Ardışık zincirleme hata tamlamalarıyla dolu yıllar geçirdik. Süper denen lige zorlu bir play off maçı sonrası değil İzmir’i Ege’yi ayağa kaldırır bir şekilde geldik. Başkasının veya başkanının rüyalarından bağımsız, vardı bizim de bir hayalimiz. Zaman zaman bırakın Türkiye ligini Avrupa hayalini kuruyorduk. Öyle ki benim yerim şimdiden rezerve. Kıymetli büyüğüm İrfan abimin yanı başındaki koltuğa oturacağım ve hayatımın belki de en güzel deplasmanını yapacağım. Buna hala inanıyorum, kırgınlığım bunun geciktirilmesine onu da baştan söyleyeyim.
Zor yıllardan, dar yollardan geçtik. Tesis, stat derken varsın süper transferler olmasın dedik. Bir yapılanma ve diriliş bekledik kendimizce. Hepsi oldu çok şükür, bizim hayalimizden de öteydi. Alt yapı, akademi ve artık lige damgasını vuran bir Göztepe beklerken, yine sükut-u hayale uğradık. Oysa değişme ve düzeltme isteniyorsa önce kendinden başlamak gerekiyordu.
Neyi, nasıl düzelteceğimiz ve nereden başlayacağımız! Eski bir darb-ı meseldir aşağıda anlatılan:
“Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında, keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün evde istirahat edecek olmanın hayaliyle koltuğuna rahatça kuruldu. Derken küçük oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.
Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu onu parka götürecekti, ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden, şimdi bir bahane uydurması gerekiyordu. O esnâda gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:
“Bak oğlum! Eğer bu haritayı düzeltebilirsen, seni parka götüreceğim!” dedi.
Sonra şöyle düşündü:
“Oh be, şimdilik kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen, bu haritayı akşama kadar düzeltemez!”
Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:
“Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz!” dedi.
Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu. Çocuk şu ibretlik açıklamayı yaptı:
“Babacığım! Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı. İnsanı düzelttiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!”
Hasıl-ı kelam düzeltmek istiyorsak önce özden başlamak gerekiyor sayın başkanım.
Geldiğimiz noktada bir insanın düzelmesine bağlı olmamalı bütün dünyamızın güzelleşmesi.
Mustafa abimin hep dediği gibi
“Ne olursa olsun Göztepemiz’e Bir Şey Olmasın.”
Son söz sevgili İrfan abi başkan sana verdiği sözü tutmalı, söz namustur…
Saygılarımla
Hakan Taşpınar
Amatör Taraftar