Çok düşündüm maçtaki sevinci buraya nasıl aktarırım diye, maalesef olmadı. Çünkü yaşamak gerek, orada olmak gerek.Dahada önemlisi varya hani o eski tribünlerimizi! sizlere nasıl anlatsam bilemiyorum o muhteşemliği görmek gerek.
Aslında herkez galip gelmek istiyordu. Yeter artık bizim neyimiz eksik başka takımlardan diye düşünenler, koçum veya yavrum diye seslenenler kısacası hep destek, sonuna kadar destek vardı Alsancak stadında. Bizim futbolcularımıza sesleniyorum sakın Antep'in futbolcuları gibi havalara girmeyin, başka takımlara gitseniz bile kişiliklerinizi değiştirmeyin. Sizlerde gördünüz nedir o futbolcu denen Ömer, Kemal, İbrahim, Ufuk, Viola, Sezar denen adamların terbiyesizlikleri. Bunların arasına birde hakemide koymak gerekir. Bizanslılar yetmiyormuş gibi Antepte başımıza çıktı. Maçta oyuncularımız topa hareket yapıyor zırt düdük, adama pres yapıyorlar zırt düdük, topu çalıyor niye çaldın diyor hakem zırt düdük, zırt, zırt,zırt düdükte düdük. Biz de tribünlerde başladık borazan çalmaya. Antepliler; yaka paça Zafer'i indiriyor hem de önümde penaltı hakem devam, Bora yere çakılıyor gol oluyor hakem golü veriyor, Zafer'e, Cüneyt'e tekmeler hakem devam. Maç bizim hakkımız diye inletiyoruz sahayı, maç bittiğinde dualarımız kabul görüyor. Çok özlemişiz bu tabloyu, bunu anlatmak ve yazmak baştada dediğim gibi çok zor. Gelenler gördü ve doyasıya yaşadı gelmeyenler çok şey kaçırdı, bundan sonraki maçlara gelmezlerse daha çok şeyler kaçıracaklar biz tribünde böyle düşünüyor ve söylüyoruz.
Yazımın başlığını bu kez en sona bırakıyorum ve diyorumki;
"ANTEP KARİZMASI ve BAKLAVASI BÖYLE ÇİZİLİR "
Sedat YAZICI