Ahmet Talimciler-Taraf
Futbol sahalarında işlerin bir türlü iyi gitmediğini herkes görmesine rağmen Futbol Federasyonu’nun ve onun yetkili kurullarının görmediğini her fırsatta bir kez daha öğreniyoruz. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu hafta içinde açıkladığı kararları ile beş takımın sahasını bir maçlığına kapatmanın yanı sıra dört takımın (Fenerbahçe, Trabzonspor, Bursaspor ve Beşiktaş) maçlarında da tribün kapatma uygulama cezası verdi. Arada verilen para cezalarını, kişilere verilen hak mahrumiyeti cezalarını ise saymıyorum bile. İşin çivisinin çıktığını gösteren örnek daha alt liglerde mücadele eden takımların taraftarların sözkonusu kötü tezahürat eylemini defalarca yapmış olmalarından ötürü sahalarının bir maçlığına seyircisiz olarak kapatılmasıdır. Başta futbol olmak üzere basketbol ve voleybol karşılaşmalarında yükselişe geçen küfür gerçeği ve yarattığı gerginliklerin arkasında tribünlerde rakip taraftarların olmadığı durumları dikkate almak durumundayız. Her fırsatta ileri sürülen rakip seyircilerin maçlara gitmeme uygulaması şiddeti ortadan kaldırmıyor, şiddet rakip taraftarlar olmadan da sürme eğilimi gösteriyor. O hâlde başta Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği olmak üzere futbolun yönetsel kesimleri ile futbol sahalarında yaşanan güvenlikten sorumlu devlet birimlerinin yeniden biraraya gelmeleri ve bu çağdışı uygulamaya son vermeleri gerekmektedir. Ceza ile terbiye etme mantığından ve kolaycılığından kurtulamayan Futbol Federasyonu’nun, tribünlerden uzaklaşan seyirci sayılarına ve futbol sevgisinin sekteye uğramasına karşın daha tutarlı ve anlaşılır yolları devreye sokma zamanı çoktan gelmiştir. Passolig uygulamasının getirilmesinin arkasında tribünlerde olay çıkartanların cezalandırılması anlayışının olduğunu vurgulayan yetkililerin neden ısrarla hiçbir suç işlemeyen insanların maç izleme özgürlüğünü gasp ettiklerini açıklamaları gerekmektedir. Fenerbahçe ile Galatasaray kulüpleri arasında Şükrü Saracoğlu stadyumunda oynanan ve yan hakem Bahattin Duran’ın başına para atan kişinin bir yıl boyunca seyirden men cezası alması ve benzer suçlar işleyen toplam 25 kişinin de aynı cezaya tabi tutulmaları olması gerekendir. Böylesi durumlarda eyleme maruz kalan kişilerin suç duyurusunda bulunmaları beklenmeden gereken işlemler yerine getirilmelidir.
6222 sayılı Kanun’daki uygulamalar her defasında taraftarların aleyhine işlemektedir. Derbi karşılaşmasının bitiminde tüm tribünlere yönelik olarak küfürlü bir şarkıyı söyleten takım kaptanı Emre Belözoğlu’nun PFDK’ya sevk edilmemiş olması yaman bir çelişkidir. Tribünlerde edilen küfürlü tezahürat nedeniyle Fenerbahçe kulübünün bir sonraki Beşiktaş mücadelesini kale arkası tribünlerine seyirci alamadan oynamasına karar veren kurul, cezai yaptırımı yine taraftarlara kesmiş buna karşın işin asıl sorumlusunu ise es geçmiştir. Spor sahalarında yaşanan şiddetin önüne geçmenin yolunun sadece yasal düzenlemeler yapmaktan geçmediğini her yıl biraz daha fazla olumsuzluk yaşayarak öğreniyoruz. Taraftarların yanı sıra başta kulüp yöneticileri olmak üzere, teknik adamların, futbolcuların ve tüm olan bitenleri bizlere aktarmakla görevli olan medyanın yaşananlar üzerindeki etkilerini eşit şekilde değerlendirmek zorundayız. Olan bitenlerin sadece taraftarlar üzerinden çözülemeyeceğini işin asıl sorumluları olan kulüp yönetimlerinin ve medyanın etkilerinin de aynı biçimde incelenerek, suçluların tıpkı taraftarlar gibi cezai yaptırımlara uğramaları gerektiğini herkese ispatlamamız gerekmektedir. Aksi takdirde şiddet dalgasının önüne istediğiniz kadar para cezası, saha kapatma cezası ya da men cezaları verin, sorunu sadece geçiştirebilirsiniz ve daha katmerli hâle dönüştürürsünüz. Futbol dünyamızda kendine has duruşuyla yer edinen ve farklı renklerin teveccüh gösterdiği Şadan Kalkavan’ı sevgi ve rahmetle anıyorum. Ailesi ve tüm sevenlerinin başı sağ olsun.
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.