Bu size yazdığım tribünde bu haftanın ikincisi. Bende mi birşeylik var bilmiyorum. Yazdığım ilk hafta berabere kaldık bu hafta ise yenildik. Darısı Gaziantep maçına diyorum da nasıl başaracağımızı düşünüyorum. Maçtan önce yine yağmur Allah'ın bir lütfu olsa gerek. Takımımız sahaya çıkıyor, İstanbul maçında olduğu gibi yağmur yine duruyor kapalıdaki tüm seyirciler hurra önlere yığılıyor. Bu arada yeğenim maçın sonucunu ilan ediyor "Amca biz bu maçı 3 - 1 alırız." Haydi bakalım hayırlısı. Maç başlıyor daha biz şemsiyeleri kapatamadan golü yiyoruz. Herkes birbirine bakıp bu gol nasıl yenir diyorken Miki harika bir pas veriyor Ercan'da önüne alıp vuruyor ki herkes bayram havasında 1-1. İçimden yeğenim haklı çıkacak galiba diye düşünüp seviniyorum. Golden sonrası ilk yarı için bir facia. Attığımız golün dışında Trabzon kalesine gelemiyoruz ama adamlar kaçırdıkça kaçırıyorlar. Bakıyorum bizde Bülent, Tunç, Zafer ve Göksel havalarda dolaşıyorlar. Kardeşlerim orada neler yapıyorsunuz inin aşağı. Çok geçmiyor Trabzon Bülent'i aşağı indiriyor 1-2. Güzel kardeşim! Kaptanımız! Eşkiyamız! Bu golü nasıl yiyorsun anlamadık. Nedir bu laubalilik. Sen kaleci değil misin? GS maçında akıllanmadınmı? Herşey biryana sana yakışıyormu? Valla biz taraftarlar olarak sana yakıştıramıyoruz. Unutmadan bizdeki kredinde bitiyor. Biz iyi bir kaleci istiyoruz.
İkinci yarı tam saha baskı sağdan,soldan ortalar ahlar vahlar ama istediğimiz golü bulamıyoruz. Sanki Miki değil de bizler kaleciyle karşı karşıya kalıyoruz. Hepimizin ayakları topa vuracak, vuracak ta esas topa vuracak Miki vuramıyor kaleciden dönüyor.
Herkes biz ne zaman yeneceğiz diye birbirleriyle konuşuyor. Mustafa Fedai; Havadaki oyuncularımız maalesef seni dinlemiyor izlenimi veriyorlar. Miki Zafer'e pas atmadı diye Zafer avazı çıktığı kadar bağrınıyor ve sen kulübeden anında çıkıp Zafer'e kızıyorsun ama nafile, korner atacağız bizim takım hep birlikte ilerde ve sen kimlerin geride kalmasını istediğini söylediğin halde sana bakmıyorlar bile. Biz taraftarlar bunları gördüğümüz halde "maç heyecanı olsa gerek" deyip üstünde pek durmuyoruz.
Özellikle Tunç kardeşimize; ne zaman seni oynarken göreceğiz? Ne zaman bizleri mest edeceksin? Bir sorunmu var? yoksa ben İstanbul'dan başka bir yerde oynamam mı diyorsun? Tunç kardeşimiz sen böyle gidersen BJK'de bile oynayamazsın haberin ola.
İnşallah yarınlarımız daha iyi olur.
Sevgiyle kalın.
Sedat YAZICI