GÖLGE DÜŞSE DE DERBİYE…
Bir taraftarın sevdalısı olduğu renklerin, kutsalı olan armanın peşinden deplaseye gitmeye hazırlanması kadar güzel, keyifli ve coşkulu anlar sayılıdır insan yaşamında.
Hele ki bu deplase hazırlıkları, ezeli rekabetin yaşanmakta olduğu bir derbi maç için yapılmakta ise, kelimelerin yetersiz kalacağı bir duygu patlaması yaşanır bedenin her hücresinde…
Özellikle o son hafta, yani kafadaki planların, projelerin icraata dönüştüğü günler var ya, ‘sabahlar olmasın’ kıvamında geçer geceler…
Her gece, her gün tribün atmosferi yaşanır parklarda, sokaklarda…
Sanki daha dün yaşanmışcasına ve ilk kez anlatılıyormuşcasına bir heyecanla defalarca paylaşılır eski derbi anıları.
Bir bayrama hazırlanır gibi hazırlanılır o maça…
Pankartlar, bayraklar, formalar her şey elden geçer büyük bir titizlikle.
Günler geçtikçe ‘şafak sıkıştırmaya başlar’ adeta…
Kazanmaya dair en ufak bir tereddüt yaşanmaz zihinlerde ve yüreklerde.
Fakat bu bir derbidir ve aslında futbolun her türlü ihtimalini barındırır içerisinde…
Sonucunu kestirmek zor da olsa, iddialara girilir mutlaka.
Dedim ya, inancın ve bağlılığın testi gibidir o hafta…
Birgün önceden girilir kampa.
Uykusuz ama diri ve enerjik şekilde güne başlanır maç sabahında…
Artık tek düşman zamandır.
Sokaklardaki insan seli, dillerinde bestelerle akarlar stada doğru…
Büyülü bir atmosferin içine adım atarsın tribündeki yerini alınca.
Şöyle bir süzersin karşı tribünleri…
Ezeli rekabetin fırtınası kaplayacaktır az sonra o kenti
Tünelin ucunda görüldü mü takımlar adeta gök gürültüsü patlar.
Ve santrayla beraber, senfoni başlar tribün orkestrasında…
Sonuç ne olursa olsun, stattan ayrılırken herkes için ortak duygu gururdur artık.
Çünkü, nesiller boyu sürecek heyecanlı anlatımların bir parçası daha oldunuz artık.
Dünyanın sayılı derbileri arasında kabul edilen ve bu hafta sonunda oynanacak olan Ksk-Göztepe’miz arasındaki maç öncesinde yaşanan belirsizliklerle her ne kadar bu derbiye gölge düşmüş olsa da, tarihsel bir yanlıştan dönülmüş olması sevindiricidir.
Fakat, zaten “aynı şehrin düşman kardeşleri” olarak anılan iki camia arasındaki ilişkilerin daha fazla gerilmesine sebep olanlar da bir kenara not edilmelidir.
Bir derbi maçın, İzmir’e yakışır biçimde oynanmasını sağlamakla sorumlu makam ve kişilerin sergiledikleri acziyet 2012 Türkiye’sine ve İzmir’ine hiç yakışmamıştır.
Derbi kültürü adına, sürecin başlangıcı pek iyi olmadı ama umarım sonu iyi biter ve gerek oyun kalitesi gerekse de tribün şovları bakımından arşivlik görüntüler sunulur tüm dünyaya…
Sevdaya Yasak Koyanın Dünyada Yeri Olmaz!
Devrim Cem