Olumsuz olmak , birilerinin kafalarını koparmak için and içmişiz. Tribünlerin görevinin , takımı her ne hal ve şart olursa olsun desteklemek , iyiye güzele yönlendirmek , yense de yenilse de desteklemek , bitmiş ve yenilmiş olduğumuz bir maçtan hemen sonra önümüzdeki maç için nasıl motive edebilirim? Sorusunun cevabını aramak olduğunu düşünüyorum. Buna İNANIYORUM. Yıllardır da her türlü başarısızlığı görmemize rağmen bunu hiç yitirmedim. Malatya'da da bunu bir kez daha yaşadım. 87.dakikada gelen golle yıkıldım. Yıkıldık. 90 + 2 de boş kaleye atamadık. Berabere kalsak iyi olurdu. Boş kaleye o golü atamadığımız için ,
a-Enes'i sopa ile döversek bir daha böyle gol kaçırmaz mı ?
B-Bu golü kaçırıp yenildiğimiz için dünyanın sonu gelmiş olup her türlü küfür kıyamet serbest midir ? Maçı izlemeden , verilen mücadeleye tanık olmadan Özgür Zengin ve armayı temsil eden tüm oyunculara hakaret etmek ve istifaya , dayağa davet serbest midir ? Benim inancıma , inanışıma göre değildir.
Salı günü saat 18.00 de otobüse binerek Malatya'ya hareket ettim. Salı sabahı , yıllardır olduğu gibi dilime takılan besteleri mırıldanıp durdum. Belki de içten içe , 15 saat gidip 15 saat gelinecek bir yolculuğa kendimi hazırlıyordum. Aynen Malatya'da maç için gelen 28 arma sevdalısı gibi. “Yılmadan , usanmadan , vaz geçermi bu kalpler bu armadan , aşığız renklere GENÇLİĞİMİZİN KATİLİSİN GÖZTEPE...”
İlerleyen saatlerde melodi değişti : “Nebi Beyin bizlere getirdiği , şanlı şerefli GÖZTEPE...” Allah Nebi bey ve arkadaşlarına rahmet eylesin mekanları cennet olsun . Hayatımızı karartmadılar renklendirdiler .
Çarşamba sabahı 09. da Malatya garajına indim. Biraz sonra arkadan bir ses : “Şşşt GÖZTEPE'li” :)) 5 tane can dost. Biji Mehmet , Kemal , Sinan , Onur , Orçun. Birlikte güle oynaya şehir merkezine yollandık . Hakan Karadağ (Grimm) kardeşimiz ve onunla birlikte gelen Çağrı Toraman ve diğer iki kardeşimizin Malatyaspor taraftarları tarafından ağırlandıklarını öğrendik. İlerleyen saatlerde , Malatyaspor taraftarlarından Target Kahraman ve arkadaşları tarafından çok güzel ağırlandık. Maç bitiminde dahi defalarca hem kapalı tribünden hem de maratondan yanımıza gelerek , “bir ihtiyacınız var mı ?” diye sordular. Sayısız yemek tekliflerini zaman darlığından geri çevirmek zorunda kaldık. Sağ olsunlar .
Normal şartlarda en azından rahat rahat 2 otobüs gelebileceğimiz bir deplasmana imkansızlıklar nedeni ile 28 kişi gidebilmişti. Gaziantep'ten Kenan Sözeri , Kayseri'den Selim Çoşkun İzmir'li olmadan GÖZTEPE'li olan kardeşlerimiz. Onlar da gelmişler . Ayrıca yıllardır Malatya'da yaşayan ama yüreğinden GÖZTEPE sevdasını asla çıkarmayan 2-3 kardeşimiz de oradaydılar . Maç boyunca coşkulu bir şekilde takımı destekledik .
Maçın sonucuna göre bir çok yorumlar yapılacaktır illa ki . Bizler daha evlerimize dönmeden – ki ben direk işe gelmek zorundaydım – istifalar , küfür furyaları , asmalar kesmeler başlar. Bunların çözüm olmadığını ne zaman anlayacağız ? Dünkü maçı seyredenler yani bizler maç bitiminde takım otobüse binerken yanlarındaydık. Maçı izlerken 70.dakikadan sonra maçı alacağımıza inanmıştık. Zira rakibin orta sahası düşmüş ve yavaş yavaş oyunu rakip alana yıkmaya başlamıştık. Özgür hoca yaptığı değişiklikler ile , “ben bu maçı almaya geldim” diyordu. Oyuncular eli belinde gezinmedi. Mücadele ettiler. 3. golü atabilmenin yollarını aradılar. Bu kez başarısız da olsa şut denemelerinde bulundular. Ancak Malatyaspor ani bir çıkışta mükemmel bir vuruşla 3.golü buldu. Herşeye rağmen oyunun bitimine 3 dakika kala yenilen golde takım dağılmadı . Israrla 3.golü aradı . Fırsatı da yakaladı ama olmadı. Canları sağ olsun. Bugün olmaz yarın olur. Ya da hiç olmaz.
Her zaman demiyor muyuz “mücadele edin yeter. “ Takım mücadele etti ama olmadı . Başarı ya da skor taraftarı olmayan biz GÖZTEPE tribünleri için takımı Çankırı maçına motive etmek , maçta , şartlar ne olursa olsun takımımızı 90 dakika ve sonrasında da desteklemek boynumuzun borcudur . Herşeye rağmen Yavuz'a sitem etmeden geçemeyeceğim : Şu maçın hakkı 1-3 Göztepe idi. 1. ve 2.golü nasıl yersin be Yavuz ?
Umarım Özgür Hoca istifa etmez. Çünkü ben , GÖZTEPE için kim mücadele ediyorsa , kayıtsız ve şartsız onu destekliyorum. Bugün Özgür Hoca var ise ben onun sonuna kadar yanındayım. Zira ikimiz de aynı taraftayız. Bana mı kalmış onun insanlığını , iş ahlakını , futbol bilgisini sorgulamak ? Benim işim o mu ? Ben salı akşam 18.00 de başlayıp bu sabah 09.00 da sona eren deplasmanda tüm yorgunluklarımı üzüntülerimi onlara helal ediyorum. İster birinci ister sonuncu olsunlar . Yine gittikleri yere gidecek , şartlar ne olursa olsun onları destekleyeceğim. Yarın takım toptan değişecek , hocalar gelip gidecek ve ben her zaman gelenlerin yanında olacağım. Hep destekleyeceğim. Desteklemek için başarı aramayacağım. Gol atmayı aramayacağım. Süper bir futbol beklemeyeceğim. Ben sadece ve sadece destekleyeceğim. Ben GÜZEL GÜNLERE İNANDIKÇA , KARDEŞLERİM İLE BİRLİKTE OMUZ OMUZA bunun mücadelesini yaptıkça O GÜZEL GÜNLER gelecek. Beklentisiz , ön yargısız , paylaşarak bu mücadele verilmeye devam edilecek. Yüreklerde tekrar ve tekrar yer bulacak. Göreceksiniz GÖZTEPE tribünleri bir kez daha ama bir kez daha ama bu kez asla düşmeksizin , kardeşliğini , yiğitliğin , paylaşmanın merkezi olacak ve bir kez daha parmakla gösterilecek.
BAKMAYIN BİZE ÖYLE ANLAYIN BİZİ.....
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE VE GÖZTEPE'MİZE SADAKATİMİZ ŞEREFİMİZDİR...
SAYGILARIMLA...MUSTAFA DALYANOĞLU
