Dünkü maçı uzun uzuna yazmaya gerek yok. Bursa ve Akhisar maçları sonrası ortaya koyduğumuz futbol ; köklü bir değişime gitmiş, Fatih Terim gazı almış , içerideki Fenerbahçe hariç tüm rakiplerini sürklase etmiş Galatasaray karşısında puan almamıza yetmedi. Maça iyi başlayıp golü de bulmamıza rağmen orta sahadaki top kayıplarının kalemize hızlı dönmesi ; Kadu’nun yokluğunda Peybernes’in Gomis’ e çok hafif kalması ve Gomis’in her topu alması yenilgiye sebep oldu. Ama başlıkta da dediğim gibi bu yenilgi bizi sıkıntıya sokacak bir yenilgi değil. Galatasaray bizim rakibimiz değil. Buna rağmen 43.dakikada Fernando’nun Halil’e yaptığı yüzde yüz kırmızı kartlık harekette Fernando atılsa ; ikinci yarı Belhanda ile orta sahada Galatasaray o kadar üstümüze gelemez belki de puan alma şansımız olabilirdi.
Puan sıralamasında üstte olmak hepimizi heyecanlandırdığı gibi ; başka hedefler düşünmemize sebep oluyor. Ama bu tablo bizi asla ama asla gerçek hedefimizden uzaklaştırmamalı. Hemen kızmayın! hedeften kastım ligde kalmak değil. Bir futbol mucizesi olmadığı takdirde bu sene biz düşmeyiz. Liderle aramızda 6 puan varken , Beşiktaş ile aynı puanda averajla 6. İken düşmekten bahsetmek Tamer Hoca ve emeklerine büyük haksızlık olur. Benim için hedef , stadımız yapılana kadar bu ligde kalıcı olmak ve bu zaman zarfında sağlam bir yapılanma ile daha sonra hedefi Avrupa Kupaları koyabilecek şekilde her yönden hazır olmaktır. Ben şu andaki havamızla bu ön hazırlığı yapabileceğimize sonsuz inanıyorum. Çünkü buna inanan bir Başkanımız , bunu yapabilecek bir hocamız ve her şartta takımının arkasında durmayı başaran bütünleşmiş , arasındaki sorunları çözmüş bir taraftarımız var. O yüzden yine yazımın başlığında belirttiğim gibi sıkıntı yok.
Teknik olarak ilk yarı sonunda takımı biraz incelersek ; sol bekte alternatif eksikliği , orta sahada daha sert bir oyuncu eksikliği ve kanatlara hızlı bir destek ; ayrılmalar durumunda da bir santrofor ihtiyacımız gibi duruyor. Ghilas , Goufran , Scarione , Ömer den gereken performansı ilk yarıda alamadık. Buna karşılık Castro, Halil , Selçuk , Kadu , Beto , Traore , Adis beklenenin üzerinde performans verdiler. Sabri , Rotman , Kosanoviç , Peybernes ,Tayfur da idare ettiler diyebiliriz. Yedeklerden Tanju ve Leo görev geldiğinde sırıtmadı ; Doğanay potansiyeli olduğunu gösterdi ama şans alamadı. Muhammed Enes , Serkan Bakan gibi gençler ve çok sevmemize rağmen Segbefia kadro için yeterli olamadılar. Emrecan ve Hakan Çinemre sakat oldukları için bir değerlendirme şansımız olmadı. Kalede Günay ‘ı çok seviyoruz ama şanssız bir Alanya maçı oynadı , Trabzon maçında fena değildi. Tamer Hoca bir kadro istikrarı yakaladı , kazanan takımı genelde değiştirmedi. Duran topların bizim gibi takımlar için önemini ortaya çıkardı. Bundan sonuç aldı. Kimseyi küstürmedi , kimseyle sorun yaşamadı. İçerideki Alanya maçında oyuna müdehale de sakatlıkların da etkisi ile biraz geç kaldı. Genel olarak oynatmaya çalıştı , 1 puana fit olabileceği bir maç izlettirmedi. Bazı maçlarda oyundan düşen oyuncuları biraz geç kenara aldı. Genelde formdaydı ; duruşu , verdiği röportajlar ile kamuoyundan da tam not aldı.
Gelelim taraftara açıkçası bir ilgi beklesem de içeride dışarıda tüm maçların kapalı gişe olmasını beklemiyordum. Daha ilk maçtan tüm ülkenin dikkatini çekip üzerine koyarak gittik. Bir Beşiktaş maçında biraz kontrolü kaybetsek de diğer maçlar üstümüze düşeni fazlası ile yaptık . Resmen markalaştık. Taraflı tarafsız herkes takdir etti veya etmek zorunda kaldı. Gerçekten muhteşem bir performanstı.
Yeni yılın hepinize ne istyorsa getirmesini , Göztepemiz içinde 2017 de olduğu gibi güzelliklerle dolu geçmesini temenni ediyorum , esen kalın…
Doğan Gazioğlu