Sporda Şiddet Yasası çıkarıldı ama ne yasa yapıcıların, ne uygulayıcıların
ne de kulüp yönetimlerinin sahalardaki şiddet umurlarında değil. TFF bu konuda
kılını bile kıpırdatmıyor. Çünkü kapatırsın sahayı, kesersin binlerce liralık
cezayı olur biter mantığındalar. TFF’nin sitesinde PFDK’nun her hafta verdiği
cezaları inceleyin. Her hafta onlarca kulüp ceza alıyor. Maalesef son yıllarda
cezalardan aslan payını da kulübümüz alıyor.
Bugün Efsane Göztepe’yi spor tarihimize yazdıran insanlara bile saldıracak
boyutlara varmışsa iş, bugünden tezi yok şapkayı önümüze koyup yapılması
gerekenleri düşünmeliyiz. Yoksa tribünlerimizi esir alan çete yapılanmaları
kriminal sonuçlara varacak noktalara doğru gitmektedir.
Bir arkadaşımız Halil Kiraz’a yapılan saldırıdan bahsederken, saldıranların
onu tanımamış olabileceklerini söylüyor. Büyük olasılıkla – ki öyle olmasını
diliyorum- tanımıyorlar. Ama böyle olsa bile bu bir mazeret olamaz. Çünkü bugün
ülkemizde futbola biraz ilgisi olan insanlar Göztepe’mizin büyüklüğünü Halik
Kiraz gibiler sayesinde öğrendiler. Nasıl olur da bu kulübün taraftarıyım
diyenler Halil Kiraz’dan habersiz olabilir? Çünkü kendi kulübünün tarihinden
habersiz olan, merak edip tarihini okumayan genç kardeşlerimiz taraftarlığı
şiddet ve küfürden ibaret sanıyorlar. Kulübünün tarihini bilecek kültürden
yoksun taraftar olabilir mi?
Tribünlerde grupçuluk yaparak, kendi gruplarının tribüne hâkim olması
yolunda birbirleriyle çatışarak taraftarlık yaptıklarını sanıyorlar.
Yarattıkları kaotik ortamın insanları statlardan soğuttuklarının farkına
varamayacak kadar aymazlık içindeler. 80’li yıllarda Göztepe maçlarında
Alsancak’taki balkon tribün bile ful dolardı. Şimdi kapalı ve açık doldu mu
“Tribünlere Sığmıyorsun Göztepe” sloganı atıyoruz. Kendi kendimizi deyim
yerindeyse gaza getiriyoruz. Son yıllarda şampiyon olduğumuz dönemler dahil
balkon tribünü dolu Alsancak gördünüz mü? Ben hatırlamıyorum.
Göztepe taraftar erozyonu yaşıyor farkında değiliz. Bugün tribünlerimiz
haklı olarak övündüğümüz o yılların efsanesinin mirası ile ayaktadır. Böyle
giderse o miras bittiğinde tribünlerimizin ruhuna fatiha okuyacağız.
Sporda şiddet tabii ki sadece Göztepe’nin sorunu değil ama biz önce kendi
kapımızın önünden temizliğe başlamalıyız. Bunun için acil eylem planı
oluşturulmalıdır. Yapılması gerekenler elbette burada birkaç cümleye sığmayacak
kadar çoktur. Çözüm üç-beş insanın klavye başında düşüncelerini açıklamaktan çok
daha fazlasını gerektiriyor. Kişisel düşüncelerimi bu konuyu sorun olarak gören,
çözüm üretmek isteyen arkadaşlarımla paylaşmak isterim.
1. Kulüp yönetimi –ne yazık ki hem taraftar hem de camia ile arasına duvar
çekmiştir- şiddet yasası ile zorunlu kılınan “Taraftardan Sorumlu Kulüp
Yöneticiliği” kurumunu işlevsel hale getirmelidir. Böyle bir kavram var ama en
azından kendi kulübümüz açısından işe yaradığını söyleyemeyiz.
2. Göztepe’ye Hizmet Derneği –ben de üyesiyim-, Göztepelist başta olmak
üzere eğer tribünlerin bugünkü halinden rahatsızlık duymakta samimi olan gruplar
varsa, kulüp yönetimi ile bir araya gelerek diyalog kurmalı. Burada kulüp
yönetimin tavrı önemli.
3. Statlarımız bugün affedersiniz ama “eşek bağlasan durmaz” yapıdan
kurtarılmalı, oturma yerleri, tuvaletleri, giriş-çıkış kapıları ile insana
yakışır hale getirilmelidir. Bunlar tabii ki devlet kurumlarının yapacağı
düzenlemeler. En güzeli de bu şartlara sahip, kulübümüzün kendisine ait modern
bir stadın yapılması.
4. Statlarda yaygın kamera sistemleri kurularak, kışkırtıcı kişilerin
saptanması. Düzen bozucuların suçun şahsiliğinden nasibini almaları, biber gazı
ya da copla kitle kıyımı gibi durumlara masum insanların maruz kalmamaları
sağlanmalıdır.
5. Belki romantik bulabilirsiniz ama, kulüp tarihimizi anlatan bir belgesel
hazırlanıp bunların CD halinde maçlarda cüzi fiyatlarla ya da ücretsiz
taraftarlarımıza dağıtılması bir Göztepe Kültürü yaratma açısından son derece
yararlı olur diye düşünüyorum.
Bakın o yılları hatırlayan arkadaşlar bilirler, holiganizmi spor
literatürüne sokan İngiltere yasal ve sosyal önlemleri ödünsüz uygulayarak bu
beladan kurtuldu. Ne diyelim, darısı başımıza.
Sevgiyle, saygıyla...
İrfan Asil
Göztepelist maillistten alıntıdır.