O Göztepe başkaydı... 

UEFA Kupası’nda yarı final oynayan efsane bir takımdı Göz Göz… Şimdilerde Süper Lig’e dönüş yaptı ama bu beni kesmez…

Zamanı şöyle hatırlarım Göztepe’nin ülke futbolundaki patlamasıyla ilgili... Yanlış hatırlamıyorsam 1965 ile 1970 arası büyük işler yapmış o muhteşem kadro... Teknik direktör Adnan Süvari yönetiminde ülke futbolunda yenilikler de sunmuştu. Topluca oynama, yani total futbol, içinde teknik de olan, ideal kadro korunması gibi bugünlerde hasret kaldığımız artılardı bunlar.

O günlerin Göztepe’sinin de tıpkı Eskişehirspor gibi özel seyircisi vardı. Bizim malum ‘Üç Büyükler’in tutkulu taraftarları Göztepe İstanbul’a da geldiğinde mutlaka maçlara giderlerdi. Hatta öylesine ki, gözlerimle, kulaklarımla tanık olmuşumdur, Göztepe’nin futboluna, attığı gole bile alkış tutarlardı.

Bu Göztepe aynı zamanda Avrupa futbolunda da ülkenin sesini duyurmuştur. 1968’de Fuar Şehirleri Kupası’nda yarı final, bir sonraki sezon da adı değişmiş aynı kupada, yani UEFA Kupası’nda yine yarı final oynamıştı o Göztepe...  Hele hele Atletico Madrid’i İzmir Alsancak Stadı’na gömüp elendiği maçı hiç unutamam... Yani 0-2’den sonra 3-0’la...

Ya bizde neler kazanmışlardı? İki Türkiye Kupası ve de iki de Cumhurbaşkanlığı Kupası... Görüldüğü gibi kısa bir zaman içinde yerli-yabancı muhteşem başarılar elde edilmişti.

Kadro mu? Hatırlanacağı gibi 1960’lı yıların sonuna kadar oyuncu değişikliği yoktu. Bu nedenle de o dönemin Göztepe’sini ezberlememek mümkün değildi. Kimlerden mi oluşuyordu o muhteşem kadro? Şöyle: Ali- Mehmet, Çağlayan- Hüseyin, Mehmet, Nevzat- Nihat, Ertan, Fevzi, Gürsel, Halil...  Yanlış bilmiyorsam şimdilerde İzmir’de bir stadın adı bu takımın kaptanı Güresel’in adını taşımaktadır.

Sonra mı? Adnan Süvari’nin gidişi ile sanki Göztepe’de ciddi hasarlar bırakacak bir deprem yaşanmaya başlamıştı. Bazı yıldızlar futbolu bırakmaya başlamışlardı. Yönetimler giderek zayıflamaya başlamış ve İzmir kenti artık sesini futbol alanında duyuramaz olmuştu.

Aradan yıllar yıllar geçti o muhteşem Göztepe’den sonra... Yeniden en üst lige dönüş oldu. Ve şimdilerde, o muhteşem günlerin tam
benzeri olmamasına rağmen Göztepe yine İzmir şehrinin yüksek sesi durumunda... Yabancıları da var artık. Peki, yeter mi? Vallahi onu bunu bilmem, o muhteşem takımı izlemiş olduktan sonra bu kadarı beni tatmin etmiyor.

Kemal Belgin

Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinden