Oğuz Reşat Sipahi
Ligin son maçı sonrası biraz da kendi aramızda o maç olanların ardından 18 Mayıs 2021’de Dörtlü Oligarşi (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor) ve Göztepe adına bir analiz yapmıştım. Bu yazıda sizlerle o analizin sonuçlarını paylaşmak istiyorum.
Malumunuz taraftarları ya da sempatizanları pek çok kategoriye ayırabiliriz. Tek takım tutanlar, birden fazla takım tutanlar… Oy verenler gibi sürekli takım değiştirenler... Bulunduğu şehrin takımını tutanlar… Dörtlü Oligarşi tutanlar… Sırf basketbol ya da voleybol takımı tutanlar hatta futbolda birini diğerinde öbürünü tutanlar, hatta yabancı ülke takımı tutanlar… Bulunduğu ya da doğduğu şehrin takımını tutanlar ve aynı zamanda Dörtlü Oligarşi’ye de yakın hissedenler tek takım taraftarları deyimiyle sütlü kahveler… Bulunduğu şehrin bütün takımlarına sıcak hissedenler, hatta duruma göre bütün takımlara sıcak hissedenler… Dörtlü oligarşi yanında bir takım daha tutanlar için ise kritik soru ikisi oynadığında kimden yanalar olmuştur benim açımdan…
Taraftarlık seviyelerini de çeşitli aşamalarda betimleyebiliriz. Facebook, instagram, twitter'dan takip gazeteden sonuç takip düzeyi… Tshirtini formasını giyme düzeyi… Senede birkaç maça gidecek düzey… Bütün maçlara gidenler… O takım için eylemler yapanlar… Deplase olanlar, tribün emektarları, naçizane deyimimle taraftar vurucu tim üyeliği… TV ya da kahve aboneliği düzeyi. Hangisi olursa olsun takım yenilince delirecek düzey… Göztepe denkleminde yıllardır yalan olsa da kulüp üyeliği… Hayatın anlamı o takım olanlar… Başkan, yönetici medya olarak amatör ya da profesyonel düzeyde hizmet ve-veya emek ya da zaman veya sermaye katkısı… Bunların biri bir kaçı ya da hepsi…
İster Anadolu takımı ister Dörtlü Oligarşi taraftarı olsun, özellikle tek takım tutanlar için; aynı anda ikinci takım da tutanlar pek makbul değildir.
Aşağıdaki verileri analiz etmemin sebebi bana Göztepe taraftarının farkını sorduklarında Göztepe taraftarının en karakteristik özelliğinin bağlılık katsayısı olduğunu ifade etmem senelerdir. Kendi hipotezimi bir iki değişken üzerinden test ettim aslında…
Ne yaptım? Bence nispeten daha az emek gerektiren bir taraftarlık seviyesi olan sosyal medya takipçiliğini baz aldım. Dörtlü Oligarşi ve Göztepe için Facebook ya da Instagram ya da Twitter takipçilerinin sayısını aldım… Ne zaman; 18 Mayıs 2021. Sonra faşolig (passolig) yani en az bir kez maça gitmişlik ile karşılaştırdım.
Ne çıktı?
Twitter: Göztepe: 240000, GS: 9994000, FB: 8219000, BJK: 4638000, TS: 1815000.
İnstoş: Göztepe: 162000, GS: 10 milyon, FB: 6.6 milyon, BJK: 4.2 milyon, TS: 838000.
Facebook: Göztepe: 165000, GS: 12788000, FB: 8600000, BJK: 5603000, TS: 934000.
Faşolig: Göztepe: 85000, GS: 1092000, FB: 1019000, BJK: 813000, TS: 312000.
Bu rakamları bulduktan sonra kendimce önemli bir bağlılık ölçüsü olan maça gitme, yani matematiksel karşılığı Faşolig sayısı ile karşılaştırdım.
Faşolig sayısı/En yüksek sosyal medya sayısı oranına baktım.
Faşolig sayısı/Face, instagram, twitter hangisi en yüksek ise o rakam oranına baktım...
Ne çıktı?
Göztepe % 35.4, TS % 17.2, BJK %14,5 Fb %11.8, GS %8.5 şeklinde çıktı.
Bir de önceki sezon kombineleri/faşolig oranına baktım… Kombineler Galatasaray: 41 bin 498 Fenerbahçe: 33 bin 929 Trabzonspor: 31 bin 788 Beşiktaş: 27 bin 212 idi… Oranlar Ts %10.2 Gs %3.8 Fb %3.3 Bjk %3.3idi. Göztepe için 14000 kombineden hesaplarsam %16.5 idi.
Bu sonucun kısıtlılığı hepsinde bir kısım yanılmalar olabileceği… Üç sosyal medyası da olanlar ya da hiç sosyal medyası olmayanlar… Belki birden fazla kombinesi olanlar ya da birden fazla faşoligi olanlar…
Buna karşı bu verilerin dağılımının ya da analizinin yanlışı gösterme olasılığının tüm takımlar için benzer olacağı yani bir takım lehine yanlılık yaratmayacağı kanısındayım.
Bu bulgular aslında Göztepe denkleminde taraftarların veya hardcore taraftarların sempatizanlara oranının Dörtlü Oligarşiye göre daha yüksek olduğu hipotezimi destekliyor.
Buna karşı ülkeyi temsil eden bir örneklemde tekil ya da birden fazla takım şeklinde taraftar ve sempatizan sayısını çok merak ettiğimi ve kimsenin nedense böyle bir ölçüme girmemiş olmasını çok garipsediğimi belirtmek isterim.
Sevgili Mustafa Dalyanoğlu'na atıfta bulunarak bitirelim Göztepe'ye sadakatimiz şerefimizdir...
Not: Başta Göztepeli babalar ve Göztepeli babaları olmak üzere tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun...
Kaynak Dokuz Eylül Gazetesi
