Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Ne sezondu, Nasıl Sezondu…
Bugün çoğumuz unuttu ama sezon başı yerlerdeydik. Ligin son maçı düşmüştük, yönetimin yıl boyu süren kopuk politikası taraftarlar takımı arasında uçurum yaratmıştı bunun sonucu biz hiç yakışmayan bir şekilde müthiş patlama, ardından ortaya çıkan belirsizlik, yönetimin kim olacağı belli değildi, oyuncuların çoğu dağılmıştı, kalanlarda kuytularda görünmez olmuştu, kulüp binası dağılmış, taraftar dernekleri tedirgin olabilecek en kaos haldeydik…
Sonra açıklamalar serisi önce Başkanımız İmam Altınbaş görevi bıraktı daha bir belirsizlik ne oluyor ne olacak sesleri arkasından yöneticilerimiz birer birer …
Bir yandan Urla’da süre doluyormuş tahsis iptal olacak sesleri, bir yandan Gürsel Aksel’i toki ihale ile alışveriş merkezi yapacakmış dedikoduları…
Sezon hakkında aşağıda başlık başlık görüşlerimizi paylaşacağız ama ilk günden hemen son güne gelmek istiyorum.
Bugün son sahne lig elden kaçmış, play off ta yarı final de elenmiş takım maç bitmiş kaçmamış koşmamış orta sahada toplanmış Altınbaş döneminde ilk kez açılan ve dolan balkon tribünü de dahil hınca hınç dolmuş tribünler hep beraber ayakta alkışlıyor.
-/-
Hüseyin Altınbaş
Dürüst davranmak gerekirse hiç beklediğimiz gibi çıkmadı başkan, yıllardır maçlara gelir giderdi, selamlaştığımız sohbet ettiğimiz vardı. Ama içinden böyle bir şey çıkacağını tahmin edememiştik. Kuşkusuz sezonun en çalışkanıydı. Gitmediği mülki idare amiri, gazete, dergi, televizyon, taraftar derneği, işadamı bırakmadı. Göztepe’nin adının cisminin geçtiği her yerdeydi.
Camia ile ilişkilerde, yerel yönetimlerle ilişkilerde, lisanslı ürünlerde, mağaza çalışmaları, kombine biletler, gişe biletleri, tesis yatırımlarında, mali ve idari konularda seri kesin net kararlar verdi bu işler benim işim sorun yok formatındaydı. Bu hız ve kararlılık inanılmaz sonuçlar verdi. Yılların kronik sorunu İzmir’de yalnız olma sorunu aşıldı yerel yönetimlerden çok yeterli olmasa da destekler alındı kritik maçlarda tribüne siyasiler getirildi, taraftarla barıştı beraber gezdi beraber dolaştı beraber yedi içti, tesis konusunda GHD arazisini sahiplendi, ve urla tesisinin arkasında durduğu kararlılıkla imkansızı olabilir yaptı.
Tek kendinden emin olamadığı yer sportif konulardı bunu inkar etmedi ilk gün ben spor işinden anlamam kimseyi tanımam burada Özgür hocayı tanıdım güvendim yetki onda dedi, İstenilen futbolcuları istenilen hocayı aldı. Herşey güzel giderken ilk maç karşısına sorun gelince dayanamadı kesti attı. Özgür hoca ile devam kararı aldı.
Ama tek güvendiği ile ilgili bir kez güveni kırılmıştı. Bu sefer kapılarını açtı kendisini Türk futbolunun kapanmayan yaraları sistem çarkları içine bıraktı. Menajerler, futbolcu tüccarları, takım kan emicileri arasında kaldı. Güvensizlikten kaçarken yılana yılandan kaçarken dolana dolandan kaçarken üçkağıtçılara yakalandı.
Sportif dışında herşey yolundaydı ama ya sportif güveni kaybolmuş bir takım bırakmak isteyen bir hoca yeniden yeniden hikayeler anlatan akıl hocaları, kendi deyimiyle hiç alışık olmadığı bir şekilde nasıl yöneteceğine karışan taraftarlar. Sabahlara kadar kaf yordu. Her şey yolundaydı ya sportif… Çok biliyorlarsa gelip yönetselerdi…
Bir anda karar verdi, önce çevresini temizledi, lig sonunda çok pişman olsa da iki hafta kafasını dinledi ve bu işi anahtarı hocadır doğru hocayı bul işi bitir önerilerine kayıtsız kalamadı Suat Kaya’yla anlaştı.
Bir anda herşey terse döndü hoca üstündeki bütün sportif yükü aldı. İlk hafta bunu hissetti. Ve ardından patlattı. Siz merak etmeyin 7 de 7. Biz 7 de 7 yi merak etmiyoruz. 7 de 7 nin yetip yetmeyeceğini merak ediyoruz keşke 10 da 10 olsaydı.
Sonuç olarak bir sezonluk performansı ortaya koyarsak Hüseyin Altınbaş sağladığı camia birlikteliği, hayalleri gerçeğe dönüştüren tesis yatırımı, deneye yanıla olsa da yerinde sonunda gerçeğe dönüşen sportif tercihler, hepsinden önemlisi hata ve eksiği hızla tespit edip hızla çözüp yön değiştiren yönetim tekniği ile değil Altınbaş döneminin son 15 yılda süper ligi yedinci bitirdiğimiz Hamdi Türkmen sezonundan sonra en başarılı başkan performansını ortaya koydu.
Kendisine herşeyden önce verdiği insanüstü emek ve çaba için bir Göztepeli olarak çok ama çok teşekkür ediyorum. Ve Göztepe için sonun başlangıcı olan sezonu Göztepe için yeniden doğuşun başlangıcına dönüştürdüğü için Süper ligde Başkanlık koltuğuna oturmadan bir yere gitmek yok diye noktayı koyuyorum.
Özgür Zengin
Özgür hocamız bizler için çok değerli sportif direktör ve Teknik direktör olduğu günler hepimizin ortak düşüncesi bu görev umarız aramızdan ayrılmasına sebep olmaz. Şeklindeydi. Ne mutludur ki geldiğimiz nokta da hocamız olan biten her şeyin sonunda alt yapımızın başında geleceğimiz için önemli projeler ve yapılandırmalar gerçekleştiriyor. Olan bitene hiç bulaşmayacağım hocam iyi ki varsın iyi ki bizimlesin. Göztepe de uzun yıllar beraber yol almak dileğiyle
Suat Kaya
Suat hocamızın ilk adı geçtiğinde hepimizin bakışı olumluydu. Hatta tepki ile karşılaştık. Hocalık anlamında yılların tecrübelerini getirdi millet size yaranamadı şimdi Suat hocayı hepiniz çok istiyorsunuz saçmalıyorsunuz diye.
Doğrusunu söylemek gerekirse hocam bana kızmasın ama gerçekten hocalık kariyerinde çok büyük başarılar bulunmuyordu. Ama tam bize göre hocaydı. Niye bize göreydi. Çünkü bizim hocalar için en zor iş olan tribün ve camia dinamikleri konusunda futbolculuğundan dolayı deneyimliydi. Bizim gibi her maçını uefa finali gibi oynayan elektrik yüklü stat elektrik yüklü soyunma odası konusunda deneyimliydi.
Ligin tecrübeli hocası kisvesi altında üç maç o takımda 5 maç bu takımda nevaleyi düzen klasik 2.lig hocalarından değildi. Geleceğe yönelik isteği hırsı ve çabası vardı. Ve biz bütün bunlardan dolayı Suat hocanın adı geçtiğinde mutluyduk umutluyduk.
Ve hocamız bizi mahcup etmedi göreve gelir gelmez takıma hava getirdi. Başkanı rahatlattı. Siyah eşortman gibi bizim gibi ritüelleri çok seven tribüne kendini yakın hissettirdi. Doğru zamanda doğruyu konuştu. Konuştuğunu da yaptı. Hepsinden en önemlisi son maçın son dakikasından sonra bütün takımı tek tek orta yuvarlağa toplayıp tribünleri mest etti.
Daha önce de söylediğim gibi Suat hoca Türkiye’deki liglerdeki onlarca takımda görev almayı fazlasıyla hak ediyor, ve bir çoğunda da çok başarı olabilir. Ama şu an bizler hissediyoruz ki Göztepe’de yaşayacakları başka hiçbir kulüpte yaşayamayacağı şeyler olacak. Ve bundan 3-4 yıl sonra Türk Futbol tarihindeki yerini yeniden yazdırarak Göztepeli Suat Kaya olarak tarihe geçecek.
Futbolcular
En son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Bu ligden açık ara çıkmalıydılar. Hadi ligi geçtim bugün son 25 dakikayı 50 dakikaya yayıp en azından bu tribünlere final heyecanını yaşatmalıydılar.
Sezon içinde neler yaşadılar neler gördüler neden böyle oldu çok detaya girmeyeceğim. Ama son 7 haftaki ve play offlardaki mücadeleleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Umarım bugün maç sonunda Göztepe tribünlerinin ne olduğunu açık bir şekilde görmüşlerdir bundan sonraki futbol hayatları Göztepe’de olur veya bir başka takımda olur bilmem. Ama Göztepe’nin gerçek yüzünü görmüş olmalarından dolayı mutluyum. Alsancak stadı yıllar sonra Göztepe Alsancak Stadyumu gibiydi. Ve bu çimlere Göztepe oyuncusu olarak değil rakip takım oyuncusu olarak çıkmanın zor olduğunu yaşadılar.
Bunun mümkün olabilmesinin tek yolu da kendisine verilen görevi layıkıyla yapıp mücadelesini vermek olduğunu açık bir şekilde anlamışlardır.
Doğan Mutlu - Volkan Altunpala
Gözden uzak profesyoneller belki de en çok emeği geçenler ama hiç gözükmeyenler, Her iki yöneticimizi ilk önce gösterdikleri uyumdan dolayı canı gönülden kutluyorum. Kendilerinden önce bu koltukları dolduranlar işlerini güçlerini bırakıp birbirlerinin altından koltuk çekme yarışı yapmışlardı. Ama bu arkadaşlarımız kulübümüze hergün girip çıkan hergün varolup yok olan onlarcasının aksine detaylara kapılmadan sonuç odaklı ilerlediler.
Gün geldi bürokrasinin koridorlarında gün geldi spor camiasının iki yüzlülüklerinde gün geldi kulüp için dinamiklerle uğraştılar ama kavgasız gürültüsüz sorunsuz sualsiz işlerini yaptılar. Bir kulübü ayakta tutanda bu profesyonellikti. Kendileri ile de uzun yıllar beraber olmayı diliyorum.
Gürol Güncan – Sevil Bölgen – İsmail Tur
Hangisinden başlasam bilemiyorum. Kulübümüzün artık yaşayan hafızası konumuna gelen emekçi abilerimiz, kardeşlerimiz, iş seçmeden tercih yapmadan yüksünmeden yorulmadan tezahüratta dediği gibi bıkmadan usanmadan çaba gösteren arkadaşlarımız. Ondan buna bundan ona laf taşıyıp pozisyon almaya çalışmayan, kendi kişisel çıkarı uğruna kulübün çıkarını geleceğini hiçe saymayan pırıl pırıl tertemiz insanlar sizlerede kocaman bir teşekkür umarız her zaman emeklerinizin karşılığını alırsınız.
Adil Artuner başta olmak üzere tüm emekçilerimiz
Müzemizi ilmek ilmek işleyen her an ve her dakika tarihe not düşme kaygısı yaşayan Adil abimiz başta olmak üzere storelarda çalışan arkadaşlarımız, Muhasebecisinden sekreterine, sekreterinden çaycısına, çaycısından güvenliğine, tesis sorumlusundan tesis çalışanlarına, alt yapı da üst yapı da a takımda çalışan onlarca hocamız yardımcı hocamız doktorumuz masörümüz ve adını sayamadığımız emeğini doğru dürüst ve yerinde yapan tüm emekçilerimize teşekkür ediyoruz. Nice mutlu ve birlikte sezonlar diliyorum.
Hakan Yenigün – Tunç Kökbuğur
Ayrı bir parantez açmasaydık çok büyük haksızlık etmiş olurduk. Hakan bey esasında kulüp personelimiz değil ama bu sene aldığı sorumluluk verdiği emek ve ortaya koyduğu performans bundan çok daha fazlasıydı. Göztepe camiasında en zor yapılan iş ucu paraya dayanan işlerdir. Bunu belki de bu camiada en yakından bilen insanlardan biriyim. O yüzden nasıl bir inanılmaz iş yaptıklarını en iyi anlayanlardan biriyim.
Urla tesisleri belki bir gün bir şekilde mutlaka yapılırdı, ama şu bir gerçek bu iki insan olmasaydı bu sene bu şekilde yapılamazdı.
Göztepe de yola çıktığında inandırdığında peşinden gelen bulabilirsin ama yola çıkmak ve inandırmak deveye hendek atlatmaktan zordur. Bu iki arkadaşımız deveyi hendeği atlatabilmek için sorumluluk bizde deyip yola çıktılar ve ulaştıkları nokta inanilmaz.
Tarih ne der bilmiyorum, Tuğlalarda kimlerin ne büyüklükte ismi olur onu da bilmiyorum. Ama urla tesislerinin rüzgarın da sonsuza kadar bu isimler savrulacaktır.
Bende bir Göztepeli olarak canı gönülden teşekkür ediyorum. Umarım uzun yıllar çok daha büyük projelerde hep beraber oluruz.
Taraftarlar
Büyük bir travma, büyük bir çöküş hemen ardından 14 haziran da inanılmaz bir kitle, herhalde Göztepeli olmak, Göztepe taraftarı olmak böyle bir şey her büyük darbeden sonra acımadı ki diyerek yeniden ayağa kalkıp yeniden dimdik ayakta durmak. Bugün evlerimize giderken inanılmaz bir üzüntü ama bir o kadarda inanılmaz büyük bir umut vardı. Bunun en büyük sebebi binlerce insanın doldurduğu kapalı tribün, açık tribün ve yıllar sonra dolan balkon tribünü, 90 dakika boyunca destek ve maç sonunda büyük olgunluk İşte Göztepe! İşte Göztepe taraftarı!
Bugün Göztepeli olmaktan, çocuğumu Göztepeli yapmaktan gurur ve onur duyduğum bir gündü bunu sağlayan tribünlerdeki binlerce kardeşime en içten sevgilerimi iletiyorum. İyiki varsınız İyi Göztepelisiniz! İyiki Sizin aranızdayım.
Sonuç
Göztepe tarihinin en önemli sezonlarından birini yaşadık. Ve sezon sonunda aynı ligdeyiz yani kağıt üstünde başarısız olduk. Ancak sonun başlangıcı olarak başlayan sezon, umudun ve yeniden doğuşun, birliğin beraberliğin simgesine dönüştü. Bundan sonraki süreçte bu sezon yaşadıklarımızı bilerek ve hissederek, bu sezon aldığımız dersleri unutmadan hep beraber hedefe yürüyeceğiz.
Burası Göztepe yarın sabahtan itibaren onlarca dedikodu, onlarca varsayım yayılacak, Özellikle başkan ve hoca konusunda, bu konuda bizim için en iyi seçenek Hüseyin Altınbaş ve Suat Kaya’nın elele yola devam etmesidir. Bunun dışındaki seçenekler yeni bir maceradır. Göztepe bu sezon yaşadığı tecrübeden kar etmek istiyorsa en doğru yol bu yoldur.
Alayına İsyan İnadına Göztepe
Her Şey Tek Büyük Göztepe İçin.
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
