Mutlu Yılmaz-9 Eylül
Herkes ALS hastalığına dikkat çekmek için kafasından aşağıya buz döküyor. Parayı veren de, vermeyen de işin içinde... Ama bizim ALS hastaları ise başımızdan aşağıya kaynar sular döktü. Haaa bizim ALS hastaları kim mi? Açılımı şöyle ALsancak Stadı hastaları...
Gittiler-geldiler gözü oraya diktiler. Uğraştılar, olmadı... İstediler, olmadı... Bir deprem testi ayağına, zaten can çekişen İzmir futbolunun içine ettiler. Kayıp büyük, işler arapsaçı... Herkes bir yana çil yavrusu gibi dağıldı. Menemen, Manisa, Buca... Amaç çok açık... Gerisini külahıma anlatsınlar. Siz de biliyorsunuz, ben bir daha burada anlatmayayım...
Peki çözüm?
Alsancak Stadı'na 15 bin kişilik “Portatif Tribün” yapılacak... Maliyeti 4 trilyon... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu parayı Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile birlikte karşılayabileceklerini söyledi. Belediye'den şüphem yok. Ama paranın kalanı için kimseden ses çıkmadı. Zaten bu senaryonun içerisinde de kolay kolay çıkmaz.
Benden uyarması...
Lig başladı... Herkes puan derdine düştüğünde, Alsancak Stadı da düşer... Protestodan çok, bir an önce portatif tribünlerin durumu takip edilmeli. Unutulmamalı ki medet umulan insanlar, hükümetin atadığı bürokratlar... (Belediye başkanı hariç) Para eksik kalıyorsa, kampanya başlatılsın. Kimsenin yetmediği yerde, İzmir değerlerine sahip çıkar. Fakat zaman daralıyor. Acele etmek gerek...