03 KASIM 2013 Pazar günü yapılan Sarıyer – GÖZTEPE'miz maçı sonrası yaşanan üzücü ve insanlık dışı linç girişimi ile ilgili olarak olayı yargıya intikal ettirme aşamasında olduğumuzdan bugüne kadar sessiz kaldık. T.C.Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen şikayet dilekçesi ile hukuki süreç başlamış olup , olayı yaşayan insanlar olarak ilk ağızdan büyük GÖZTEPE tribünlerini ve tüm kamuoyunu bilgilendirmek adına bu basın bildirisini yayınlıyoruz.
Yaşanan olayın kasıt ya da ihmal ile bir ilgisi yoktur. Maç öncesi , Antalya'dan gelen GÖZTEPE taraftarlarını havaalanından stada götürüp getirme amacı ile kiralanan araç , stadın hemen yanındaki otoparka bırakılmış ve şöföre Mustafa Dalyanoğlu'ndan telefon gelmeden asla kontağı çevirmemesi tembihlenmiştir. Maç bitiminde toplu olarak otoparka gidildiğinde , aracın orada olmadığı görülmüş , şöför arandığında çarşı yönünde olduğu ve trafikten stada doğru gelemeyeceği cevabı alınınca araca yürünmüş , Antalya Tayfa dışında 5-6 GÖZTEPE taraftarı daha araca alınarak hareket edilmiştir. Burada öngörülemeyen tek şey , çarşı tarafında bir siyasi parti mitinginin olmasıdır . Trafiğin kilitlenmiş olması ile birlikte stadın etrafındaki GÖZTEPE taraftarından kaçan Sarıyer taraftarları çarşıya inmişler ve burada münferit araçlar içerisinde giden, kaldırımda yürüyen ya da otobüslere binen GÖZTEPE taraftarlarına saldırmışlardır . Saldırı sadece ANTALYA TAYFA minibüsüne yapılmamıştır. Üstelik bu saldırılar oradaki esnafın ve halkın gözleri önünde yapılmış , yalnız kalan tüm GÖZTEPE taraftarları saldırıya uğramışlardır. Bir otobüs içerisindeki asker bir GÖZTEPE taraftarını dövebilmek amacı ile otobüs içine binen 30 kadar Sarıyer taraftarının tek bir kişiye hem de otobüs içerisinde saldırmasını ve Sarıyer halkının buna seyirci kalmasını tribün tarihi herhalde altın harflerle yazacaktır. Sonrasında miting ortasında kalan aracımıza yapılan saldırı başlamıştır. Sadece aracımızın camları kırılmakla kalmamış , aracın içerisindekilere demir sopalar , kaldırım taşları , çiçek vazoları , sandalye , tabure gibi o anda ellerine her ne geçirebildilerse saldırılmıştır. Sayıları 200 ü bulan bir topluluk birbirinden cesaret alarak , araçlarında tırnak çakısı dahi bulunmayan bir minibüs insana adeta linç girişimi ile dakikalarca saldırmıştır. Allah a çok şükürler olsun ki sadece bir kardeşimizin başına cam kırıkları nedeni ile 3 dikiş atılmış , diğerlerinde bir çizik bile oluşmamıştır. Aracın ilerlemesini engellemek amacı ile palalar ile lastikler kesilmiş , aracımız 1 km kadar jant üzerinde gittikten sonra ilerleyemez hale gelmiştir. Sonrasında Sarıyer Belediyesine ait bir zabıta aracı ile Sarıyer Ekipler Amirliği'ne gidilmiş ve hukuki süreç başlatılmıştır. Burada bizleri yoldan toplayan Sarıyer Belediyesi zabıtasına teşekkür ederiz.
Basına yansıyan videolar , miting alanından zar zor çıkmayı başardığımız anlara aittir. Saldırı artık biraz daha geride kalmış ve yol nisbeten açılmıştır. Ancak yine de aracın arkasından koşanların ellerindeki malzemeler , aracı tekmeleyen kişilerin mitinge ellerinde bayrakları ile katılan takım elbiseli insanlar ile tokalaşıp öpüşmeleri , esnafın gülen gözlerle olayı seyretmeleri gözden kaçmamıştır. Bütün bunlar Sarıyer halkına mal edilemez. Ancak yapılanlar ve yapılanlara sessiz kalanlar tarih nazarında DİLSİZ ŞEYTANDIRLAR.
Olayın hukuksal nitelemesi : KASTEN ADAM ÖLDÜRMEYE TAM TEŞEBBÜSTÜR. Hukuki süreç başlamıştır . Sanıklar basın kurumlarından elde edilecek resim ve videolardan , mobese kamerası çekimlerinden , özel çekimlerden elde edilen görüntülerden tesbit edilerek tek tek yargı önüne çıkarılacaktır . Bundan hiç şüphemiz yoktur. Yapılan hareketin cezasını öncelikle TÜRKİYE CUMHURİYETİ mahkemeleri belirleyecektir.
Bu olayı , basit bir taraftar kavgası ya da tribünsel olay olarak gören veya değerlendiren varsa büyük yanılgı içerisindedir. Göztepe tribünlerinde GÖZTEPE ANTALYA TAYFA 'nın çizgisi bellidir. Araçlarda sigara içilmez , tırnak makası dahi bulundurulmaz. Alkol kararında alınır ve taşkınlık yapılmaz. Gidilen deplasmanlardaki yerel halka karşı husumet beslenmez ve sağlam dostluklar kurulmaya çalışılır. Bütün bunların GÖZTEPE tribünleri tarafından bilinmesine karşın , olayı basit bir tribün olayı olarak görmeye çalışmak , çatışma kalıpları içine sokmaya çalışmak ya da öyle düşünerek önem vermemek çok büyük bir yanılgıdır. Bu cümleden olarak , bu saatten sonra yürütülecek hukuki süreçte GÖZTEPE GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ'nü kurumsal yapısı ile birlikte sadece manen yanımızda görmeyi arzu ediyoruz. Ne kulüpten ne de tribünlerden bundan başka bir beklentimiz yoktur. Kendi hesabımızı kendimiz görebilecek yetenekte ve tecrübedeyiz. GÖZTEPE ANTALYA TAYFA'ya yapılan bu insanlık dışı saldırının hesabını yasal yollardan ülke gündemine taşıyamazsak , bu olayın üzeri örtülür giderse tribünlerde güzellikler hakim olsun diyen insanlar için son ümit kapısı da kapanmış olur. Bundan sonra olacak şeyleri hiç kimsenin kınama hakkı ve lüksü olamaz. Bu olay bir milat olmalıdır. Futbol taraftarlığının , koskoca bir şehre kin ve nefret besleme nedeni olmaması gerektiğinin topyekün savunulması gerekmektedir.
Geçmişte yaşanan Fethiye olaylarından sonra , gerek medyada gerekse yargı alanında hakkımızın savunulmadığını üzülerek görmüştük. Eğer bu olay herhangi bir şehir takımının bir grubuna yapılmış olsaydı , o gece orada o şehrin belediye başkanından emniyet amirine milletvekilinden valisine herkes gelirdi. Zira olay basit bir taraftar kavgası değildi. Ancak bu olayda İZMİR'de yaprak kıpırdamaması , olayın görmezden gelinmesi bizleri üzmüş ancak şaşırtmamıştır. Sinirli ancak sakiniz. Neler yapmamız gerektiğini çok ama çok iyi biliyoruz.
Hukuki süreç sürdüğü için fazla bir şey söylemeyeceğiz. Ama şimdilik. Sarıyer tribünlerinin ve halkının savunma refleksi ile olayı saptırma çabalarını anlayabiliyoruz. Ancak , saldıranlar , saldıranlara engel olmayanlar , tedbir almayanlar , gülerek izleyen herkes sorumluluklarını ihmal etmenin bedelini ödemek zorundadırlar.
Sarıyer Ekipler Amirliğinde , yetkili amire , şikayetimizi Antalya C.Başsavcılığı aracılığı ile yapacağımızı , uçağa yetişmek adına bizi güvenli bir yere bırakmalarını rica ettiğimizde , ifade almanın şart olmadığını , savcılık yolu ile de olayın takibinin yapılabileceği tezinin geçerli olduğu belirtilerek , bizleri 4 adet ekip aracı ile 4.Levent metro durağına bıraktılar. Buradan kendilerine teşekkür ediyoruz. Ancak daha sonra Olay Yeri İnceleme ekiplerinin telefonu ve ısrarları ile tekrar 8 kişi Olay yeri İnceleme Şube Müdürlüğüne gittik. Orada da ifade vermek zorunda olmadığımızı , şikayet dilekçemizi Antalya'dan vereceğimizi , bunun yasal hakkımız olduğunu söyledik. Ancak oradaki memurlar : “İfadelerinizi almamız gerekiyor. Zira yukarıdan baskı var.” dediler. Orada anladık ki , medyaya düşen olayın akabinde , ifadelerimizin tribün kavgasına karışmış insanlar sıfatı ile ve müşteki/sanık olarak alınmak istenmekte idi. Buna şiddetle karşı çıkarak eğer ifadelerimizi alacaklarsa müşteki/mağdur olarak alabileceklerini aksi takdirde ifade vermeyeceğimizi net olarak belirttik. İfadelerimiz müşteki/mağdur sıfatı ile alındı. Bu noktada , insan hayatına kastedilmiş bir olayın dahi nitelik olarak saptırılabileceği bir ülkede yaşadığımızı görerek bir kez daha içimiz acıdı . Hayatına kastedilen insanların da ucundan kıyısından sanık pozisyonuna sokulmak istendiğini gördük. Özellikle saldırıya uğrayarak hurdaya çıkan aracı inceleyen polis memurlarının ısrarla araç içerisinde BİRŞEYLER araması çok ilginçti. Bu konuda en çok merak ettiğimiz ise YUKARIDA kimler olduğudur. Ayrıca , Sarıyer Olay İnceleme Amirliğindeki memurların , olaya “hamama giren terler” şeklindeki yaklaşımları sosyolojik açıdan mutlaka incelenmesi gereken bir ruh hali ve olay çözümleme şeklidir.
Olaydan sonra arayan soran geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlara çok teşekkür ediyoruz . Hurdaya ayrılan aracın Sarıyer sahilinde yanından geçerek giden , saldırıya uğrayan insanların başında Av.MUSTAFA DALYANOĞLU , Av.İHSAN KÜRŞAT BİLGİN olduğu için içi rahat olan ve bize güvenen kulüp yönetimimize de bize olan GÜVENLERİ için çok teşekkür ederiz. Kol kırılır yen içerisinde kalır ilkesinden hareketle kendi içimizdeki sorunları ve yapılması gerektiği halde yapılmayanları elalemin gözü önünde değil kendi içimizde çözeriz anlayışında olduğumuzu ve tüm camianın da bu ilkeyi benimsemesinin bir çok sıkıntıyı başlamadan bitireceği gerçeğinin altını çizerek bu bahsi burada kapatıyoruz.
Olayları film izler gibi izleyen , ağızlarında sigara ile şakalaşan ve “bak bak cam nasıl kırıldı. Oha adam boru ile içerdekilere saldırdı.” cümleleri ile yolun hemen kenarında zevkle ve kahkahalar ile olayı izleyen Sarıyer halkını da , mitingde görevli resmi ya da sivil tüm güvenlik görevlilerine de yardımlarından dolayı çok çok teşekkür ederiz.
Olay Yeri İnceleme Şubesinden ayrıldığımız saat 20.30 a kadar her türlü ihtiyacımız ile ilgilenen Sayın AKIN YORULMAZ , Sayın ÖZENÇ EVECAN ve sayın eşi hanımefendiye özellikle çok teşekkür ediyoruz. Sağ olun var olun. Göztepe tribünlerinde sizin gibi dostlarımız olduğunu bilmek bizim için çok büyük bir zenginliktir. Zor zamanlarda omuz vermenin , cebindeki akbili düşünmeden verebilecek kadar kardeşlik şuuruna sahip olmanın ne demek olduğunu cümle aleme gösterdiniz.Tekrar teşekkürler.
GÖZTEPE ANTALYA TAYFA olarak bizim derdimiz ve hedeflerimiz çok daha büyük. Bu hedefe koşarken birileri çelme takmış , düşmüş kalkmışız önemi yok. Bizim gibi hissetmeyenlerin manevi desteğine arayıp sormasına şefkatine zaten ihtiyacımız yok. Biz GÖZTEPE'liyiz. Ve ömrümüzün sonuna kadar da öyle kalacağız. Yine her deplasmana hem de daha kalabalık olarak gideceğiz. Giderek büyüyecek ve bazılarının hayal bile edemeyeceği noktalarda yapacağımız bir çok şeyin olduğunu bir gün herkese göstereceğiz. Bizler burada kardeşlik yemini etmiş ve sadece tribünü değil hayatı paylaşan insanlarız . Bizler kardeşten de öteyiz. İşte bunun için yıkılmayacak ve çok daha diri çok daha iri ve kararlı olarak yolumuza devam edeceğiz. Çabamız TEK BÜYÜK GÖZTEPE içindir . O şanlı bayrağı daima yükseklerde tutacak olan da yalnız ve ancak bizleriz.
BÜYÜK GÖZTEPE TRİBÜNLERİNE SAYGI İLE BİLDİRİRİZ...
GÖZTEPE ANTALYA TAYFA KARDEŞLER KURULU...