Akhisar maçında son dakikada Barbosa ‘dan yediğimiz gol hepimizde, trajik Tavşanlı maçında Agbetu’nun ağlarımıza gönderdiği gol etkisi yarattı. Ne kadar o güne sizi götürmek istemesem de bugün görüyorum ki camia olarak aynı psikoloji üstümüze kara bulut gibi çöktü. Birazdan okuyacağınız şeyler kesinlikle umut dağıtmak veya birilerine yalakalık yapmak için yazılmış şeyler değil aksine hepimize, kendimize çeki düzen vermek ve asla inancımızı kaybetmememiz gereğini anlatmak içindir.
Gelelim konuya 27 puanla 16.sıradayız ve önümüzde 28 puan ile Bursa , 32 şer puanla Fenerbahçe ve Ankaragücü var. Arkamızda ne kadar umutları azalsa da bizim maç ile canlanmış 24 puanlı Akhisar ve 22 puanlı Erzurum. Fenerbahçe'nin bu sarmaldan çıkacağını kabul edersek 5 takımdan 3 ü bu lige veda edecek. Bu durumda kalan 7 maçlık fikstür çok önemli.
Bu periyotta en zorlu yol Ankaragücü'nün yolu. Sırası ile Kayseri-Konya-Beşiktaş-Rize-Başakşehir-Sivas ve son maç bizle oynuyorlar. Dost kulüp Bursa’nın işi biraz daha kolay onlar da Trabzon- Kasımpaşa – Akhisar- Erzurum-Antalya - Göztepe - Malatya sırasını takip edecekler. Ve bu maratona ligin sprinter dediğmiz ilk haftalarda çalıştığı bütün takımlara pozitif etki eden Mesut Bakkal ile başlayacaklar. Bu onlara bir avantaj sağlayabilir. Hepsi bir yana bu 7 maçlık sürede en kolay yol bizim hala.
Şimdi diyeceksiniz ki "Akhisar’ı yendin de diğerlerini yeneceksin !!" Evet haklısınız. Ama Tamer Hoca sonrası takımda bir toparlanma olduğunu görmezden gelmemeliyiz. Akhisar maçında pozisyon zenginliğimiz gayet yeterli. Şimdi de diyeceksiniz pozisyona girdin ama atacak adamın yok !!. Yine haklısınız ; Gerome ile Ghilas’ı burada tartışmayacağım. Ama her maçta bu kadar pozisyon kaçacak diye birşey de yok. Akhisar maçını hocanın dediği gibi kaza olarak görmeli ve geride bırakmalıyız.
Eğer Rize’den 1 puan ile dönersek ; Erzurum maçı ile bu girdaptan çıkabiliriz. Oyuncu kalitemizi , tecrübemizi ve en önemlisi taraftar gücümüzü ortaya çıkarma vaktidir ki bundan sonraki her maçın final olduğunu unutmamalıyız. Bu final maçlarında artık Beto, Yasin, Castro, Titi, Serdar, Borges gibi tecrübeli oyuncularımız sahaya ağırlıklarını koymalıdır. Erzurum maçından başlayarak iç sahada özellikle taraftar olarak daha eforlu olmalıyız. Tarzımızı değiştirip hem hakeme hem rakibe baskı yaratmalıyız.
Dediğim gibi, bunları Polyannacılık için yazmadım. Sadece Agbetu’nun golü attığı anda değiliz bunu anlamalıyız. O gün belki son 15 dakika tribünde kontrolü kaybetmesek maça devam edebilsek belki düşmezdik demeyen arkadaş var mı? Biz taraftarız bütün hesabı kitabı bir yere koyup önümüzdeki 7 haftaya bakalım ; şu işten bir yırtalım sonrasına , oynayanına- oynamayanına, Başkanına , kendimize , yönetenine- yönetemeyenine, menajerine-scoutuna uzun uzun bakarız. Konumuz menajerler değil, konumuz Halil - Alpaslan değildir, konumuz Mehmet Sepil değil , konumuz Gerome –Ghilas değildir , tek konumuz bugün itibarı ile GÖZTEPE!dir.
Sağlıcakla kalın.
Doğan Gazioğlu