Oğuz Reşat Sipahi
İzmir’i son dört sezondur üst üste ülkemiz futbolunun en üst liginde temsil etmeye devam etmeyi başaran Göztepe’nin beşinci sezon siftahına 10 gün kaldı.
***
Bu yazının konusu ise futboldan çok son günlerin kahredici ana konusu orman yangınları...
***
İnsanoğlunun kültüründe yakma az yer kaplamıyor... Bu kültür bizim ülkemizde de yeryüzünün kalan yerlerinden daha az değil... *** Adam karısını yaktı... *** Çok daha düşük oranda da olsa kadın kocasını yaktı.
***
Annesini... Babasını... Kardeşini yaktı...
*** Protesto için arabasını yaktı.
*** Ona ya da buna kızdı kendini yaktı.
*** Birileri birilerinin okuduğu okulları yaktılar.
***
Farklı düşünüyorlar diye oteli evlerini birbirlerini yaktılar...
*** Sağlık Ocağını yaktılar...
***
Hastaneyi yaktılar...
***
Ormanlar bir haftadır yanıyor.
*** Güvenlik önlemleri azaltıldığı için mi yandı... Birileri yaktı mı? Sıcaktan mı yandı? Sonuçta iddianın bini bir para...
*** Bu sıcakların geleceğini havaya koklayan adam dahil herkes söyledi, önlem artırılamaz mıydı?
*** Sonuç, Türkiye’nin en güzel ormanlarının bir kısmı bir haftayı aşkın süredir yanıyor. İnsanlar (Allah’tan rahmet diliyorum...) hayvanlar ve bitkiler yok oldu... Yeryüzü ile duygu yaşayabilme paylaşabilme potansiyeli olan her insanın bakmaya doyamayacağı doyamadığı yerler simsiyah oldu.. Yangının dışında turizm gelirlerine indirekt olarak olumsuz yansıma olasılığı da çok yüksek... Mavi tur kahredici bir şekilde oldu siyah tur...
*** Bir haftayı geçmesine rağmen hala ve henüz çare bulunmuş değil. Ve bekleneceği gibi kimse bu yangınlar nedeniyle istifa etmedi, burası Japonya olmadığı için harakiri de yapmadı.
*** Ne oldu? Zaten dünyanın en zenginleri arasında olmayan halka bir kez daha iban atıldı. Göztepe dahil pek çok taraftar grupları sivil dernekler yapılar insiyatif aldı yardıma koştu...Çok şükür ki yüce halkımızın çay ihtiyacı karşılandı.
***
Velhasıl kelam deprem dahil ölmek için pek çok sebebin olduğu güzel ülkemizde insanların yanında hayvan ve bitkiler de ölümü, aynı insanlar gibi saçma sapan şekilde bulabiliyor... Yazıya artık kızkardeşler olsa da eski Wachowski Biraderlerin Matrix’inden ajan karakterinin Morpheus karakterine söylediği bir tiradı ile son vermek istiyorum...“Seninle burda geçirdiğim süre içinde öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Türlerinizi sınıflandırma düşüncesine kapıldığım bir gün aslında sizin memeli olmadığınızı anlayıverdim. Bu gezegendeki her memeli içgüdüsel olarak çevresi ile doğal bir denge oluşturur. Ama siz insanlar bunu yapmıyorsunuz. Siz belirli bir alana yerleşip çoğalıyorsunuz. Sonunda doğal kaynaklar tükeninceye kadar devam ediyorsunuz. Hayatta kalmak için yapabileceğiniz tek şey ordan ayrılıp başka bir alana yerleşmek oluyor. Bu gezegende aynı yöntemi kullanan başka bir organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musun? Bir virüs. Yani insan türü bir hastalık. Siz bu gezegende kanser gibisiniz. Bir tür salgın hastalık. Ve biz de bunun ilacıyız. “. Ülkemizi yönetenlerin hem insanlarımızı hem çocuklarımızı hem hayvanlarımızı hem de orman ve bitkilerimizi daha iyi koruyabildiği, ormanlarımızın biyolojik çeşitliliklerimizin yol, kanal ,konut, otel, yangın vs nedeniyle yok olmadığı günleri görebilmek ümidiyle...
Bu içerik Dokuz Eylül Gazetesi'nden alıntılanmıştır. https://www.dokuzeylul.com/insanoglu-ve-yakma-kulturu-makale,149889.html
9 Eylül Gazetesi-5 Ağustos 2021
