4-4-2
Futbolda bir döneme damgasını vurmuş olan sistemdir 4-4-2.. İngilizlerin futbol dünyasına soktuğu, 2-3-5 oynanan futbolda artık defansların ve orta sahalarında etkili hale gelmesini gerektiren bir sisteme dönüştür. Avrupa'da bir çok takım daha sonradan 4-3-3 yada 4-5-1 gibi sistemler deneselerde İngilizler ve İngiliz yönetimli takımlar uzun süreler 4-4-2'de diretmişlerdir. Ülkemizde sanırım buna en güzel örnek Beşiktaş'ın Gordon Milne yönetimindeki sürecidir.
Hafta sonu grubun en zor maçlarından biri olarak gördüğümüz İnegöl deplasmanındaydık. Eminim ki bu maçı 5-6 hafta sonra oynasak, "aslında hiç te grubun en zor maçı değilmiş" düşüncesi ile rahat bir galibiyet alırdık. Fakat gördük ki takımımızda az da olsa sıkıntılar var. Bir kere çok büyük bir özgüven sorunumuz var. Takım şimdiden şampiyon olduk havasına girmiş ki, bu çok kötü. Ama 2-0 geriye düşmek kendilerine getirmiş ki, kalan dakikalarda özlenen Göztepe sahadaydı.
Tek tek oyuncular bazında değerlendirme çok gerekli değil. Nitekim maçın yıldızı Sabutay 90+5'ten önce 2 defa çok sert müdahale yaptı ve atılsaydı bugün herkes övgüyle değil küfürle bahsedecekti kendisinden. Sadece Cihan için bir parantez açmak lazım. Bu takımın abisi, kaptanı, saha lideri. Cihan'dan beklenen özellik bu fakat Cihan ilk 3 maç itibariyle bunu sahaya hiç yansıtamadı. Bundan sonra yansıtması çok önemli yada yansıtamayacaksa yerini Umut'a bırakması. Çünkü İnegöl'deki geri dönüşün ardından rakiplerimiz bize çok daha ciddiyetle hazırlanacak ve önümüzdeki maçlarda işimiz çok daha zor olacak.
Suat Hoca için kocaman bir alkış gerekiyor sanırım. 1 mecburi oyuncu değişikliği ardından ikinci devreye 2 değişiklik ile başlayarak önemli bir risk aldı. Bu riskin olumlu sonuçlanması, bundan sonra oynayacağımız ve zorlanacağımız maçlar için çok önemliydi. Göztepe taraftarı risk alan hücum düşünen ve pes etmeyen bir takım ister her zaman ve bunu görmek hepimizi çok mutlu etmiştir.
Gelelim konumuzun başlığına. Biz bu ligin ağır topuyuz, favorisiyiz ve kağıt üstünde lideriyiz. Bizim kanatlarımızda sıfıra inip orta yapacak oyuncularımız yok. Beklerimiz, İsa belki biraz ama, hücuma bindirmeler yapıp kanattan ortalarla rakibi boğabilecek bir yapıda değil. Tek forvet için de Timur bu ligin üstünde bir golcü olsa da, Messi yada ibrahimovic değil. Yani gerçekçi olmak lazım. Özellikle İzmir'deki maçlarda kimse bizim üstümüze gelmeyecek, gelemeyecek. Orta sahada çok anormal karşılıklı pozisyonlar olmayacak. İşte bu yüzden en azından İzmir'deki maçlarda, ki bence deplasmanda da çift forvet oynamalıyız. Timur'un 3 maç içinde bize gösterdiği en önemli özellik topu ona bir şekilde ulaştırmamız gerektiği. Gerisini halledeceğini zaten girdiği hemen her pozisyonu gol yaparak bize ispatladı.
Ertuğrul gördük ki tek başına koysanız bütün sahada baskı yapıp top kapabilecek bir oyuncu. Yanında gerek Umut gerekse Cihan topu direk forvete taşıyabilecek isimler.. Kanatlarda Samed'in yeteneği ve Halil'in mücadelesi takdir edilesi. Daha arkalarında Furkan ve Ali Akburç'un olduğunu da hiç unutmamak ve onları da küstürmeden uzun lig maratonunda hazır tutmak lazım. Forvette de Timur - Enes ikilisi zaten fazlasıyla etkili olacaktır.
Hadi be Suat Hoca. Sen zaten 14 resmi maçta 12 galibiyet alarak belki de Göztepe'nin yakın tarihinin en başarılı hocası oldun bile. Risk te seviyorsun bizim gibi belli. Çık Sarıyer maçına 4-4-2 formasyonu ile. Emin ol ki olası bir kötü sonuç kimsenin sesini çıkartmaz aksine denedik olmadı der geçeriz. Ama bir de tutarsa Sarıyer maç bitsin diye dua eder ondan sonra her saniye.
Mehmet başkan için birşeyler yazmazsak çok büyük ayıp etmiş oluruz. Taraftarın İnegöl'de olması için gösterdiği çaba alkışlanmalı. Sonucunda emniyetin istediği saçma dayatmalardan dolayı taraftar komitesi tarafından alınan kararla toplu organizasyonda yapılmayan bir deplasman oldu ama başkanın maçı deplasman tribününde izlemesi ve maç bitiminde herkes stadtan ayrılana kadar tribünde beklemesi muhteşem birşey.
Sahadaki bu geri dönüş hırsı, Suat Hoca'nın riski seven hücum futbolu benimsemesi, başkanın herkese bu denli sahip çıkması ve tribünlerin bu kadar başarıyı doğru bir şekilde takdir edecek olması ile Sarıyer maçında çok güzel bir şov olacağını düşünüyorum.
Şampiyonluk yürüyüşü başladı..
Bundan sonra gün Göztepelilerin günü..
Hedef Avrupa..