Oğuz Reşat Sipahi
Terör, ülke sınırları, halkının ve çalışanlarının güvenliği ya da yolsuzluk dahil herhangi bir olumsuzluğu kontrol etmekte kronik olarak zorluk çekmekte olan yüce dövletimizin futbol terörünü durdurmak için getirdiği pekçok yasanın ardından ortaya koyduğu 6222 sayılı kanundaki e-biletin ülkemizdeki tekel temsilcisi konumundaki passolig (bazılarına gore ise faşolig), futbol sahalarındaki olumsuzlukların ya da bu olumsuzluklara Türkiye Futbol Federasyonu’nun kestiği ceza haraçlarının düşmesine pek katkıda bulunmasa da; kulüplerin stadyumlara çektiği ortalama seyirci sayısını düşürmeyi başardı… İstenen ana sonuç bu muydu bilinmese de…
Aslında kulüpler e-bileti kendileri pazarlama şansına sahiplerse de olay passolig tekelinde kalmış vaziyette...
Faşolig almak ya da almamak için pek çok sebep sayabiliriz aslında… Alanlara da almayanlara da saygım sonsuz…
Aslında benim sormak istediğim soru şu: faşoligsiz maç olabilir mi?
Ünlü ve kerameti kendinden 6222 sayılı kanunda olabileceği ama haracının Süperlig için 100.000 TL (http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/04/20110414-6.htm), şu anda bulunduğumuz adı birinci olan ama aslında ikinci lig kabul etmemiz gereken oluşum için 80.000 TL. Haraç dövletimize ödeniyor. 6222’de ek bir cezadan puan kesme vs bahsetmiyor… Haracı sezona bizim lig için yaydğımızda 17x80000=1.360.000 TL Süperlig içinse 1.700.000 ediyor. Bu açıdan en azından iç saha maçları için faşoligsiz bir hayat mümkün olabilir gibi gözüküyor.
Böyle bir girişimde bulunulursa ki bu bir risk bunun bedelini de Başkan ödesin demek olmaz kanımca… Bence taraftar ödemeli ve taraftar ödemeliyse…
Maç başı seyirci ortalamasını 10000 olarak kabul edersek, adam başı 8 TL, 5000 kabul edersek 16 TL eder dövletimize haraç parası olarak… Bu da kapalı 20 TL açık 10 TL, yerine 30-20 TL olursa 8000 kişide, 35-25 TL olursa eder ve amorti eder.
Bu tip bir girişimin faydaları neler olur… Dayatılana karşı çıkmak… Geçen sezon sonundaki kalabalıklar zorsa da 8-10000 kişileri bulabilmemiz imkansız olmaz… Taraftar mutlu edilmiş olur. Bu konuda kollektif ve aslında destansı belki diğer kulüplere de örnek olabilecek bir tepki verilmiş olur. Göztepe’nin en büyük avantajı taraftar stada çekilir (Kurulan takım dışarıdan bakıldığında iyi olsa da taraftar desteği olmadan da önüne geleni yenebilecek takım var mı emin değilim…)....
Dezavantajı ne olur? Dayatanlara karşı çıkmak… Olası hakem/tff ve stadyum kazaları… Dövletle ters düşmek… (Ki muhtemelen bu yüzden üçlü oligarşi bu yöntemi tercih etmedi şu ana kadar…) Taraftarın tamamı bu ilave bilet fiyatını finanse etmek ister mi? “Neden dövlete 1.360.000 TL haraç ödeyelim?”...
Passoligsiz maç küfrün serbest olduğu maç olarak algılanmasın... Her türlü küfür ve şiddet için gerekli önlemler alınmalı...
Evet bu sıradışı bir fikir ve zor bir karar… Bu yazının ana amacı da tartışmaya açmak…