2002 - 2003 Sezonu

Macın baslamasına 30dk kala ASY ye arkadasımla geldim. Mac oncesinde olayların oldgunu telefonla ögrendim. fakat olayarın büyüklüğü konusunda bilgim yoktu. Gecen sene oldugu gibi üzerimde forma ile GSlilerin arasından bizim trubune dogru yoneldim. Ama bilet satılmıyor. Daha sonra polislerden bilet satılmayacagını ve Göztepe taraftarını iceri almayacakları bilgisini aldık. Herseye rağmen takımımızı yanlız bırakmak olmaz. Serkantla telleserek GS acık trubunden biletlerimiz aldık. Bilet alırken 5-6 kişilik bir grub GOZTEPE biletleri satılmıyormu deyince bende GOZTEPELİYİM beraber girelim dedim ve yaklasık 8-9 kisi arka arkaya Eski acık trubununden iceri girdik. UA( ultraslan) içinden geçerken GOZTEPE trubununde yaklasık 10-15 kişi vardı. bizde oraya geçmek istedigimizi belirttik polislere. Onlarda Amirlerinden izin alacaklarını soylediler ve RET cevaı geldi. Ama UA'lar bir arkadasımızı GOZTEPEli olduğunu anlayınca tartaklamaya başladılar ve o anda arbede cıktı. Polislerde kavgayı ayırmak için kapıyı açmak zorunda kalınca biz kendimizi 3-5 kişi GOZTEPE tarafına zor attık. Aksi takdirde Linc edilmemek elde değildi. Kendi arkadasım bile GS trubununde kaldı. Toplam 25-30 Goztepeli olduk trubunde. herkes olayların sokunu atlamaya çalışıyordu derken mac baslamısdı bile. DErken talihsizi penaltı ile kahrolduk ve Bizim taraftar olan UA lar sanki çıldırmışcasına bizimle uğrasıyorlardı. Polisler bile guluyordu. Neyse bizde onları alkış ile karşılık verdik. Daha sonra devre arasında GS tarafında ki arkadasımızın GOZTEPELİ oldugunu anlayan UA'lar eski acık boyunca arkadasımızı kovaladılar.ve kotu bi sekilde dayak yedi. Gercekten inanılmazdı. 50-60 kişi bir kişinin peşinde kosuyorlardı. derken diger GOZTEPELİ arkadaslarda yakalandılar ve arbede yasandı. Polis olaylara mudahale edemiyor cunku kapılar kapalı. Polis trubunde degil. cunku GOZTEPE-GS macından baslamak üzere trubunlerde emniye gücleri olmayacakmış. buda ayrı bir talihsizlik. Polsi kapı açılıp girene kadar arkadaşımız oldukca darbe aldı ve zor bela bizim tarafa geldi. Bu arada mac başladı. Polis yetkililerinden bir tanesi dewvamlı bizle ilgilenip darbe alan arkadaşlara bir sorun olup olmadığını sordu. Kendisine çok teşşür ediyorum. Diger bir polis muduru ( buyuklerden, takım elbiseli ) bize agıza alınmayacak kufurler etti. Neler dediklerini yazmaya terbiyem musade etmez. Herkes şaşkın bir şekilde konuşmaya calısıyor ama kufure devam ediyor. Oyle boyle derken biz Golu attık ve Cılgınca GOZ GOZ cekince bütün UA lar bakıyorlardı. birden onlarda bir sessizlik olmuştu. çünkü 2. gol için yuklenmeye başlamıştı GOZTEPEM. 90.dakikada Bülentin ileri çıkması ve golu atmaları ile birlikte tüm stad I LOVE U Bülent diye inliyordu. Macı izlemekden cok olayalrın soku ve arkadaslarımızla ilgilendigimiz icin macı fazla anlatamadım. Mactan sonra UA lar bizi dışarıda 5-10 dk beklediler ama polis izin vermeyince biz çıkamadık ve onları dağıtınca polis ASY den bizi salıverdi. tek tek dağılın diyerekten. Allahtan birimize birsey olmadı. Savaş CUCUM Bu size yazdığım tribünde bu haftanın ikincisi. Bendemi birşeylik var bilmiyorum. Yazdığım ilk hafta berabere kaldık bu hafta ise yenildik. Darısı Gaziantep maçına diyorum da nasıl başaracağımızı düşünüyorum. Maçtan önce yine yağmur allahın bir lütfu olsa gerek. Takımımız sahaya çıkıyor, İstanbul maçında olduğu gibi yağmur yine duruyor kapalıdaki tüm seyirciler hurra önlere yığılıyor.Bu arada yeğenim maçın sonucunu ilan ediyor "Amca biz bu maçı 3 - 1 alırız." Haydi bakalım hayırlısı. Maç başlıyor daha biz şemsiyeleri kapatamadan golü yiyoruz. Herkes birbirine bakıp bu gol nasıl yenir diyorken Miki harika bir pas veriyor Ercan'da önüne alıp vuruyor ki herkes bayram havasında 1-1. İçimden yeğenim haklı çıkacak galiba diye düşünüp seviniyorum. Golden sonrası ilk yarı için bir facia. Attığımız golün dışında Trabzon kalesine gelemiyoruz ama adamlar kaçırdıkça kaçırıyorlar. Bakıyorum bizde Bülent, Tunç, Zafer ve Göksel havalarda dolaşıyorlar. Kardeşlerim orada neler yapıyorsunuz inin aşağı. Çok geçmiyor Trabzon Bülent'i aşağı indiriyor 1-2. Güzel kardeşim! Kaptanımız! Eşkiyamız! Bu golü nasıl yiyorsun anlamadık. Nedir bu laubalilik. Sen kaleci değilmisin. GS maçında akıllanmadınmı? Herşey biryana sana yakışıyormu? Valla biz taraftarlar olarak sana yakıştıramıyoruz. Unutmadan bizdeki kredinde bitiyor. Biz iyi bir kaleci istiyoruz. İkinci yarı tam saha baskı sağdan,soldan ortalar ahlar vahlar ama istediğimiz golü bulamıyoruz. Sanki Miki değilde bizler kaleciyle karşı karşıya kalıyoruz. Hepimizin ayakları topa vuracak, vuracakta esas topa vuracak Miki vuramıyor kaleciden dönüyor. Herkes biz nezaman yeneceğiz diye birbirleriyle konuşuyor. Mustafa Fedai; Havadaki oyuncularımız maalesef seni dinlemiyor izlenimi veriyorlar. Miki Zafere pas atmadı diye Zafer avazı çıktığı kadar bağrınıyor ve sen kulübeden anında çıkıp Zafere kızıyorsun ama nafile, korner atacağız bizim takım hep birlikte ilerde ve sen kimlerin geride kalmasını istediğini söylediğin halde sana bakmıyorlar bile. Biz taraftarlar bunları gördüğümüz halde "maç heyecanı olsa gerek" deyip üstünde pek durmuyoruz. Özellikle Tunç kardeşimize; ne zaman seni oynarken göreceğiz. Ne zaman bizleri mest edeceksin. Bir sorunmu var? yoksa ben İstanbul'dan başka bir yerde oynamam mı diyorsun. Tunç kardeşimiz sen böyle gidersen BJK'de bile oynayamassın haberin ola. İnşallah yarınlarımız daha iyi olur. Sevgiyle kalın. Sedat YAZICI