İki üç galibiyet alınca havaya girip, stadı doldurup ikinci mağlubiyette 70.dakika stadyumdan çıkanlar değiliz...
Ligin dibine demir atan takımı 'çıkmıyoruz' sesleriyle ortalığı inletip yanımıza çağırıp, İSYAN'ımızı marşla dile getirenleriz...
'KRAL'lığın atılan gollerle verildiği topraklarda, asıl krallığın efendilikle olacağını unutup GÖZTEPE'yi küçük görerek 4 çekeriz diyenlere KRALCILIK yapmadan, efendiliği bozmadan maç sonrası attığımız üç golün topunu hediye ederek cevap verenleriz...
PAF takımıyla oynayan,maddi olanaksızlıklarla boğuşanların altında ligin dibine demir atan takımı, 12 farklı ilden yola çıkıp İNADINA desteklemeye gidenleriz,
Peki; nerede oynadığınızın, nasıl bir camiada bulunduğunuzun, arkanızda nasıl bir manevi gücün olduğunun, o formayı giyenlerin nasıl başarılara imza attıklarının, tarihe geçecek hangi sözleri söylediklerinin, sahaları üçlü oligarşiye hatta Avrupa'ya nasıl dar ettiğinin farkında mısınız siz?
Beyler, hatırlatayım;
GÖZTEPE'desiniz...
Artık farkı, fark edin!
Bugün gazeteleri kurcalarken bazı yorumlara dikkat kesildim;
Şöyle diyor aynen;
Erciyesspor - GÖZTEPE
Banko 1
Oran bilmem kaç.
'Zirve ortağı Erciyesspor bu hafta son derece kolay bir maça çıkıyor, rakip ligin dibine demir atan GÖZTEPE!!!'
Size yemin ediyorum;
Ben şu takımın futbolcusu olsam, utancımdan sokağa çıkamaz, insanların yüzüne bakamam.
Bakın, geride bıraktığımız hafta koca kaptanın ölümünün 34.yılıydı.
Açın,bakın,okuyun...
Transfer dönemi geldiğinde neler yaptığını, Metin Oktay'a maçtan sonra nasıl cevap verdiğini, gerek sahada gerek saha dışında nasıl GÖZTEPE'li olduğunu...
İşte 34 yıl geçse de bunlar unutulmuyor.
Bırakın Hüseyin Kalpar'ın taktiklerini, oyuncu değişikliklerini, onun sakatlığını, bunun kadro dışı bırakılmasını.
Çıkın GÖZTEPE'li gibi oynayın...
Hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz.
İki,üç maçlık bir seri çekin bakın neler olur...
Ve lütfen artık karar verin;
Göztepe'ye ve Göztepe'lilere layık mı olmak istiyorsunuz, yoksa hiçbir zaman tarihe geçmeyen adı dahi hatırlanmayan, bir sene sonra unutulacak sıradan bir isim mi olmak?
Kararı siz verin!
Süleyman YENGİL
Gürsel Aksel'den Bir Anı:
Cumhurbaşkanlığı Kupası
1969-70 sezonu. Gürsel Aksel'in allandıra, pullandıra anlattığı en büyük anılardan birisi. Göztepe'miz, Galatasaray ile Cumhurbaşkanlığı Kupası oynuyor. Maçtan önce ısınma hareketleri yapılırken Galatasaray'ın İzmirli efsane ismi Metin Oktay, Gürsel Aksel'in yanına giderek, "Size dört gol atacağız" diyor. Aksel müthiş sinirleniyor. Arkadaşlarını soyunma odasında toplayıp durumu anlatıyor ve şunları söylüyor: "Bakın arkadaşlar bu maçı mutlaka kazanacağız. Anadolu'ya bu kupayı götüren ilk kulüp olacağız. Bu maçı benim için kazanın" Göztepe sahaya çıkıyor ve süper bir oyun sergiliyor. İlk yarı 1-1 sona eriyor. İkinci yarıda adeta Göztepe fırtınası esiyor. Gürsel Aksel, ceza alanı dışından topa nefis vuruyor, top Galatasaray ağlarında. Maçın hakemi Orhan Gönül, ürküyor. Göztepe'mizin kupayı alması veya Galatasaray'ın kupayı kaybetmesinin getireceği tepkilerden korkuyor. Maçı uzattıkça uzatıyor. Ama Göztepe davaya inanmış. Maçı kazanacak. Gürsel'in pasını alan Fevzi uzatma dakikalarında topa öylesine güzel vuruyor ki, Cim-Bom adeta çimlere gömülüyor, taraftarlarımız ayağa kalkıyor. Evet, Cumhurbaşkanlığı Kupası Göztepe'mizin. Tribünlerde büyük coşku yaşanıyor. Maçtan sonra Gürsel Aksel, taraftarlardan kurtulup maçın topunu alıyor ve Galatasaraylı Metin Oktay ile diğer futbolcuların yanına yanaşarak, "Dört atarız demiştiniz. Biz size üç tane attık. Al bununla dört olsun." diyor ve takım arkadaşlarının yanına koşuyor. Ardından dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'dan Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı alıyor.