2004 - 2005 Sezonu
Stadta ve Salon da bu hafta
- Ayrıntılar
Güzel bir İzmir sabahıydı evden çıktığımda hava o hani küçüklüğümüzden alıştığımız klasik bir izmir kış günüydü ne sıcak ne soguk maça daha 3 saat var biraz vakit geçireyim diye evime çok yakın olan amatör liglerin maçının oynandığı sahaya uğradım çok güzel bir mucadele vardı maçta daha önce buraya niye gelmedim diye üzüldüm. Bir buçuk mac falan izledikten sonra alsancağa dogru yola çıktım siloların yanına arabayı park ettiğimde saat 13:20 yi gösteriyordu şöyle bir etrafa baktım kimsecikler yoktu ortada polisler ve korsan atkı bere satanlar toplanmış muhabbet ediyorlardı. Bu günleridemi görecektik diye diye yürüdüm polis kontrolünden içeri doğru Açık Tribunun kapısından girerken kapalı kombine yi gören eleman ne o dedi güneş var diyemi buraya geliyorsun bu tarafa yok dedim gaza gelmeden şeref tribunune yedek kulubesine sinirlenmeden kimseye haşır neşir olmadan sadece maç izlemek istiyorum bu gün o yüzden geldim buraya. Tribune dogru çıktığımda şaşırtıcı bir şekilde kapalının sosyete kısmının daha kalabalık olduğuğunu gördüm. Ama zaman geçtikçe eşitlendi tribunler gene başladı tezahurat hafiften hafiften.. İlk 10 dakika diri bir takım vardı sahada hatta demir yolları depolarına dogru oynayan takımımızda suleyman çalımlarla girip penaltı noktasından vurdu topa direğin dışına çarpıp dönen top belkide dönüm noktası oldu maçın bir sonraki pozisyonda stadta bulunan 2000 e yakın seyircinin anlayamadığı şekilde kaptanımız ahmet indirdi kafa ile topu rakibe kendisi de dahil hiç kimsenin libero da ne yaptığını anlayamadığı gökhanın hatası ile marmaris halı saha kıvamında bir gol bıraktı ağlara golden sonra sanki gol yememizin nedeni gereksiz kapanmak ve yanlış defans kurgusu değilmiş gibi aynen devam ettik oyun stilimize bu arada takımı ileri çıkaranın takıma hareket verenin yedek kulubesinin değilde yalı grubunun olduğu çok açık gözüküyordu açık tribunden yalının gazı ile bir kaç atak yapan takımımız biraz beceriksizlik önemli derecede de laubalilik ile harcadı pozisyonları hakem düdüğünü çaldığında bir umut kaldı son 45 dakikaya.. İkinci yarı başladığında gördükki devre arasında kimse birbiri ile konuşmamış aynen devam hatalara goller biri penaltıdan olmak üzere birer birer gelince hareketlendi tribunler bu arada oyundan çıkan kerem gazetede yazdığı gibi taraftara kızdığından değil hocasına kızdığından tekmeledi yumrukladı kulubeyi sen kimsinki Göztepe kulubesini tekmeliyorsun diye kızdı tribunler ama Yuksel Hoca dan tık yoktu 10 senedir yetiştirdiği adam kendine posta koyarken. kapalının sağı ile solu birbirine girdi oyuncuya bağırırsın bağırmazsın diye bu arada oyuna giren özgür alıver veriver oynadı risk almadan. 3.golden sonra yalı grubu ve kapalının hareketli tarafı olduğu gibi indi tribunden şeref tribunune doğru Göztepeyi satanlar diye bağıra bağıra çıktılar stadtan belkide ilk defa maç bitmeden arkalarından İskender Tugsuz ayrıldı şeref locasındaki yerinden ve geriye kalanlar olarak bekledik 90.dakikayı Ruhsuz amaçsız ciddiyetsiz oyuncular, otoritesiz ağırlıksız taktiksiz hocalar, bezgin yorgun ağlamaklı tribunler...... Son olarak ta şunu söylemek istiyorum o sahadaki altyapımızdan kendi içimizden yetişenler hiç te yetişememişler Göztepeli gibi ne yıllardır bu takıma gönül vermiş ne de maçtan önce 130 milyar almış gibiydiler hepsi amaçsız ve ciddiyetsizdiler bir gun önce gittiğim salonda gördüğüm beş kuruş para almıyan antreman yapamıyan maçlara antremanlara gelebilmek için sabahın 6sında yollara çıkan belediye otobüsü ile maça gelen sabah antreman yapıp oglen sınavlarına giren gençlerden kurulu ama Göztepeli gibi Göztepeli Takım gibi takım basketbol takımının değerini gösterdiler bana. Cumartesi günü salonda En büyüğü 83 doğumlu 86-88 doğumlulardan oluşan bir takımın nasıl sonuna kadar direndiğini nasıl iki kez gitmiş maçı uzatmaya götürdüklerini uzatmaya gidebilmesi için heyacandan elleri titreyek faul atışlarını sayıya çevirenleri ve herseye ragmen kazanmayı bilenleri gördüm ben. Ve bundan sonra da stada haketmiyenleri desteklemeye değil salona hakedenler için sesimi kaybetmeye gideceğim size de tavsiye ederim özlediğiniz Göztepe ruhu stadta değil salon da. umarım futbolcularımız da kendilerinden hiç bir farkı olmayan genç tanınmamış futbolculardan oluşan ve en az kendileri kadar parasız marmaris belediye den yedikleri 4 golun tahlilini yaparlar ve ne olursa olsun başkan yönetim hoca ne yaparsa yapsın Göztepenin alt yapısından yetişen bir gencin ne yapması gerektiğinin farkına varırlar. ve bir tavsiye de onlara bir sabah kalkığ gitsinler amatörlerin maçını izlemeye o zaman anlarlar belki nerede hangi takımda oynadıklarını o zaman anlarlar belki futbolun nasıl oynandığını Herkese ve Herseye rağmen İnadına Göztepe Özkan Cengiz
YORUMLAR
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
-
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
-
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
-
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar: