KENDİNLE SAVAŞMAK
Asıl mesele kendinle mücadele edebilmektir, bir anlayabilseniz...
Zahmetsiz, emeksiz yemek olmayacağını, en azından lezzetli olmayacağını keşke yol yakınken idrak edebilseniz...
Hava soğuk, üstünüz ıslak, beyniniz sürekli "ne işin var burada, git sıcak evine ve bak rahatına" diye başınızın etini yiyor...
"Ya hasta olursam" yahut "boşuna çalışıyorum, benden bir şey olmayacak" tarzı karamsar düşünceler de böyle zorlu şartlarda insanı hiç bırakmaz ki...
Biliyor musunuz eldivenlerin elimizde donduğu ve arkadaşların dişlerinin yardımıyla onları çıkardığı günleri dahi yaşadık...
Ama hiç sızlanmadık, kötü oynadığımızda asla bir şeyleri ya da birilerini suçlamadık...
Sabırla ve umutla çalıştık, bırakın oynamayı yedek kulübesinde bile değil, tribünde otururken dahi milli takım kalesinde oynayacağımız günleri hayal etmekten hiç vazgeçmedik...
Çünkü adımız gibi emindik "siz kendinize güvenmiyorken başkasının size güven duymayacağını."
Karlı, çamurlu, aşırı yağmurlu havalarda ne yaparsanız yapın inanılmaz faydalıdır.
Yeter ki kabadayılık yapıp Tarzan gibi idmana çıkmayın ve antrenman sonrası kendinizi iyi muhafaza edin...
Bu işte gayretten başka dostunuz yoktur, bunu kafanıza yazın...
Fatih Uraz
Eski Milli Kaleci
Kaleci antrenörü