2001-2002 Sezonu

BAYRAM ERBİL Ersen Sözünü Tuttu Göztepe Süper Lig'e çıkarken Kaptan Metin Diyadin saha içi ve saha dışı liderliği ile takımın başarısına büyük katkısı olmuştu. Ve muhteşem taraftarlarımızın gönlünde taht kurmuş bir futbolcumuzdu. Büyük özelliklere sahip bir Metin Diyadin'e Rıza Çalımbay şans vererek çok olumlu bir davranışta bulunmuştur. Rıza Çalımbay'ı kutlarım. Metin Diyadin'in de bu şansı oyunda kaldığı sürece iyi değerlendirmeye çalıştı. İlk golde solda sıkışan oyunu sağa aktararak ilk golün gelişini kolaylaştırdı. Rıza Çalımbay-Metin Diyadin ikilisinin taraftarın istekleri doğrultusunda elele kenetlenmeleri de tribünleri çok rahatlattı. Bİrkaç sözüm de oyunculara. Tüm ekip olarak kazanmak için gerekli çabayı mükemmel bir şekilde gösterdiler. Korhan; çok gençsin ve iyi sinyaller veriyorsun. Ancak rakibin kazanmak istediği bir hava topuna yakınında olmana rağmen hamle yapsan adamı zora sokacak ve kazanacağın topla da belki de sürpriz bir atağın gelişmesine yardımcı olacaktın. Baban gibi şeytanca düşünmeye çalışırsan çok daha etkili olacaksın. O zaman Mehmet Öztürk'ü geçersin. İkinci yarıda Ersen Martin ve Metin Diyadin oyundan çıktıktan sonra dağınıklık kaçınılmaz oldu. Bursaspor'un tehlikeli ataklarında zor anlar yaşadık. Eski sembol yöneticilerimizden Fevzi Şaşal rahatsızmlığı nedeniyle 20 yıl sonra ilk defa ber maça geldi, uğurlu da geldi. Şaşal'ı maça davet eden başkanımız Hamdi Türkmen'i bu güzel jestinden ve gösterdiği vefadan dolayı kutlarım. Şaşal o kadar mutlu olduki anlatamam. HALİL KİRAZ İyi Başlangıç Maça giderken Göztepe hakkında tam fikir sahibi değildim açıkçası. Bursaspor'un hazırlık maçında aldığı neticelerden aldığımız duyumlar, iyi takım olduğu yönündeydi. Geçen sene Süper Lig'de oynayan deneyimli Bursaspor'dan çekiniyordum. Göztepemize gelince Bursa maçına kadar Rıza hocamız arayış içindeydi. Bizler de Göztepe'yi tam sağlıklı bilemiyorduk. Ama Rıza hoca hakikaten herşeyin doğrusunu yaptığını bu maçta ispat etti. Aryışlarının mükafatını bu maçta aldı. Elindeki kadronun bana göre en idealini çıkarmış sahaya. Oyuna her iki takım da iyi başladılar. Daha ilk dakikada Bursaspor Murat'la golü kaçırdı. Ama bunun dışında fazla gol pozisyonu bulamamıştı. Kafamızda soru işareti yaratan futbolcular bu maçta en iyi oyunlarını oynadılar. Bilhassa orta sahada Mustafa Özkan'ın, Kabat'ın, Tayfun ve Cumhur'un mücadeleleri, Kenan'ın idare ettiği müdafaamızda Gökhan ve Emre mücadeleci oyunlarıyla Bursaspor galibiyetinin habercisiydiler. Hele hele ileride Kabat'ın iyi oyunu Ersen Martin'in golcülüğü ile Göztepe iyi oyununun karşılığını aldı. Ersen Martin'in attığı her iki gol de hazırlık ve yapılış olarak mükemmeldi. Gökhan'ın ve Mustafa Özkan'ın attırdığı goller görülmeye değerdi. Rıza Hoca mükemmel oyuncu değişiklikleri yaptı, bilhassa ikinci yarı oyuna giren Korhan orta sahaya canlılık getirerek ilerisi için çok ümit verdi. İlk Süper Lig maçında üç puanla tanışmak çok önemliydi. Göztepe bu galibiyetle hem moral kazandı, hem de ilerisi için daha iyi işler yapacağnıın sinyallerini verdi. Süper Lig'de "ben de varım" dedi. ŞEVKET ÖZÇELİK Sürpriiz!! Dakika 13: Göztepe 1 - Bursa 0... Dakika 25: Göztepe 2 - Bursa 0... Herkes çok şaşırdı bu işe... Çünkü, beklenen tam tersiydi. Bursa kadrosunu korumuştu, Göztepe toplama takımdı. Bursa "kral" Okan ve Murat'la Türkiye'nin en çok atan forvetine sahipti, Göztepe'nin defansı aksıyordu. Biyediç deneyimli hocaydı, Çalımbay ise "soru işareti". Ama oyunumuzun adı futbol. Futbolda, akıl her şeyin önüne geçer. Nitekim geçti ve Çalımbay; Bursa'yı İzmir'de, 2-0 gibi net bir skorla teslim aldı. Hem de pozisyon vermeksizin... Yürekten kutluyorum. Rıza Hoca, hızlı forvete karşı çabuk bir geri üçlü oluşturmuştu. Emre Okan'a, Gökhan Murat'a adım attırmıyor, Libero Kenan sarkanlara topluyordu. "Beyin" Mosheu'yi de Cumhur kilitleyince, orta alan, dolayısıyla Bursa felç oldu. Maça haliyle gergin giren Göztepe ilk dakikalarda biraz bocaladı. Sonra dengeyi kurup sürprizlerini sıralamaya başladı. İlk sürpriz, stoper Gökhan'ın hücuma çıkıp Ersen'e gol attırmasıydı. İkinci sürpriz, "sürpriz" biçimde sağ kanatta oynatılan "santrfor" Mustafa Özkan'ın Ersen Martin'e ikinci golü ikram etmesi oldu. Çok "akılcı" bir başka sürpriz ise Metin'in ilk onbirde yer bulmasıydı. Ancak, henüz Çalımbay'ın oyun sistemine adapte olamayan Diyadin etkisiz kaldı. Buna karşılık yerine giren genç Korhan harikalar yarattı. O dakikalarda forvette yer alan Zafer durmadan ofsayta düşmese, Göztepe tarihi fark yakalayabilirdi. Yine de lige harika başladı. Ama dikkate alınacağı için bundan sonra işi daha zor olacak. HASAN ELİDEMİR HERKÜLLER Dün öyle bir Göztepe vardı ki sahada Bursaspor, Bursaspor olalı herhalde hiç bu hallere düşmemiştir. Siz hiç defansın oyuncularının rakip santraforlardan adeta dayak yemişçesine yerlerden hiç kalkamadıklarına şahit oldunuz mu?. Ben dün oldum... Ersen Martin inanılmaz üstün fiziğiyle hem iki güzel gol attı, hem de Bursa'nın iki stoperini adeta ezdi, gebertti, kahretti... Sırf Ersen Martin mi böyleydi?. Asla... En az onun kadar fizik üstünlüğü fark edilebilen bir Mustafa Özkan, bir Emre, bir Mehmet ve bir Kenan vardı ki sahada, en müskülpesent Göztepe taraftarının bile ağzını beş karış açık bıraktı maçın sonunda... Bu saydığım beş adam inanın Süper Lig'in en herkülleri listesine girebilecek kıvamda. Bu yüzden ya Göztepe belli ki bu ligde asla üvertür olmayacak. Bu herküllere ilaveten bir Kabat seyrettim ki dün sıfır hatayla oynadı. Kabat inanılmaz koşuyor. Ve topa inanılmaz şiddette vuruyor. Kabat'ın bence tek eksiği az riske giriyor oluşu. Bunu da Rıza hocanın teşviki ile giderecektir umarım. Geri kalanlardan Metin Diyadin sakat olması yüzünden biraz vasat oynadı. Ama ağabeylik görevini laikiyle yaptı. Hep yapacaktır umarım... Cumhur Mosheu'ye öyle bir yapıştı ki abartmıyorum Mosheu'nin sahada bir ağlamadığı kaldı. Sonradan oyuna giren Korhansa, "Ben yarınların süper starıyım" dedi. Ve maç bitti... Böyle bir sıcakta, böyle bir dinamizm yaratabildiği için Rıza hocaya ve kurmaylarına "Hoşgeldiniz ne iyi ettiniz de geldiniz" demek durumundayım. Evet hoş geldiniz sayın hocam. Son söz Göztepe'nin tarif edilemez taraftarına... Bu sıcakta Cumartesi, bu kalabalığı oluşturabiliyorsanız eğer, iki galibiyet daha alınırsa belliki Atatürk Stadı'na sığmayacaksınız. Ben sizden korktum... Kıskananlar çatlasın. GÜRKAN ERTAÇ Bebek sağlıklı doğdu Herkes Süper Lig başlamadan önce Göztepe için, " Yine asansör takım olur mu, düşer mi? " sorusunun cevabını arıyordu. Müjdeler olsun bebek sağlıklı doğdu, hem de 3 kilo, pardon 3 puan ağırlığında. Bursasor ligin süper takımlarından biri. Üstelik Marsilya'ya gidip dönen gol kralı Okan'ı da alarak Alsancak Stadı'na çıktılar. Murat Sözkesen, Moshoeu, Bouazizi, kimi sayarsan say. Ama maç sadece isimlerle kazanılmıyor. Göztepe'nin Bursaspor'un göremediği ilçesi İnegöl'den transferi 22 yaşındaki Gökhan, Okan'a adım attırmadı. İkinci yarıda oyuna alınan 18 yaşındaki Korhan, Bursa'nın yıldızlarına şapka çıkarttı. Bursaspor önünde haddini bilen Göztepe Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Ersen Martin'i tek hücumcu bırakıp, Kabat ve Mustafa Özkan'la kontratak ikilemesi yaptı. Bu taktik tuttu, iki kişilik bir futbol oynayan maçın kahramanı eski Beşiktaşlı Mustafa Özkan sağ kanatta emniyet kemeri görevi yaptığı gibi hücumlara da katıldı, sağdan götürdüğü topla ve harika pasla galibiyeti garantileyen ikinci golün asistliğini yaptı. Ersen Martin fırsatçılığıyla, " Ben bu takımda gol krallığına oynarım " dercesine golleri sıralarken orta sahada Metin Diyadin ve Tayfun çok etkiliydi. Kenan liberoda yıldızlaşırken, Emre de Murat Sözkesen'e geçit vermedi. Polonyalı kaleci Majdan da yaptığı mükemmel kurtarışlarla ne kadar isabetli bir transfer olduğunu gözler önüne serdi. Bursaspor'a gelince... Nejat Biyediç'in öğrencilerinin öncelikle ayakları yere basmalı. Her pozisyonda düşüp hakemden medet ummak yerine kapasitelerini ortaya koyarak kazanmaya çalışmalılar. Dediğim gibi maç sadece isimlerle değil, sahada savaşanlarla kazanılıyor. METİN GÖKALP Hoşgeldin Geride bıraktığımız sezonu anımsayalım; çok sevdiği oyuncağı elinden alınmış bir çocuğun mahsunluğunda, boynu bükük yalnızca televizyonların karşısında giderirdik Süper Lig'e olan özlemimizi... Bu beklenti neyseki Göztepe sayesinde fazlaca uzun sürmedi. İzmirli artık "Patronlar Ligi"nden yayılan enfes futbol kokularını ciğerlerinde solumaya başladı, dünkü Bursaspor maçıyla... Samimi bir itirafta bulunayım; maç öncesi kuşkularım fazlacaydı. Öncelikle şu kadroda yer alabilecek geçen yıldan kalan oyuncu sayısı birkaç taneydi. Ekonomik krizin getirdiği parasal sıkıntılar zaten malum...Bu nedenle kaliteli transfer konusu da hayal gibiydi. Yenilerin takıma uyumu da cabası. Ya o havayı hamama döndüren sıcağa ne demeli? Sıkıntılar silindi Hepsi silindi gitti. Gökhan'ın umulmadık ortasını Ersen Martin kafayla gole çeviriverdi. "Eyvah! Uyuyan aslanı uyandıracaklar" diye de içimden geçirmedim değil hani... Dişlerim tırnaklarımı kemire dursun Tayfun'un pasını Mustafa ceza alanına ortalayınca, Ersen Martin adını tabelaya ikinci kez gol olarak yazdırdı. İzmirliler derin bir oh çekti. İkinci bölümde de Göztepe orta alanını çok adamla kalabalık tutmayı amaçladı. Savunmada daha fedakâr, çok az hatayla oynama çabasındaydı. Aklıma gelmişken ve yeri geldiği için söylüyorum: Bu Bursaspor ne oynuyor kuzum? Biraz merak ettim de!