Metin Diyadin, AA muhabirine yaptığı açıklamada Göztepe’de futbol oynarken de şampiyonluk yaşadığında da "Göztepe onu gönülden seven insanlar sayesinde başarılı olmuştur" dediğini hatırlatarak, "Eğer Göztepe ismi bugün yaşıyorsa bu o kulübü gönülden seven insanların sayesindedir. O isme, kulübe, camiaya değerini onlar veriyor. Onların varlığı her futbol adamını heyecanlandırır" diye konuştu.
Oynadığı dönemle karşılaştırdığında futbolda çok büyük değişim olduğunu ifade eden Diyadin, "O zaman doğan çocuklar 14-15 yaşında. Bu 15 yılda, Türkiye, İzmir, futbol her şey 2000’lerden önceki yıllara göre çok değişti. Zaman çok hızlı aktı. Futbol önce televizyon şimdi ise telefon oyunu oldu. İnsanlar takımı stadyuma giderek destekliyordu. Sonra televizyondan destekler oldu. Şimdi tweetle destekliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kaptan ve teknik adam görevindeyken iki kez şampiyonluk yaşamış biri olarak konuştuğunu vurgulayan Diyadin, "Bakıyorsun beş gol atanı imparator ilan ediyorlar, altı ay oynayanı efsane. Halbuki efsane 60’ların kadrosudur. Bak bunu orada hem kaptan hem teknik adam olarak iki kez şampiyonluk yaşamış biri söylüyor. O kadronun yanına kimse yaklaşamaz. Ancak şimdi nasıl, iki tweet atıyor futbolcu, yanından geçene çak yapıyor bakıyorsun, kral. Taraftar değişmiş, taraftar olma biçimi değişmiş" ifadelerini kullandı.
Yaşanan değişimin futbola renk katmadığına dikkati çeken Metin Diyadin, şöyle devam etti:
"Ben ekran adamı değilim, hep futbol sahasında kaldım. Çimlerin üzerinde durmayı ekranda konuşmaya, basına konuşmaya tercih ettim. Bu karakter meselesi. Bu şimdi böyle. Neden? Ben teknik adamım, yorumcu değilim. Benim işim insanlarla, kameralarla değil. Bundan da hicap duymuyorum. İnsanlarla yüz yüze kurduğum ilişkileri daha değerli buluyorum. Gerçek o çünkü. Geçen yıl benim hakkımda sosyal medyada aklına geleni yazan bir taraftar şampiyonluk gecesinde geldi, özür diledi. Ben geldiğim yere parmaklarımla değil ayaklarımla geldim. Kurgu veya proje değilim, insanım."
"Büyülü bir şey"
Metin Diyadin, Göztepe taraftarının başarıya aç ancak bir o kadar da gururlu olduğunu belirterek, "Onlar gibi çok az camia var. Hem senelerce aşağılarda hayat mücadelesi vereceksin, basından, gözlerden uzak kalacaksın ama seni tutkuyla seven binlerce taraftarın olacak. Bu büyülü bir şey" dedi.
Göztepe taraftarıyla bu beraberliklerinde önceki gibi kaynaşamadığını söyleyen Diyadin, "İşte ’tribüne çağırdık gelmedi’ diyenler oldu. ’Kibirli’ diyenler oldu. Her maç sosyal medyada eleştirinin ötesine geçip hakaret edenler oldu. Ancak bunlar benim Göztepe camiasıyla yaşadığım güzel günleri hiçbir zaman gölgeleyemez. Benim için oyunun asıl aktörü futbolcudur. Onların önüne geçip tribüne şov yapmam, emekçinin rolünü çalmam" diye konuştu.
Göztepe taraftarından, "Sizi şampiyon yapacak olanlar sahada. Onları destekleyin. Hiçbir futbolcu kasten gol kaçırmaz, yanlış pas yapmaz. O anlarda nefesinizi tutun. Hatta destek verin" ricasında bulunan Diyadin, şöyle devam etti:
"O an için yaptıklarını, kaçırdıklarını, hatalarını düşünüp futbolcuya hakaret edenler unutmasın. Bir sonraki hafta yine o çocuklar olacak sahada. Sene sonunda bir kupa yükselecekse onların elinde yükselecek.
Başkan, yönetim, Sayın Sepil futbolda yeni bir isim. Farkı da bu yenilikle ilgili. Bakın ben buraya geldiğimde Göztepe 2. Ligdeydi değil mi? İsim sizi yanıltmasın yani adı 2 ama kendisi 3. Lig. Şimdi futbolu televizyondan öğrenip televizyondan sevenler zanneder ki, bütün ligler Süper Lig gibidir. Yok öyle. Her ligin kendi oyun karakteri, kendi matematiği, futbolcusu farklıdır."
"Hak etmediğim parayı almam"
Metin Diyadin, kulüp başkanı Mehmet Sepil ile görüşmelerinde başkanın 3 yıllık sözleşme önerdiğini vurgulayarak, "Başkan üç yıl olsun, sen rahat ol diyerek tazminat maddesini kendisi ekledi, miktarı kendisi belirledi. Ben hak etmediğim parayı istemem, almam da" diye konuştu.
Göztepe’de ilkeli durduğunu ve takımı ahlaklı yönettiğini dile getiren Diyadin, şöyle devam etti:
"Gönderdiğim oyuncuların menajerleri şimdi çok seviniyor. Demek doğru yapmışım. Ben Göztepe’de ilkeli durdum. Gönderdiğim oyunculara bak. O oyuncular şimdi nerede? Futbolu bilenler, ayağı çime basanlar bu ayrılıkların neden olduğunu iyi bilir. Ben bu işi ahlaklı yönettim. O yüzden vicdanım rahat. Son iki maçı alsaydık, şimdi neredeydik, ne konuşuyorduk? Futbol böyle bir oyun. Ne Göztepe kötü takım ne de ben başarısız hocayım. O takım başarılı olacaktır. Kurduğum takıma inanıyorum. Elimin değdiği 7 takımın 6’sı bir üst lige çıkmıştır."
Göztepe’den isteyerek ayrılmadığını, İzmir ekibinin hala potada olduğunu vurgulayan Diyadin, "Hem de öyle potanın çok uzağında falan değil, çok yakın, hemen altında. O yüzden şunu açıkça söylemem lazım. Sezon başında da kötü oynadığımız maçlar oldu ama sonra işler iyi gitti. Niye öyle oldu diye soranlar açıp gazetelere baksınlar, ’kim gitti, ne zaman gitti, sonra takım nasıl oynamaya başladı’ sorusunu cevaplasınlar" dedi.
Göztepe Kulübü Başkanının futbol sektörüne çabuk uyum sağladığını dile getiren Metin Diyadin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben Göztepe’ye herhangi bir yer diye bakamam, üzerine o kadar emeğim var. Eve geldiğimde 4 yaşındaki oğlum ’baba artık biz hangi takımı tutacağız’ diye sordu. İstikrarın önemini elbet bir gün anlayacağız, umarım bu iş işten geçmeden olur. Gazeteciler ’Sonuna kadar Diyadin dedi taraftar bir kez bağırınca kararını değiştirdi’ diye haber yapmış olabilir. Ancak bu durum benim için şaşırtıcı değil. Ben bunu ’3 yıl anlaşalım, ben seninle ömür boyu çalışacağım’ dediğinde Sepil Başkan’a da anlatmaya çalıştım. Hızla değiştiğine göre sektörü de hızla öğrenecektir. Tanıdığım en zeki insanlardan biri. Göztepe’nin şansı."
AA goztepeliler.com
