Galibiyet kadar önemli
İnegöl karşısında iki farklı Göztepe izledik sahada. İlk yarıdaki Göztepe, rakibe baskı kurmakta oldukça zorlandı. İnegöl'ün oyunu orta alarda kurup, özellikle Cihan ve Ertuğrul'a yakın markaj uygulaması sarı-kırmızılı ekibin hücum gücünü zayıflattı. Yan topları da olumlu kullanamadık. Üstelik henüz maçın başında savunma zaafından yenen gol moralleri iyice bozdu. Metin'in de sakatlanıp çıkması Göztepe adına tam bir şanssızlıktı. Yenilen ikinci gol ise moralleri tamamen çökertti. Kaptan Cihan ilk yarının en kötüleri arasındaydı. Nitekim ikinci yarıya yedek kulübesinde başladı.
Ancak ikinci yarıda bambaşka bir Göztepe izledik sahada. Teknik direktör Suat Kaya'nın Seçkin-Mustafa, Cihan-Umut değişiklikleri yerindeydi. Ancak ikinci yarıda Göztepe, bambaşka bir kimliğe büründü. 51'de Timur'la gelen gol Göztepe'yi ateşledi. Futbolcular gol için savaşmaya başladı. İnegöl'ün üçüncü golü de Göztepe'yi durdurmadı. Umut'un penaltısı, hele o Sabutay'ın son dakika golü geri dönüşün destanını yazdırdı. Gördük ki kaybetmeyi kabul etmeyen bir Göztepe var sahada. Bu bir puan bu anlamda galibiyet kadar önemli oldu.
Bir sözüm de sarı-kırmızılı taraftarlara. İnegöl emniyetinin aldığı "Kimlik fotokopisi, karşılığında bilet satışı" kararını protesto ederek büyük bir kesim maça gitmeme kararı almıştı. İnegöl emniyetinin yaptığı bu uygulama saçma. Ancak protestonun şekli yanlış. Ne şartla olursa olsun maça gelinip hep birlikte farklı bir protesto yolu bulunabilirdi. Maç öncesi konuştuğum Başkan Mehmet Sepil'in bu protestoya üzüldüğü 'Yanlış bir karar' sözlerinden anlaşılıyor. Ancak münferit olarak maça giden 150'e yakın taraftar takımı 90 dakika boyunca yanlız bırakmadı.
Bir alkış futbolculara, bir alkış da benden tribünlere.
BURAK HAKERLER