
Önce bir son sezon değerlendirmesi yapalım isterseniz;
· Toplamda yenilen 77 gol.(Maç başı ortalama 2,0264)
· İki maçta yenilen yedişer gol. (Birisi kendi sahamızda)
· İki İzmir derbisi maçında da mağlubiyet
· İstanbul oligarşisi maçlarında 0 galibiyet. (Bunlardan birisi 9 kişi kalan takıma kendi sahamızda gol atamayarak mağlubiyet)
· Son 15 maçta 0 galibiyet
· Son 7 iç saha maçının tamamında mağlubiyet.
· Ligin bitmesine 10 maç kala başkanının bırakıp gitmesi
· Henüz matematiksel olarak düşülmemişken istatistiksel olarak takımın önemlisi olan iki oyuncunun satılması,
· Devre arasında yapılan fiyasko transferler,
· Kadrodaki önemli oyuncuları tutmayıp yerlerine fiyasko transferler yapmak, önemsiz-kalitesiz oyuncuları kadroda tutmak,
· Ligin en kritik döneminde yapılan Tomas hamlesi
· Tribüne saldıran, kulaklarını tıkayan, öyle olmadığı halde tribüne ırkçı diyebilen oyuncu kadrosunun idari anlamda yönetilememesi
· Ligden düşmemeye oynayan bir takım olmamıza rağmen fahiş fiyat politikasının hiç değiştirilmemesi
Bunları bir çırpıda sadece bu sezon için sayabiliriz. İşin geneline bakarsak da bu liste hayli uzayabilir.
Şimdi gelelim bizim yüksek beklentilerimize;
Bizler hiçbir zaman milyon Eurolara oyuncu alın demedik. Şu transfer politikası işini doğru-düzgün-mantıklı şekilde yapalım dedik. Bir Alanya, bir Karagümrük, bir Hatayspor’un bulabildiği, bonservis bile vermeden alabildiği adamları biz neden al(a)mıyoruz dedik.
Mesela biz sezon başı ne dedik?
Atanımız iyi değil, tutanımız iyi değil, bu sağ beklerle, bu sol beklerle çok başımız ağrır dedik mi, dedik…
Şimdi soralım; Bu yukarıda söylediklerimiz hayalperestlikti de, realite Di Santo, Piric,Lourency, Baku,Tijanic,Ideye miydi?
Ya da sizin sağ bek-sol bek almayan transfer stratejiniz mi realistti?
Ya da tekrar bir bakın isterseniz; ligde toplam kaç gol yemişiz, alınan forvetler ya da kadroda olanlar toplam kaç gol atmış?
Hiç kendimizi kandırmayalım Sayın başkan. Hazır stadımız olmuşken, yapılacak mantıklı hareketlerle bu ligin çok rahat Ferrari’si olabilecekken, biz maalesef yola katırlarla devam edeceğiz dedik.
Siz de maalesef Ferrari’sini satan bilge olarak hatırlanacaksınız…
Süleyman YENGİL
23.05.2022