Okay Karacan-Zaman
Belki de dünya spor tarihinin çekilmiş en unutulmaz fotoğraflarından biriydi.1998 Dünya Kupası’nda Brezilya’ya karşı oynadıkları final maçını kazanıp kupaya uzandıklarında, Fransa Milli Takımı’nın yıldızlarından Laurent Blanc, kaleci Fabien Barthez’in alnına zafer öpücüğü konduruyor, bu kare dünyanın dört bir yanında gazetelerin manşetlerini süslüyordu.
Elbette aradan geçen yıllara rağmen fotoğrafı unutulmazlar arasına yazdıran, kahramanlarının futbolun tarihine bıraktığı iz oldu. Bu iki Fransız ismin gelecekteki kariyerleri birbirinden apayrı iki uca doğru yol alacaktı.
Fransa’nın 1998-2000 yılları arasındaki kadrosunun iki yıldızından Laurent Blanc, Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere’nin en büyük kulüplerinde forma giydikten sonra 2003’te Manchester United’dan emekli oldu ama futboldan kopmadı. 3 yıl Bordeaux, 2 yıl da Fransa Milli Takımı’nın teknik direktörlüğünü yaptı ve son olarak Paris Saint Germain’in başına getirildi.
Laurent Blanc liberoydu, Fabien Barthez ise kaleci... 1990’ların sonlarında, Blanc’ın yıldız futbolcu kategorisinde kendisine yer bulması, Barthez gibi file bekçilerinden çok daha kolaydı.
Yıldız futbolcu deyince akla; gol atan santrforlar, oyunu orta sahadan kuran 10 numaralar, ceza sahasına top taşıyan kanatlar, rakibin ataklarını kesen bekler ve ceza sahasında kritik müdahaleler yapan savunmacılar geliyordu. Kaleciler, iyi hatta çok iyi olabiliyor ama yıldız futbolcular sayılırken pek listelere giremiyorlardı.
Ancak dünya futbolu değişiyordu. 1990’ların sonu ve 2000’ler kalecilerin de yıldız futbolcular olabileceğinin hatta ikonlaşabileceğinin göstergesi olmuştu. David Seaman, Jose Luis Chilavert, Peter Schmeichel, Oliver Kahn gibi isimler, yıldız kaleci sıfatını alacaktı.
Fransızların yıldız eldiveni ise Fabien Barthez’di...
1 Dünya Kupası şampiyonluğu, 1 Avrupa şampiyonluğu, 1 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 2 Premier Lig şampiyonluğu, 2 Fransa Lig 1 şampiyonluğu... 1998 ve 2000’de Avrupa’da yılın kalecisi. Marsilya, Monaco ve Manchester United formaları giyip Marsilya’ya dönüş ve 2007’de Nantes’ın kalesini korurken, takımın küme düşmesi sonrası 35 yaşında ve daha hâlâ içinde futbola devam etme arzusu ile yanıp tutuşurken alınmış emeklilik kararı...
Yarışmak, mücadele etmek, bir insanın içinde yanıyor ve damarlarında akıyorsa, o insanı kimsenin durduramayacağının hikâyesi de işte böyle başladı...
Barthez, motor sporlarına çok meraklıydı, futbol oynadığı dönemde ise sadece izleyiciydi. 2007’de futbolu bırakır bırakmaz kendisini motorların ve otomobillerin hız dünyasına attı ve ilk iş kendisine yarışacak bir otomobil buldu.
2008’de Porsche Matmut Carrera Kupası ile motor sporları kariyerinin ilk adımlarını attı ve 2009’da gösterdiği performansla Fransa’nın en önemli motor sporları organizasyonlarından olan Fransa GT Şampiyonası’na adını yazdırdı. Sofrev ASP takımının kapıları, elbette sponsor ve reklam desteğinin de yardımıyla ardına kadar açılmıştı. 2011’de, Fransa GT’deki henüz ikinci yılında, “Pilotlar Şampiyonası Centilmenlik Kupası”nın sahibi oldu.
2012’de Fransa GT’de yarışmaya devam ederken, Le Mans 24 Saat yarışlarının test sürüşlerinde piste çıktı. 15 tur attı, pisti, şartları, otomobili ve hepsinden ötesi kendisini denedi. Ancak bu zorlu mücadeleyi sonraki yıllara bırakmaya karar verdi.
2013’te, Ferrari’nin F453’ünü pistlerde adeta uçuracaktı. 2 yarış galibiyeti ve 4 podyumla, en yakın rakibine 21 puan fark atarak Fransa GT şampiyonu oldu.
Fabien Barthez artık futbol sahalarının kalecisi değil, pistlerin hızlı ve durdurulamaz santrforu...
Eski kaleci, yeni pilot Barthez’e göre, futbolla motor sporlarının arasında hiçbir benzerlik yok. “Futbolda 35’inize geldiğinizde yaşınızı sorgular ve ne kadar iyi olduğunuzu doğum tarihinize göre değerlendirirler, motor sporlarında ise aldığınız derecelere bakarlar.”
Mücadele, yarışma ve kazanma tutkusu, doğuştan içimizde taşıdığımız bir güdü... Söz konusu futbol olunca, milyonlarca dolar/Euro para, şan-şöhret, milyonlarca insanın sevgisi, reklam dünyasının ilgisi, oyuncuların hayatlarının bir parçası haline geliyor. Ve belirli bir yaşa gelindiğinde, sanki tüm o ışıltılı dünya sadece bir rüyaymış gibi dağılıp gidiyor.
Futbolcular, emekliliklerinin ardından teknik direktörlüğü, yorumculuğu tercih edip futbol dünyasının bir parçası olarak tutunmaya devam ediyorlar. Kimileri ise o ışıltıyı başka dünyalarda arıyor.
Fabien Barthez, 2007’de futbolu bıraktığında, peşine düştüğü ne ışıltı oldu ne para ne de futbolun o bitmek bilmez büyüsü... Fransızların efsane kalecisi için tek seçenek vardı; yarışmak. Bu duygunun tatminini ise motor sporlarında buldu.
Barthez 42 yaşında, Fransa’da GT kategorisinde yarışıyor. Şampiyonluğu kovalamak DNA’larından geliyor ve o damalı bayrağı ilk gören olmak için çalışmaya devam ediyor.
Yine de kim ne derse desin, o coşkuyu ve mutluluğu nerede bulursa bulsun zayıf insan hafızası Barthez isminin karşısına hep o Blanc’ın başını öptüğü şampiyonluk fotoğrafını yerleştirecektir.
İyi pazarlar...