2001-2002 Sezonu

HASAN ELİDEMİR Bravo Hocam Aferin Rıza hocaya, ve aferin yardımcıları Feyyaz ve Zafer hocaya... Rıza hocaya aferin çünkü Ankaragücü gibi muhteşem forveti olan bir takıma karşı, nasıl ve kiminle oynanması gerekiyorsa öyle oynadı... Feyyaz hocaya da aferin çünkü bütün bu olanlarda katkısının büyük olduğu bence kesin. Hele bir de maçtan önce kendisini çağıran Göztepeli taraftarlara yine o kendisine özgü sempatik selamıyla ben dahil herkesi kopardı... Kaleci antrenörü Zafer hocaya da aferin çünkü Majdan dün yine inanılmaz iyi oynadı. İki Göztepe idmanını izledim, inanın ben bile öyle çalıştırılsam 40'ından sonra 3.Lig'de kalecilik yapabilirim. Kırgın Bülent'in gönlü yapılıp bu idmanları yemiş olsa yemin ediyorum kendi takımında oynamazken bile A Milli Takım'da oynar, ben hala ve hala buna eminim... Dön Bülent ya da git... Hülasa Rıza hocayı ve kurmaylarını hele hele dünden sonra sıfır hata yaptıkları için ayağa kalkıp alkışlıyorum... Dün dedim de dün her iki takım da orta sahayı hiç kullanmadı. Sanki maçın tamamı stoperlerle santraforlar arasında geçti. Ankaragücü orta sahası aslında top yapma isteğindeydi ama hiç yapamadı. Göztepe orta sahası ise Metin Diyadin de dahil Ankaragücü'ne, "Ben sana top oynatmam arkadaş" dedi ve dediğini de yaptı. Yani Rıza hocanın tam istediği oldu. Stoper Emre'nin ne olup ne olmadığını zaten biliyordum. Ama dün muhteşem oynayan diğer stoperler Servet ve Gökhan beni gerçekten şaşırttı. Bir görev adamı görevini ancak bu kadar büyük aşkla yapar, bravo... Ve Ersun Yanal... Ben dahil Ersun bütün Türkiye'nin sevgilisiydi. Ama dün Emre'yi, Servet'i, Gökhan'ı hiç çözemedi. Hep havadan oynadı ve kendi kendini yaktı. Hayatımda gördüğüm topa en sert vuran adamı Yılmaz bile onu kurtaramadı. Hakem Kadir Tozlu içinse inanılmaz zor ve sert bir maçtı. O da bu yüzden doğal olarak çok ama çok zorlandı. Göztepe'ye 1000 tane sarı kart gösterdi, ama Ankaragücü'nün buz gibi golünü de vermedi, üstüne üstlük bu pozisyonda günahsız Cafer'e faul verdi. Ne denir?. Bence pisledi BAYRAM ERBİL Şahane Galibiyet Göztepe Süper Lig'e şahane skorlarla girdi. Ve zorlu maratonda büyük başarı göstererek 5 maç sonunda 13 puan gibi mükemmel bir performansa ulaştı. Bu süper çıkışta Göztepe'nin yöneticilerinin teknik kadrosunun, futbolcularının ve de muhteşem taraftarının zincirleme katkısı çok büyük. Sarı-kırmızılı camiaya yakışan bu çok güzel tabloyu İzmir'imizin saygıdeğer işadamları ticari ve sanayi kuruluşlarının maddi ve manevi destekleriyle daha da alkışlanacak bir duruma getirmeleri mümkündür. Göztepe, İzmir'in gururudur. Dünkü Ankaragücü zaferi de başarılar dizisinin bir ürünüdür. Göztepe çok zor şartlarda da kazanmasını biliyor. Ankaragücü'nün güçlü adamlarını ve de takım oyunlarını bozmasını bildiler, maçı lehimize çevirdiler. Günün kahramanı kaleci Majdan'ı Göztepe'ye kazandıran Feyyaz Uçar'a sonsuz teşekkürler. Barcık durdu durdu ceza sahası içinden rakipten seken topa öyle vurdu ki Ankaragücü kalecisi topu göremedi. Takımını her hafta rakibin oyununa göre kurgulayan Rıza Çalımbay hocaya kucak dolusu tebrikler ve başarılarının devamını dilerim. Çünkü teknik kadronun başarıya susamışlığı var. Çünkü futbolculuk dönemindeki başarıları hep alkışlanmıştır. Hocalarımız, Göztepe'yi başarıya götürürseniz sarı-kırmızılı takımla birlikte teknik adam olarak yurtta da yüceleceksiniz. Futbolcularımız yürekleriyle mücadele ettiler ve terlerinin son damlasına kadar savaştılar. Çok yakında oyun gücü yüksek bir takım olma yolunda da ilerleyeceksiniz. ŞEVKET ÖZÇELİK "2-1" İlahi Adalettir Ege'nin Türk futboluna kazandırdığı, başarılarıyla gurur duyduğumuz Ersun Yanal'a seslenmek istiyorum: Hocam, futbol erkek oyunu, tamam... Ama dünkü "presle adam dövme" taktiğiniz, asla ve asla "erkekçe" değildi. Göztepe'nin muhteşem oyun disiplini olmasa, iki takımdan en az 3'er 4'er oyuncu atılırdı. Atılmadıysa, bunu Rıza Hoca'nın muhteşem oyun disiplinine ve Göztepelilerin sabırlarına borçluyuz. Kronometre tuttum... Daha 10. saniyede Ersan kendini yerde buldu. ...ve Hakem Tozlu'nun inanılmaz hoşgörüsüyle, 90 dakika sürdü gitti bu çirkinlik... O yüzden, 2-1'lik skor, oyuna ters düşse bile, bence ilahi adaletin ta kendisidir. Ankaragücü presle adam dövüp, motorik hale gelmiş hücum oyunuyla, Göztepe'nin anlı şanlı 12 numarasını, taraftarını bile şok edip oyundan düşürdü dün. Maç buna rağmen kazanıldıysa, zafer aklın zaferidir. Rıza Hoca, ligin gol makinasına, Metin Diyadin dahil tam 6 futbolcusuyla adam adama markaj yaptırıp çomak soktu. Dişlilerin işleyebildiği anlarda da, Majdan kalesinde devleşti. Planın 2. aşaması, yüksek toplarla gol bulmayı öngörüyordu. O uğurda, Emre ve Servet'in, sanırım ciğerleri ağızlarına geldi. Çünkü taçlar dahil, duran toplarda en az 15 kez rakip ceza alanına gidip geldiler... Sonunda gol, Kabat'ın harika ortası ve Ersen'in altın kafasıyla geldi. İkincisinde ise sahanın en kötüsü Barcik galibiyeti, gol de Barcik'i kurtardı. Göztepe'nin en büyük zaafı, Ümit oyuna girene kadar forvetin topa sahip olamayışıydı. Buna mutlaka bir çözüm bulmak gerek. GÜRKAN ERTAÇ Haydi Avrupaya Göztepe Başkanı Hamdi Türkmen lig öncesi yorumunda, "Bu sezon ligde tutunmayı, beş yıllık süreçte de Avrupa Kupalarına yeniden katılmayı hedefliyoruz" demişti. Gerçekçi ve tevazu içeren bir yorumdu bu. Ama Göz-Göz'lerin ilk 5 maçtaki performansına ve takımın gösterdiği uyum ve olağanüstü mücadeleye bakarak vizyonun bu sezon için genişletilmesini öneriyorum. Bana göre Göztepe niye bu sezon Avrupa Kupalarına katılmak için mücadele etmesin ? Gaziantepspor'dan aşağı kalır yanı var mı ? Hele bu muhteşem taraftar desteği arkasındayken. İst.Spor beraberliğine dudak bükmüştük. Beşiktaş'ın bu takım önünde yaşadığı dramı gördükten sonra, Göztepe'nin aldığı puanın altından da değerli olduğunu gördük. Hep acabalarla geçirdik, Bursa, D.Bakır, Samsun ve İst.Spor maçlarını. Ama "acabayı" atın artık, Göztepe taş gibi takım. Her adamı süper arabanın birer bulunmaz dişlisi. Kaleci Majdan harika... Kabat olağanüstü, sahada basmadık yer bırakmadı, Ankaragüçlüleri hareketleriyle şaşırttı, galibiyetin mimarıydı. Ve genç Servet ise gerçek servet. Adam markajı onda, kornerlere gidip gol kovalama onda, ne istersen her türlü özellik var. Ne kadar büyük bir kazanç. Ve Barjik...Öyle bir şahane gol attı ki, "Ben Avrupalıyım" dedi. Sağ kulvardaki olumlu hareketleriyle de kazanç olacağını gösterdi. Göztepe'nin üç yabancısı var, üçü de mükemmel. Bulanlara helal olsun, hala arayan Fener, G.Saray ve BJK çatlasın. Rıza Hoca artık takımını başarıdan başarıya koşturtuyor. Cafer'e, Yılmaz'a, Kennedy'ye ve Augustin'e kelepçe vurdurması çok yerindeydi. Önce durdurdu, sonra vurdu. Bilesiniz ki, A.Gücü 3 puanı, gerçek bir zaferdir. Göreceksiniz bu takımı yenecek ekip sayısı bir elin parmaklarını zor geçer CEM CAN Fark Uygulamada Birbirine saygı duyarak sahanın her yerinde dişe diş mücadele sergileyen takımın karşılaşmasında sonucu futbol görüşü ve taktik anlayış değil uygulama verimindeki farklılık belirledi. Sarı-Lacivertliler yalnızca Ersen Martin’i yakından takip ederek yaptığı sabırlı ve telaşsız savunma ile Göztepe’ye farklı bir sürpriz hazırlamışlardı. Diğer tarafta Göztepe’nin hücumda Ersen Martin ekseninde az adamla organize olma ve öncelikle ölü toplarda ceza sahasında çoğalma anlayışını sürdürdüğü görüldü. İlk yarıda iki takımın savunmacılığı da rakiplerine göz açtırmazken, Ankaragücü hücuma yüzü dönük gönderdiği orta saha oyuncularına yapılan her faulde, Yılmaz ile mesafe ve açı tanımaksızın etkili frikikler kullandı. İki takımda da kanatlar hücuma gerektiği ölçüde destek veremezken özellikle Ankaragücü kaptığı toplardaki, “çıkış”, hücum hattında ise genişlik ilkesine uymadığı ataklardaki “karar” paslarında seçenek üretmekte zorlandı. İkinci yarıda Göztepe’nin başlıca hücum tercihi olan bir ölü topta öne geçmesinden sonra Ankaragücü maçın başından beri yaptığı kontratak pususundan çıkarak istediği tempolu futbolu sergilemeye başlarken yalnızca sağ kanadı kullanmakla rakibine savunma kolaylığı sağladı. Kabat yaptığı sınırsız koşulara oranla az top aldığı süreçte yalnız kalırken topla buluştuğunda yaptığı inatçı driplingler sonucunda ceza sahasına indirdiği toplarla Göztepe’nin galibiyetindeki baş aktör oldu. Kadir Tozlu devam kararlarında futbola prim tanırken Göztepe aleyhine hükmettiği 10’a yakın hücum faülü ile tepki aldı, durum 0-0 iken Ankaragücü’nün yaptığı güzel kontratak golünü vermeyerek vahim bir hataya düştü. METİN GÖKALP Meğer "Servet" Varmış Canım nasıl da futbol çekti, bilemezsiniz. Yaş kemale ermemiş olsa, böylesine coşku dolu binlerce futbol aşığı karşısına" giydirin onbir formanın hepsini, tek başıma sahaya çıkayım! " derdim. Ah, ahhh! Keşke... Tansiyonu yüksek geçeceği kesindi. Başladığından bu yana ligin "anormal" gol atan takımı Ankaragücü bir tarafta, yenilgi hanesi henüz boş duran Göztepe diğer tarafta... Oyun zaman zaman oldukça sert geçti. Bu arada, faul için çalan düdükleri görünce, bir çelişkidir başladı bende! Bunca yıllık birikimlerime karşın, kavram kargaşaşı içine düşmedim desem, yalan olacak(!) Samimiyetle söyleyeyim, aklıma gelen ilk soru şuydu; Futbol Oyun Kuralları Kitabı'nı, bugünden tezi yok gözden geçirmesi gereken ben mi olmalıyım, yoksa "tozu" dumana katan hakem mi? Neyse. Bu maç golsüz bitmez iddiamızda haklı çıktık. İlk yarının ortalarına gelindiğinde göbekte gözle görülür sıkıntılar yaşıyordu Göztepe... Oysa, futbol lügatını hatmetmiş, çok iyi "konuşan ayakları" Metin Diyadin'i ile Tayfun'u vardı ama, nedense ayaklarından çok çeneleri çalıştı, bu sevgili kardeşlerimin. Göztepe, "Servet" sahibiymiş de, biz görememişiz! Bu Servet'in parayla pulla alakası yok. Esmer, upuzun boylu, leylek gibi bacaklı, yürekli mi yürekli, havadan, sağdan soldan, karşıdan yani dört bir cenahtan hiçbir topun geçmesine izin vermeyen bir Servet bu. 36 sırt numaralı Göztepe formasını sırtına geçirmiş, esmer genç delikanlı... Dünkü galibiyetin gelmesinde en büyük paylardan birinin sahibi de kaleci Majdan 'dı. Lütfen herkes izlesin. Ankaragüçlü Yılmaz'ın şutlarını, sanırım bilmeyeniz yoktur. Otuz, kırk demez, asılır. Asıldığı gibi de yazar kerata! Ankaragücü'nün nefis şutları, Majdan'ın harika kurtarışları... Olağanüstü güzellikte geçen bir maç ve en güzeli Göztepe "Servet" sahibi...