Sezonun ortasını 31 puan ile lider bitirirken, ligden direkt çıkma hakkını başta i)rakibimize verdiğimiz futbolcuları oynatmama sözü almadığımız ii) hakem hataları yüzünden (Urfa ve Ümraniye maçları) nedeniyle verdiğimiz puanlar olmak üzere çeşitli sebeplerden elde edemedik. Teknik direktör değişikliğini geç yapmamız ya da yapmamız nedeniyle de ekstra puanlar kaybettik. (Dip not: Okan Buruk oldukça üst düzey bir teknik direktör Yılmaz Vural da aynı şekilde... Bu kadar yılın ardından bizim ana sorunumuzun üst düzey de olsa bize göre araara başarısız olan teknik direktörlere sabır gösteremememiz olduğu kanaatindeyim.)...
***
Sonuçta son üç maçtaki performansımızla (7 puan) ve ikinci devre topladığımız 22 puanla averaj ile de olsa play-offa kalmayı başardık. Rakip Bolu idi. İki takım da ligde birbirini 1-0 ve son dakikada yenebildi. Beklentim benzeri sonuçlardı. Ligin ikinci devresinin 17 maçının 15'inde gol yiyen takımımız (Bolu da aynı durumdaydı. İki takımın da birbirinden kendi maçlarında gol yememesi birbirlerini iyi tuttuklarına delaletti.) iki maç gol yememeyi başarınca her iki 90 dakikayı da galibiyet ile tamamladık. Yılmaz Vural ve takımımız, futbol şansı ve müdahalelerinin, kollektif mücadelenin ve Günay'ın hatta defanstan sıfırdan top çıkaran Lokman ve Emrecan'ın katkılarıyla iki maçta da gol yememeyi başardı. Ofansif oyuncularımızın üst düzey oyunlarıyla da (Başta Tayfur-Halil-Adis-Umut) kazanmayı başardık. ***
18 sene sonra tekrar bu ligde bir play off finalindeyiz... 18 sene sürecinde hepimiz büyüdük yaşlandık tecrübelendik. Çoluk çocuğa karıştık. O yüzden ilginç duygular ile doluyor insan ister istemez. ***
Sezon içinde biz Eskişehirspor'uı son dakikada yendik. Onlar Ümraniye maçında sanki Eskişehir maçı için tecavüz edilen Tayfur ve Halil'siz kadromuzu 4 farkla yendi. ***
Hayatımın futbol ile ilgili en güzel ve en kötü anları play-offlardaydı. Antalya en güzeli en unutulmazı idiyse Eskişehir'deki finaller de en kötü unutulmazlardandı. *** Yılmaz Vural'ın maç sonrasındaki tecrübe kokan konuşmasında da belirttiği gibi kazanması da kaybetmesi de mümkün ve hissettirdikleri unutulmaz. Sonuç kalp sağlığı tehdit edici bir maç bizi bekliyor. Umarım kimse kalp krizi geçirmez...
***
Rakip Eskişehirspor. Bizim gibi ciddi bir taraftar kitlesine sahip. Ve oldukça tecrübeli bir teknik direktöre... *** Mustafa Denizli'nin maç öncesinde bizi yumuşatacak girişimlerine engel olmayı (oradaki maçta engel olamadık) özellikle öneriyorum. *** Biz de çıkmayı çok istiyoruz. Eskişehirspor da çok istiyor. İki kadronun değeri birbirine çok yakın. İki takımın da oldukça etkin ofansif oyuncuları var. Bizim defans son iki maçtır oldukça formda. Onlar Giresun'da üç yediler. Biz kendi sahamızdaki maçta onların ofansif oyuncularını durdurmayı başarırken ikinci maçta kendi ofansif oyuncularımızın oynayamamasının da etkisiyle durduramadık. Demek ki ikisi de olası... Sonucu muhtemelen tecrübeli oyuncuların yapacağı ve yapamayaccağı hareketler ile defansın-kalecilerin yapacağı ya da yapmayacağı hatalar belirleyecek. İki takımın da birbirini durdurmaya kenetlenmesi durumunda taraflar hata yapmaz ise penaltılara kalma olasılığı da az değil... Son on sezondaki play off finallerinin üçü penaltı ile bitmiş. ***
Play off finalleri genelde siyasetin etkilemeye çalıştığı süreçler. Bu şehrin tüm vekillerinin, tüm belediye başkanlarının, Tff'ye yakın tüm üyelerinin, siyasi partilere yakın tüm bireylerinin, tüm yerel medyanın şehrin basınının tamamının hatta İstanbul'daki üyelerinin, hakem hatalarının ön planda olduğu bir karşılaşma olmaması için çalışması gerekiyor.
***
Play offdan çıkan takımların düşme oranları oldukça yüksek. Son on sezonda play offdan çıkanların yarısı iki sezon içinde düşmüş. Bu da çıksak bile yapımızı kuvvetlendirmek için çaba harcamamız gerektiğini düşündürüyor. Biz de 18 sene sonra çıktığımızda ertesi sezon düşmüştük ne yazık ki... Stadımızın tamamlanması bu açıdan çok kritik. *** Dileğim hakem hatalarının konuşulduğu bir maç olmaması, defansif oyuncularımızın formunu korumaya devam ederek tüm takımın ve ofansif oyuncularımızın katkılarıyla 14 yıl sonra üst lige çıkmak orada kalıcı olmak... Tekrar üçlü oligarşi ile mücadele ederek tekrar galibiyetler görmek... Daha fazlası olur mu onu çıkarsak tartışırız... ***
Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...