Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Göztepe Kervanı Yola Devam Ediyor…
Dört haftadır aynı sonuçları alan iki takım, hocaları Türk Futbolunda ağırlığını hissettirmeye başlayan yeni nesil hocaların en önemli iki temsilcisinin birbirlerine karşı sınavı, aynı puan, aynı sezon başı başlangıcı, bunların yanında çeşitli liglerde yıllardır Göztepe’mize ters gelen Akhisar takımı. Hepsini bir araya koyunca gerçekten değişik bir hafta bekliyordu. Bu duygularla maça geldiğimiz de özellikle Bursa maçında ki iyi oyundan sonra galibiyet tek seçenek duruyordu.
Oyun başlaması ile takımımız bizi yanıltmadı aynı geçen haftaki tutkulu ve istekli oyununu oynamaya başladı. Bizi şaşırtan Okan hoca oldu. Biraz amiyane olacak ama tam karşılığı bu çok tırsmış Göztepe’den neredeyse 9-1-0 oynadı. Geçen hafta İstanbul da oynadığı maçta bile bu kadar kapanmamıştı. Maçtan sonraki basın toplantısın da kendi de ifade etti. “Gole kadar oyun kitlenmişti.”
Kitleyen kendisi idi. Futbol anlamında o kadar kötü bir taktikle oynadı ki Akhisar taraftarı olsak herhalde lanet olsun böyle gelecek puana derdik. Akhisar’ın bütün bu oynamama oynatmama taktiğine karşın biz de adeta spor akademilerindeki hücum futbolu derslerinde gösterilecek çeşitli hücüm varyasyonlarını denedik. Halil ve Goufranla kanatlardan gelmeye çalıştık. Selçuk ve Kosanoviç le bu sene hiç yapmadığımız kadar doldur boşalt top şişir denedik. Castro Halil Adis ile defanstayken top çalıp hızlı çıkışlar denedik. Ngando ile merkezi ceza sahasının önünü karıştırıp şut çekmeyi denedik. Kornerlerde duran toplarda ters ayaklarla çalışılmış duran top uygulamaları yaptık.
Bütün bunları oynayana değil oynamayana destek verircesine düdükler çalan hakeme, tüm imkânlarıyla direnen Akhisar’a karşı bıkmadan usanmadan denedik ve en sonunda Allahtan futbolun adaleti çalıştı ve ilk yarıda hemen hemen benzer pozisyonda direği bulan Selçuk ikinci defa topla buluştuğunda fileleri buldu. Zaten ondan sonra oyun çözüldü, hücumda biraz şanslı olsak 3-4 ü bulabilirdik. Akhisar çıkarken Castronun kaptığı top Adis ve Halilin müthiş uyumu ve Halilin temiz vuruşu ile maç geldi.
Söylemeden geçemeyeceğimiz konuları toparlarsak;
Goufran iki haftadır takımın önemli bir parçası inanılmaz çalışıyor. İlk on haftaki ölü toprağını üstünden attı. İki haftadır biraz şanslı olsa bugün bütün tv kanalları Goufran konuşuyor olacaktı. Bence biraz ertelense de devre arasına girmeden bu işi de çözecek.
Beşiktaş, Bursa ve Akhisar maçları gösterdi ki Adis bu takımın önemli bir parçası hücumdaki varlığı ve yokluğu çok önemli, yaptıkları ile gol atmasa da hem rakibin takım oyunu içerisinde açtığı tahribat ile hem bizim her zaman gol imkânı olan kanatlarımız ile sağladığı uyum çok önemli. Ne yazık ki Ghilas ve Şişmanoğlu bu formun çok uzağında. Ancak 4 sarı kart cezasının ardından iki maç iki sarı kart hiç iyi olmadı. Kabul ediyorum hem Bursa hem Akhisar maçındaki sarı kartlar hikâyeden sarı kartlardı ama gene bunlara dahi dikkat etmesi lazım.
Tanju Halil ikilisi bu haftanın en dikkat çeken ikilisi idi. Tanju süper ligde bulduğu şansı bence iki haftadır çok iyi değerlendiriyor. Bu formunda devam eder ise ligin ilerleyen günlerinde Tanju Sabri, Tanju Halil olarak devam edebilir. Sabri bu takımın hem yapısında hem kimliğinde önemli bir isim ama bundan sonra Sabrinin kalitesini ekonomik ve ileride kullanmak daha yerinde olacak gibi gözüküyor.
Halil bence bu maç ile artık ben süper lig topçusuyum çizgisini aştı. Hem kulüp kariyeri hem milli takım kariyeri bu noktadan sonra farklı bir evrimleşme geçirebilir, Bunun bilincinde olarak her hafta üstüne koymaya devam etmesi gerekiyor.
İki haftadır gol yemiyoruz. Ne değişti diye önce defansa bakarsak defansta sezon başından beri oynayan 4 lüye iki katkı var. Kosonaviç ve Tanju, Tanju dan az evvel bahsettik Kosonaviç te son iki maçta çok iyiydi. Traore ve Kadu ya zaten diyecek bir şey yok sezon başında beri istikrarlı bir şekilde çıkıp oynuyorlar yetenekleri açısından Traore biraz daha öne çıkmakla beraber her ikisi de gerçekten üst seviyede görev adamları.
Tribünlerin üzerlerinde en çok sohbet ettiği Rotman Selçuk ikilisine gelirsek bence son iki maçtaki iyi ve dirençli oyunun en önemli sebebi Selçuğun ağırlığını koymaya başlaması. Pas hataları, pozisyon hataları tabi ki oluyor ama bir orta saha oyuncusu ve yıllarca üst düzey seviyelerde üst düzey topçularla oynamış bir merkez orta saha oyuncusunun geldiği camiayı, tribünü, yeni oluşan takım yapılanmasını hatta hocasını yönetimini benimseyip sorumluluk alması bence bu kadar vakit alır. Selçuk iyi oyununu, oyunu çözüp maçı getiren golle de süsledi. Bu noktadan sonra bence Allah sakatlıktan korusun her hafta üstüne koyup Göztepe unutulmazları arasına girecektir.
Tabi takım ve oyuncu anlamında bu kadar yorum yapıp hocaya değinmezsek hata olur. Tamer hoca ve ekibi için çok gönül ferahlığı ile söyleyebilirim. Maça çok iyi hazırlanıyorlar ve Maç sonu analiz ve değerlendirmeleri çok iyi yapıyorlar. Bir hafta takımda eksik veya hata olarak gördüğünüz durumu bir sonraki hafta kesinlikle görmüyorsunuz. Mutlaka o duruma ya oyun ya oyuncu olarak müdahale ediliyor. Tabi bu müdahalelere hızlı bir şekilde reaksiyon veren takım karakteri en büyük yardımcıları.
Zaten bu seneki en önemli işlerden biri taktik, teknik, sportif yetenek bir yana karakter anlamında çok iyi bir takım kurulması ve yönetilmesi. Bu konuda Türk hocalarının en büyük düşmanı egolarını işine karıştırma hastalığına kapılmayan Tamer Hoca ile birlikte özellikle transfer dönemindeki büyük başarısı İle Aktuğ Sönmez ve ekibi ile Takımın haftalar boyu idaresi anlamında İlhan Şahin ve ekibi müthiş iş başarıyor.
Tabi bu saç ayaklarını doğru bir şekilde yerine oturtan başta Başkan olmak üzere Yönetim Kurulumuzu da tebrik etmek lazım. Umarım sportif alandaki bu önemli kurgu başarısını devre arası transferlerinde ve 2.devre de devam ettirirler ve sportif alanın dışında diğer alanlarda da hızla tamamlarlar.
Devreye 4 maç kaldı, 21 puandayız. Haftalardır 40 puan barajından bahsediyoruz. Benzer sezonları karşılaştırdığımızda esasında bu puan 35 ama biz gene de temkinli davranıp 40 demeye devam ediyoruz. İlk yarı için 25 puan süper olur üstü kaymak olur yorumumuzu da hep dillendiriyoruz. Süper olura 4 puan uzaktayız. Ve oyun anlamında bakarsak çok büyük şansızlıklar sakatlıklar hakem hataları yaşamazsak 4 değil 8 puan almak içten bile değil. Gene ortalayıp matematik konuşursak 6 puan süper olur 8 ve üstü hedef değiştirir.
Son olarak Göztepe tribünlerine gelirsek gerçek anlamda resitale devam ediyoruz. Bu hafta süper lig yorumcularının gözünden kaçan çok önemli nokta yaklaşık stadın yarısı cezalıydı ve bu tribünde hiç hissedilmedi. Yani cezalı olan stadın yarısının yerine bir o kadar kişi yerini aldı görevini yaptı. Bütün deplasmanlar da tribünler doldu ve inanılmaz tribünler yapıldı. Bütün takım taraftarları Göztepe tribünü videosu paylaşmaya devam ediyor.
Bunlardan geçtik her maçın içinde ve sonunda skor ne olursa olsun takımla tam bir bütünleşme söz konusu bu konuda emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Göztepe nerede olursa olsun hangi ligde hangi konumda olursa olsun her zaman bu ülkenin seçkin bir takımı olmaya devam edecektir. Bunun tek ve gerçek sebebi de Göztepe tribünleridir.
Alayına İsyan İnadına Göztepe
İlk günden bugaüne bugünden sonsuza herşey TEK BÜYÜK GÖZTEPE için…
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.