Bir şekilde dökmem lazım içindekileri. Anlatmam lazım. Ama ölümün neyini anlatırsınız ki ? Ayrılık işte. Sürekli görüşemesek bile deplasmandan deplasmana gördüğünüzde sıcacık kucaklaştığınız , şakalaştığınız , beraber üzülüp beraber çılgınlar gibi tellere tırmandığınız bir kardeşinizi artık göremeyecek olmak. Bunun nesini anlatabileceksiniz ? İstediğiniz kadar kelime yapın . İçinizdekini bir siz bir de Allah bilecek.
Hep onunla ilgili hatıralar gözünüzde canlanacak. En çok ta Gürel 11 yaşında iken gittiği Malatya deplasmanında koca otobüsün içinde arka 5 lide Gürel'e davul çaldırdıkları aklıma gelecek. Önce gülümseyecek sonra yine gözlerimden dökülenlere engel olamayacağım . Ya da olaylı keseke maçı öncesi Hatay metroda bizi beklerken , “Nerde kaldınız be abi ? Dikkat stad kapıları kapanacak” esprisini yaptığındaki kahkahalarımız aklımıza gelecek. Sonra da benim , “Oğlum beni beklemekten mi şikayetçisin ? Alman'ı tutamamaktan mı ?” deyişimdeki kopuşumuzu.
Şimdi deplasman araçlarına yeni binen 11 yaşındaki çocuklara davulu kim çaldıracak ? Şimdi her metroya binişimde sen aklıma gelmeyecek misin kardeşim ? Ya da ben o metroya binebilecek miyim ? “Abi beni Isparta'dan alın geçin” diyen deplasman öncesi telefonlarını beklemeyecek miyim ? Peki şimdi İnegöl stadına nasıl girebileceğiz Berkay ? Gözlerim seni aramayacak mı ?
İnandık ve iman getirdik ki “ecel birdir ve asla değişmez.” İnandık ve iman getirdik ki seninle , Samet ile ve diğer kardeşlerimiz ile inşallah çok uzak olmayan bir gelecekte cennette yine birlikte olacağız . Ama gel de bunu yüreğimize anlat be oğlum. Kara topraklara uzanacağına yine omuzlarımıza yatsaydın ya uzak yollarda ...
O kadar gidecek deplasman varken tek başına kalktın , (şimdilik) gidecemeyeceğimiz yere deplasman yaptın be çocuk. Oldu mu şimdi ?
MEKANIN CENNET OLSUN CANIM KARDEŞİM. BOŞLUĞUN HİÇ DOLMAYACAK VE ARTIK ASLA DEPLASMAN OTOBÜSLERİNİN İÇİNDE DAVUL ÇALINMAYACAK.....