Her çocuk gibi top koştururduk mahallede.
Kimi zaman gıcır gıcır İstanbul takımı formalı çocuklar gelirdi.
Haykırırlardı kendi takımlarında forma giyen yabancı futbolcuların adını topa vururken.
Ben hiç haykıramamıştım öyle bir ismi.
Aşığı olduğum takımın mevkisi ve şartlar gereği...
Ama hatırlıyorum ilk Göztepe formamı.
O çocuklar sallarken kirli sepetine formalarını ya da çıkarıp bir köşeye atarken, ben yastığıma giydirmiş sarılıp öyle uyumuştum.
Bir sonraki gün de maç sabahı çıkarıp erkenden üzerime geçirmiş, babamın gözünün içine bakmaya başlamıştım.
'Hadi bakalım maça' desin diye.
Göz Göz Göztepe çekecektim çünkü.
Sonra da gittiğim maçı, yaptığım tezahüratları anlatacaktım o İstanbul forması giyen çocuklara, onların hiç maça gidememesine inat!
***
Böyle böyle geçti yıllar.
Hani derler ya, biz büyüdük ve kirlendi dünya diye.
Göztepe ile gelen mutluluklar kederin yanında %1 'di belki.
Ama hepsine değerdi.
Her hafta bile bile üzüleceğimizi, kederi gene de iple çeker olduk maç saatini.
Formalar,atkılar eskidi yerine yenileri geldi.
Komşu teyzelerden izin alıp iki apartman arasına astığımız bayraklar rüzgara teslim yırtıldı, söküldü yerine yenileri diktirildi.
Tıpkı birçok futbolcunun gidip, yenilerinin geldiği ve geleceği gibi...
Ve gerçekten de kirlenmişti dünya.
Yeter ki Göztepe'de oynayayım diye boş mukaveleye atılan imzalar yerini; nasıl olsa sözleşmem var tıkır tıkır alırım paramı edebiyatına bırakmıştı.
Ve hayat öyle acımasızdı ki, hep kötüler kazanmış, Göztepe ve Göztepeliler kaybetmişti.
***
Şimdilerde göğsümü gere gere önünden geçtiğim tesislerime, adı 'Göztepeli futbolcu' olarak anılan isimler maalesef gelemiyor.
Taksiler tutuluyor, evlere servis yapılıyor.
Bir zahmet tarife gündüzden açılsın da şehir içi yerine Türkiye'nin diğer 80 ile gönderilsin o formayı giymeyi hak etmeyenler.
Ve kusura bakma başkanım ama bu taksinin şoförlüğünü de sen yapıyorsun.
Bile bile göre göre adı 'Yolcu' olan bu isimlerin tarifesini sen belirledin.
Onlar 'şuraya' gidelim dedikçe 'hay hay' dedin müdahale etmedin.
Şimdi taksilere doluşmuş, 'kümeye' gideceğiz diyorlar.
Gel takımın başına geç başkan.
Çek el frenini , 'in aşağıya' de 'yolculara'
İki haftadır maçı katleden hakemlere bir iki kelam eyle.
Toplasan 3.000 seyircisi olmasına rağmen;
Kutu gibi stadı , onlarca dönüm arazisi içinde tesisleri olanlara bakıp 'ya bizde neden yok bunlar' dedirtme.
Sonra o kutu gibi stadyumda, o tesislerde yetiştirdiği futbolcularla şampiyonluk adayı(!) bize 3 tane çekip, 'kümeye' tezahüratı yaptıklarında bizim adımız yanında senin adının da itibar kaybettiğini unutma.
Müdahale et taksiye başkan, benzin bitti bitiyor!
Süleyman YENGİL