Yıldız futbolcu kavramı, futbol ve dünya globalleşmeden önce farklı bir tanımdı… Maradona, gerçek Ronaldo ve Zinedine Zidane gibi isimler, takımlarını alıp, bulundukları yerden alıp çok daha üst seviye başarılara taşıyan isimlerdi…
Arjantin, Brezilya ve Fransa’nın Dünya Kupası başarılarından bahsederken, bu isimleri takımlarının başarısında oynadığı rolü de parantez içine almadan anlatmak mümkün değildir.
Maradona’nın kupa kaldıran Arjantin’inden ve Napoli’sinden iki futbolcu daha sayabilmek için, futbol bilincimizin ve hafızamızın oldukça üst düzey olması gerekir. Öte yandan, futbolu bir hobi düzeyinde takip edenler için Maradona tek isimdir, bir takımı temsil eder.
Benzer bir durum Zidane’ın Fransa’sı için de geçerlidir. Avrupa şampiyonu ve Dünya Kupası sahibi Fransa Milli Takımı’nın hafızalara kazınıp unutulmaz olan ismi Zidane’dır.
Hatta öyle ki, yıllar sonra, Dünya Kupaları tarihine geri dönüp bakıldığında, “eğer (gerçek) Ronaldo, 1998 finalinde hasta olmasaydı, kupanın sahibi Fransa mı olurdu Brezilya mı?” sorusu üzerinden değerlendirmeler yapılıp makaleler yazılıyor.
Bu durum, Ronaldo haricindeki diğer Brezilya Milli Takımı futbolcularına neler düşündürür? Sorunun cevabını kendilerine sormak gerekirse, hepsi aynı cevabı verir: “O Ronaldo!”
Futbol tarihinin akışını değiştiren yıldız futbolcuların yerini, 2000’lerin başı itibarıyla farklı bir kavram ele geçirdi.
Globalleşen dünyanın teknoloji ile birlikte büyüyen reklam-pazarlama-televizyon dünyası, yetenekleri hayallerin dahi ötesine geçebilecek futbolcuların yıldız kavramını farklılaştırdı.
Dünya futboluna hükmeden dev ülkeler; Brezilya, Almanya, İspanya, Arjantin gibi devlerin hemen hepsinin bayrağı altında, yıldız mertebesini hak edecek yeteneklere sahip futbolcular artık daha geniş kriterlerin altına toplandılar.
Hangi turnuvada kaç şampiyonluk elde ettiği, takımını nasıl sırtladığı ve bireysel yetenekleriyle göze bayram ettirecek klas hareketlerine ek olarak artık piyasa değeri de baz alınmaya başlandı.
Buna ek olarak elbette teknolojinin gelişmesi ile birlikte, futbol televizyonculuğunun çağı “yıldız futbolcu” kavramına hizmet edecek önemli bir fırsat yarattı.
Alışılmışın dışında bir futbolcu
Bugün evimizde televizyonumuz veya bilgisayarımızdan, dünyanın “kameraya kaydedilen” tüm maçlarını izleme fırsatına sahibiz. Afrika’dan Japonya’ya ve Kolombiya’ya kadar… Bu ülkelerin ligleri çok popüler olmayabilir, milli takımları ile Dünya Kupası kaldıramamış olabilirler. Ama bir futbolcu gerçekten yetenekliyse, tüm dünya adını öğrenecektir. Buna en güzel örneklerden biri, Zlatan İbrahimoviç’tir.
İsveç, dünyanın futbol devi ülkelerinden biri değil. İbrahimoviç, yeteneklerini ilk kez Malmö’de izlettirdi. Ajax’tan Juventus, Inter, Barcelona ve Milan’a uzanan kariyerini bugünlerde Paris Saint Germain’de, Fransa’da sürdürüyor.
Zlatan İbrahimoviç, alışılmışın dışında çok özel yeteneklere sahip özel bir futbolcu. Messi ve Ronaldo’nun olmadığı bir zaman diliminde yaşıyor olsaydı, kazandığı ödülleri sığdıracak yer sıkıntısı çekebilirdi.
Ancak bu yalnızca ve yalnızca “kazanılan ödül sayısı” üzerinden yapılabilecek bir tespittir ve ödül aynasının bir arka yüzü var, oradan da bakmak gerekir.
Bugün İsveç Milli Takımı ile Portekiz Milli Takımı’nın maçını neden canlı yayında izlemek için ekran karşısına oturuyoruz? Bir tarafta Cristiano Ronaldo var elbette ama bizim o maçı seyretme amacımız Zlatan’ın Ronaldo’ya karşı ne yapacağıdır; maçın benzersiz hikayesinin peşine düşeriz.
Dünya Kupası’nda Messi ile Ronaldo’nun takımları için gösterdikleri performans kadar konuşulan üçüncü isimdi Zlatan İbrahimoviç ve İsveç Milli Takımı kupayı evinden izliyordu… Maça çıkmadan kendisinden bahsettirmeyi başardı…
Bugün Paris Saint Germain’in resmi ürün satışlarının yüzde 60’ını Zlatan İbrahimoviç ürünleri oluşturuyor ve Fransa takımı tek bir futbolcu sayesinde tüm dünyanın gözlerini çevirdiği bir forma haline geliyor; işte 2000’lerin yarattığı yıldız futbolcu kavramı da budur…
Zlatan İbrahimoviç’in, Messi ve Ronaldo’nun futbollarının zirvesine çıkabilmek için tükenmez bir mücadeleye giriştiği bir zamanda, bu iki dünya yıldızının arasından sıyrılıp kendisine bir sayfa açtırabilmesi, futbolcular başta olmak üzere tüm meslek profesyonelleri için kıssadan hisse çıkartacak bir hikayedir.
İbrahimoviç derinlemesine okunmalıdır.
İyi haftalar
kaynak: Okan Karacan / Zaman
Bir Başka Yıldız Portresi: İbrahimoviç
- Ayrıntılar
YORUMLAR
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
-
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
-
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
-
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar: